Jin namjoonun küçüklüğünden beri hayatında olan biriydi işe başlayınca ondan kurtulurum zannetmişti taki babası onu sekreteri yapasıya kadar hayat gerçekten şaşırtıcıydı.
uke: namjoon
seme: jin
Halsizliğim ve mide bulantımın üstünden iki gün geçmişti jin hyung ne kadar zorlasada geçer diye gitmemiştim doktora ama hiçde geçecek gibi durmuyordu ve ben gün geçtikte halsizleşiyordum ve artık bu işkence canıma tak etmişti gidip doktora gözüksem iyi olacaktı şuan şirketteydim ama öğlen arasında gidip gelirdim hyungumla aramızda çok iyiydi ve resmen artık sevgiliydik herşey rüya gibi geliyordu ailelerimizin haberi yoktu ama en kısa sürede söylemek istiyorduk onlarada yavaşça kendi odamdan çıkıp sevgilimin (artık böyle seslenmemi istiyor ama ben hyungum demeyi daha çok seviyorum) odasının önüne gelmiştim kapıyı tıklatıp içeriye girmiş telefon görüşmesi yapan sevgilimin yanına adımlamıştım gözleriyle kucağına oturmamı istemişti hayla ondan utanıyordum ama bana böyle ilgili olması beni çok mutlu ediyordu yavaşça kucağına oturmuştum anında elleri belimi bulurken orayı okşamaya başlamıştı bende anında mayışıp yüzüme o güzel kokan boynuna getirip gömülmüştüm aradan kaç dakika geçti bilmiyorum ama hyungumun öpücüğle kendime gelmiştim
-"güzelim uykun mu geldin "
-"bırazcık hyung"
-"çok halsizsin namjoon neden inat ediyorsun gidelim işte doktora böyle görünce seni dayanamıyorum"
-"bende sana onu demek için gelmiştim hyung"
-"e kalk o zaman hadi"
-"olmaz "
-"neden ki"
-"hyung senin toplantın var şimdi ben giderim "
-"öğle arasına giriyoruz bişey olmaz"
-"zaten öğle arası hyung endişelenme ben gidip gelirim "
-"hay böyle işin ya gerçekten gelmemi istiyorsan toplantı gram umrumda olmaz tamamı güzelim benim"
-"gerçekten sorun yok ben giderim sevgilim"
-"senin sevgilim diyen ağzını öperim ben ya" diyip yüzümü boynundan kaldırıp uzunca bir öpücük vermişti dudaklarıma sanki bütün yorgunluğu almak ister gibi
-"hyung seni çok seviyorum biliyorsun demi"
-"bilmezmiyim ben daha çok seviyorum seni"
-"yaa hyung şey o zaman ben gideyim sana haber veririm tamam mı"
"-olur dikkat et kendine ve tekrar gelmene gerek yok benim evime git anahtarın yerini biliyorsun zaten"
"dikkat ederim görüşürüz" diyip bu sefer ben öpmüştüm onu karşılık beklemeden hızlıca çıkmıştım odadan sonrada otoparka gidip arabamla hastaneye gitmiştim.
Çok fazla kalabalık olmayan hastaneye gelince sıra bana hızlı gelmişti doktora şikayetimi anlatınca bir kaç test vermemi istemişti ne gerek vardı ki bu kadar şeye ya soğuk algınlıydı yada fazla çalıştığımdan halsiz düşmüştüm bana göre ama doktorun endişeli ve şaşırmış yüzünden bir an kendimi kanser bile sanmıştım ya hyunguma yeni kavuştum hemen olmazdı demi ya
"-namjoon bey ilk olarak ne diyeceğimi bilmiyorum bende şaşkınım ama şuan elimdeki testlere bakarsak söyleyeceğim şey gerçek duruyor "
-"doktor bey boldu ölecekmiyim yoksa "
-"yok hayır yok öyle birşey sadece söyledikten sonra sakin olmanızı istiyorum" doktor bana böyle diyince ben daha çok geriliyordum ama
-"söyleyin o zaman sizde doktor bey"
-"hamilesiniz hemde iki haftalık"
-"nee dalga geçiyorsunuz galiba nasıl doktorsunuz ya hastanıza şaka yapıyorsunuz sadece halsiz olmamdan nasıl hamile olduğumu çıkardınız siz"
-"sakin olun bay kim"
-"sakin falan olamam nasıl olur bu erkeğim ben ya"
-" bende şaşkınım ama erkek olamıza rağmen rahminiz var ve hamile kalabilirsiniz ilk aylar tehlikeli çünkü bir kadının ki gibi aynı şartları taşımıyorsunuz şimdi size bir tarih vericem ve kontrole geliceksiniz o zaman sizi daha ayrıntılı bilgilendiririm"
-"olamaz bu ya inanmıyorum " şuan hamileydim hemde iki haftalık ve ben fark etmemiştim nasıl olurdu ya hayla inanamiyordum şuan sevinemiyordum bile çünkü tek düşündüğüm sevgilimin tepkisiydi o istermiydi böyle bir mucizeyi daha fazla burada duramazdım ne zaman bile ağladığımı bilmediğim gözyaşlarımı silip direk hastaneden çıkıp arabama binmiştim hyungum evde onu beklememi söylemişti ama ben o eve gelince nasıl söyleyeceğimi daha doğrusu söylemekte hayla kararsızdım ama eninde sonunda bilmesi lazımdı sonuçta ikimizin mucizesiydi bu bebek ne kadarda varlığına daha inanamasamda.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
