Sabah alarmın sesiyle her zamanki gibi yataktan düşerek uyandım. Kendime gelmek için elimi yüzümü yıkadım, ardından giysi odasına gittim üzerime bir tane beyaz omzu açık bir badi giydim ardından bir tane siyah tulum ve tulumum kadar siyah bir çantayı koluma takıp siyah saçlarımı düzleştirdikten sonra yavaş adımlarla Amerikan mutfağıma gidip elime birkaç atıştırmalık aldım, ağzıma attım ki kapı çaldı.
Ağzımdaki yemekle kapıya doğru gittim. Kapıyı açtığımda Namjoon ilk önce benim gözlerime baktı ardından kaşlarımı çatıp ne olduğunu anlamaya çalışırken sağ elini sol yanağıma koyup dudağımın kenarını sildi, dudaklarını aralayıp "işine temiz bir şekilde hazırlan lütfen "diyerek arkasındaki arabaya yöneldi. Bende minik adımlarımla onu takip etmeye koyuldum.
Yola çıktığımızda ona doğru hafif dönüp "biz şimdi arkadaş mıyız?" aynadan bana bakıp "evet ne bekliyordun? sevgili falan mı? "onun sorusuna cevap vermek yerine dudaklarımı aralayıp "benim buradaki ilk arkadaşım sensin" gözlerini aynadan çekip yola baktı ve iş yerine sürmeye başladı.
...
iş yerine yaklaşık 10 dakika sonra geldiğimizde ona doğru dönüp 'ne yapacağım' der gibi bir bakış attım ona doğru döndüğümde kaşları çatık bir şekilde üstüme baktığını gördüm " neden dediğim halde böyle giyindin? "diye sorduğunda dün dediği şey aklıma gelmişti. Tam ona cevap verecektim ki yine dudaklarını aralayıp "soyunma odasında üstünü değiştirip gel" dedi .Sesi kısık olsa sinirlendiği belliydi gerçi niye bana karışıyor onu bile tam çözememişken bana sinirli gözlerle bakması daha da aklımı karıştırmıştı.
Onun emri ile daha fazla sinirlenmemesi için soyunma odasına gidip garsonlar için verilen kıyafetleri giydim. Koşarak Namjoon 'un yanına gittim. Onun yanına gidince bileğimden tutup beni kasanın olduğu yere getirdi "bak bana sadece bir kere anlatacağım Seo-yeon" diyerek eşyaların yerini göstermeye başladı ben sıkıldığım için gözlerimi etrafta gezdirirken bir adam gözüme çarptı oda bana bakıyordu.
Bir süre göz teması kurduktan sonra Namjoon,"dinliyor musun beni "diyerek omzuma dokundu. Ona gözlerimi çevirince "bana dikkatini ver" diyerek tekrar anlatmaya başladı onu pür dikkat dinlesem de pek bir şey anlamamıştım. Ardından bana işi nasıl yapacağımı ,nasıl sipariş alacağımı, tepsiyi nasıl taşıyacağımı anlattı.
Bende bana anlattıklarının aynısını güzelce yaptıktan sonra hazır olduğumu söyledi bende yavaş yavaş onların siparişlerini alıyor ve götürüyordum. Ardından yine gözüm az önce bana bakan adama kaydı. Niye beni izliyordu? neden izliyordu? aklımda bir sürü soru ile ona bakarken ondan gözümü çektim çünkü biri garsonu-yani beni- çağırmıştı onun yanına gidip siparişlerini almak için orada beklediğimde beni arsızca süzdüğünü fark ettim bundan rahatsız olduğum için onun yanından ayrılacaktım ki kolumu tuttu
"nereye ya ,daha siparişimi vermedim" ondan kolumu çekip hemen cevap verdim "başka bir garson çağıracağım "diyerek onun yanından gidecekken yine kolumu tuttu ahh... tanrım niye hep bunlar benim başıma geliyordu? arkamdan birisi belimden tutup beni kendine çektiğini hissettim göğsü sırtıma değiyordu. "sorun nedir beyefendi?" sesinden Namjoon olduğunu anlamıştım. Beni koruması hoşuma gitmişti. Adam kolumdan tutup beni kendine çekmişti "kim oluyorsunuz da kızı kendinize çekiyorsunuz?" bu halimde ben kaskatı kesilmiş onlara bakarken Namjoon beni kendine tekrar çekip elini belime koyduğunda baş parmağıyla okşarken "sevgilim bayım ne oldu? bir sorun mu var?" benim gözlerim fal taşı gibi açılmışken gözlerimi hemen Namjoon'a çevirmiştim ahh... neler oluyordu şuan?
Ben olayı Namjoon'a anlattım ve adamı attılar. Ben Namjoon'a "neden sevgilim dedin?" diye sorarken o beni duymazlıktan geliyordu ,yine kolumu tutup "bu kadar iş yeter, eve gidiyoruz" daha cevap bile veremeden beni sürükleyerek eve götürdü.
...
akşam olmuştu ben bir şeyler yiyecekken kapı çalmıştı dudağımdan minik bir küfürle kalkıp kapıya gittim kapının kulpunu tutup açtığım da karşım da Namjoon vardı .Ama neden? ardından konuşmaya başlamıştı "bugün olanlar yüzünden seninle konuşmak için gelmiştim " içeri girmesi için kapıyı tamamen açıp kenara çekildim oda hemen içeri girdi tabii . "bak senle kısa konuşacağım ben... ben cidden özür dilerim yani... seni korumak için yapmıştım" onu yüzümü buruşturup dinlerken minik bir kahkaha ile "sorun yok dostum unuttum bile" diyerek yanıtladığımda rahatlamış gibi görünüyordu "ben de tam yemek yiyecektim sende gelsene?" diye sorduğumda kafasını sallayıp masaya geçti masada sadece bugün olan olay hakkında konuşmuştuk
...
Namjoon gidince bende hemen yatağıma yattım
________________________________________________________________________________
eveeeettt bir bölümün sonu .Cidden parmaklarımız ağrıdı bence güzel oldu şimdiden yazım hataları içim üzgünüm ve eleştirilerinizi merak ediyoruz kötü yada iyi umarım sizde beğenir siniz :)
seo-yeon