MUCİZE BEBEK

41 3 1
                                    

İlk bölüm...

"Gözünüz aydın! 4 yılı aşkındır beklediğimiz haber sonunda geldi. Bu bir mucize. Altı haftalık hamilesiniz. Daha çok küçük zor gördüm ama eminim hamilesiniz. Koray Ağam bu haberi duyunca artık ne yapacak ben bile kestiremiyorum. Bu haberi ben ona vermeliyim."

Sevda, törelere kurban giden bir kadın. Hiç bir şeye sesini çıkaramaz. Her şeye göz yummalı. Yoksa cezası ağır olurdu. Şuan hamile olduğunu bile kocasının metresinden öğreniyordu ve buna karşılık tek bir kelime söylese saatlerce dayak yiyebilirdi. Kimse buna dur demiyordu. Herkes kör olmuştu bu şehirde olanlara karşı...

Koray Ağa ve doktor arasında ilişki olduğunu biliyordu Sevda. Hatta saklamıyorlardı bile. Ama doktorun hamile kalıp aşirete bir oğul vermek gibi bir derdi yoktu. Sadece Koray Ağaya çok aşıktı ve onun mutluluğu doktor için çok önemliydi. Doktor olduğundan beri Akabey aşiretine çalışıyordu ve bunun en büyük sebebi Koray Ağaydı. Karısının onu sevmediğini ve ne yaparsa yapsın umursamadığını gördüğünden beri Koray Ağa ile ilişkiye başladı. Evet sevmiyordu ama bir kadın olarak kocasının başka bir kadınla hiç utanmadan gününü gün etmesi gururunu ayaklar altına alıyordu.

Koray Ağanın tek derdi aşirete bir erkek çocuk daha vermesiydi. Ve doktor onun için en doğrusuydu. Ama doktor onunla bir çocuk yapmak için beraber değildi, Koray Ağaya aşık olduğu için beraberdi.

Bu sebeple Sevdanın hamile olması doktoru mutlu etmişti. En azından sevdiği adam çocuk peşinde olmayacaktı, sadece aşklarını yaşayacaklardı. Ve Koray Ağanın karısının hamileliği bu düşüncesini desteklercesine mucizevi bir şekilde ortaya çıkmıștı.

"Ne?" diyen Sevda şok içinde doktora bakıyordu.

Yıllardır herkes tarafından hamile kalamıyor diye hor görülen kadın daha bu sabah midesi bulandı ve kahvaltıya inemedi diye kocasından dayak yiyen kadın mucizevi bir şekilde o acımasız aileye bir çocuk daha verecekti.

"İyi misiniz?" diye sordu Sevdanın bu halini gören doktor.

"Gerçekten hamile miyim?"

"Evet Sevda Hanım. Yoksa sevinmediniz mi? Ya sevinsenize boyunuz kadar oğlunuz var şimdi bu aileye bir tane daha oğlan verirseniz sizden âlası kalmayacak emin olun. Ay bu haberi ağama hemen vermeliyim."

"Doktor! Sevinip sevinmemem seni alakadar etmez. Aynı şekilde benim hayatım ve ailemde. Sen işini yap. Ağaya bu haberi vermek sana düşmez. Bizzat karısına düşer."

Ne kadar umurunda olmasa da bir yerden sonra gururuna ağır gidiyordu bazı şeyler. Zaten bu kadar aşağılanması, gözü önünde aldatılması kötü bir durumken bir de üstüne aldattığı kadını burnunun dibine kadar sokup ona böyle konuşma hakkını vermiş olan Koray Ağadan nefret ediyordu. Bu kadarı çok fazlaydı. Her ne kadar istemese de Sevda o ailenin hanımıydı ve hiç kimse ona böyle laubali laubali konuşamazdı.

"Sevda Hanım. Laflarınıza dikkat edin. Benimle düzgün konuşun. Hamilesiniz. Koray Ağamın mutluluğu yarım kalmasın olur mu? Ya da bunu yarıda kesip ben bizzat kendim mi tamamlasam acaba?" dedi doktor tehdit edercesine.

Sevda sinirden ağlamak istiyordu fakat ağlayarak daha fazla kendini küçük düşüremezdi. Doktorun ne demek istediğini gayet iyi anlamıştı ve bu çok zoruna gidiyordu. Bebeğiyle tehdit ediyordu onu. Sevdanın kocasına kendi bir bebek verebileceğini söylüyordu. Bu çok ağır bir şeydi. Gözleri dolmuştu, dayanmak istiyordu ama dayanamıyordu. Gözlerini kapattı, derin nefes aldı ve kendini sakinleştirmeye çalıştı.
Tekrardan gözlerini açtı ama bu sefer nefret dolu bakıyordu doktora.

"Bana bak doktor! Ağam seninle biraz oyalandı diye kendini bir şey sanmışsın. Haddini bil de konuş. Yoksa ben bilirim had bildirmeyi. Hamileyim ve bu aşirete ikinci oğlanı verecek olan hanımım sence ben iki kelamımla senin yoluna taş koyamaz mıyım? İşine, hayatına önem veriyorsan bir daha bana böyle bir üslupla yaklaşma sakın. Ağam isterse seninle olur ama sadece eğlenmek içindir. Daha fazlasını sanıp da sakın hadsizlik yapayım deme haa. Benden söylemesi. "

Berdel'in MucizesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin