PİȘMANLIK

21 5 0
                                    

Bir insanın hayatını başka bir insanın söylediği sözler değiştirebilir mi? Onca yıl uğraşılan emek iki kelamla boşa gider mi? Peki şimdi ne olacak? Benim hayatım ne olacak bundan sonra?

Biliyorum. Şimdi fark ettim. Firuze Yengem söyledi. O yüzden öyleydi. Renkten renge giriyordu. Kahretsin İhsan Abimde bende fark edemedik. Çünkü yengem yapmazdı. İnanamıyorum. Yengem olmasını geç, bir kadın başka bir kadına bunu yapamaz ya. Hele ki daha kadın bile denmeyecek kadar yaşım küçükken. Ben onlar için bu eziyete 17 yıl dayanmıșken o nasıl yapabilir bunu. Ağlayamıyorum. Bağırıp çağıramıyorum. Yapacak hiç bir şeyim yok artık. Bundan sonra bir adama mahkum yaşayacağım. Annemin hastayken bile benim için çabalamasının boşuna olmasına mı yanayım, kendimden çok güvendiğim, inandığım kişinin bana vurduğu darbeye mi yanayım yoksa bu adamın mahkumu olacağıma mı yanayım bilmiyorum.

Nefesimi bile tutmușken ben şimdi ne yapacağım? Kimsenin haberi yok dimi. Buralara kadar geldiğimize göre annemler beni kaçtı olarak biliyorlar dimi. İhsan abim yengemle gurur duyuyor, güya abisini oyaladığı için.
Mesajlarda Efkenin çıldırdığı ve peşime düştüğü yazıyordu. Yani karısının anlattıklarını bilmiyordu. Salağım ben ya hemde tam salağım. Hala içimden kötüyse plan ertelenilebilir dedim birde. Kadın gidip her şeyi anlattı. Ben hala onu ve bebeğini düşünüyorum. Ama dur ben bu yaptığını onun yanına koymayacağım. Kendime yemin ediyorum ki benim hayatımın kararmasına neden olan kim varsa hepsini doğduğuna pişman etmeden ölmeyeceğim.

"İn aşağı!"

Şuan çok sinirliydi ve bu hali beni çok korkutuyor. Çantam. Çantamda çakı var. Annem, canım benim bunu bile düşünmüş.

Firuze, sana daha yenge bile demek istemiyorum. Kadın düşmanı şeytan. Ben onun yüzünden bu haldeyken bana yardım etmeye mecburdu.

Çok korkuyorum anne.

Sakin ol Dilay. Sakın pes etme. Anneni düşün. Anneni düşün ve onun senin için hastalığı pes etmeden atlattığını düşün ve kendine gel. Sen güçlüsün. Güçlü olmak zorundasın. Derin nefes alıp çantamı sıkıca tuttum ve arabadan indim. Arabanın kapısını sertçe kapattı ve kolumdan sürüklemeye başladı. Bana bu yaşıma kadar hep iyi davranan Efken Akabey başka bir insana dönüşmüștü. Çünkü bu yaşıma kadar onun suyuna gitmiştim ve şimdi kaçarken yakalamıştı beni.

Kolum çok acıyordu ama sesimi çıkarmaya korkuyordum.

En son canım çok yanmış olmalı ki tiz bir çığlık attım. Çok sıkıyordu kolumu. Bir an elini gevşetip bana baktı ve yine bileğimi tutup sürüklemeye başladı. Ama bu sefer sıkmıyordu.

Sitenin içine girdik ve asansöre bindik. Asansördeyken beni yere bir çöp gibi attı. Gözlerimden akan göz yaşları canımın acımasından değildi. Ben asla canım acıdığı için ağlamam. Ha çok kötü bir şey olursa anca ama onda bile ağlamam herhalde. Ben babamdan dayak yiyince bile acımdan değil de babamdan dayak yediğim için gururumdan, kalbimin kırıklığından ağlamışımdır. Ve şimdi de aldatılmam ve aşağılanmamdan dolayı ağlıyorum. Bir adamdan kaçıyorum. Kendi ülkemde yaşamayacak kadar uzağa gitmek zorunda kalacaktım ama onu bile yaptırmadılar. Asıl canımı acıtan bunlar.

Asansör 5. kata gelince indik ve yine beni sürüklemeye başladı.

Bir odanın önünde durduk ve parmağını ekrana okuttu. Kapı açılınca içeri girdik, beni yatak odası gibi bir yerde yatağın üzerine sertçe attı.

Üzerinde ki ceketi çıkardı ve rastgele bir yere attı. Çok sinirliydi ve bu beni oldukça korkuyordu.

"Bunu nasıl yaparsın? Benden kaçabileceğini mi sandın lan? Nereye gitsen bulurdum seni. Al bak geldin İstanbula. Hadi kaçsana! Beni senelerce kandırdın dimi. Bugüne hazırlık yaptın. Ama bak patladı planın. Şimdi ne planlıyorsun? Var mı bir b planın? Ha eğer varsa boşuna hayal kurma. İstersen dünyanın öbür ucuna git yine seni bulurum. "

Berdel'in MucizesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin