22. Bölüm

1.1K 78 243
                                    

4 hafta sonunda hepinize merhaba. Çok yoğun haftalarım sonunda bitti.

Resmen yazı yazmayı unutmuşum, yazarken sinir krizleri geçirdim.

Ama sonunda bölümü bitirebildim.

4 hafta boyunca beni bekleyen herkese, kitabımıza oy veren ve yorum yapanlara çok teşekkür ederim.

Şimdiyse buyrun bölümü okuyun.

.....

Sırayla herkese bakmaya başlamıştım. Poyraz’ın orman yeşillerine aşkla baktıktan sanra-
Sonrası yok!

Gözlerinizle yediniz birbirinizi!
Ayh kes be kes!
Romantikliğin içine eden ormantik Pakize’m benim...

Bu sefer gıcık Pamir’e döndüm.

Ablam nasıl gıcık, kaba ve asla espri yapmayan bir adamla evlenmişti inanmıyorum.
Yok, daha fazla bakıp göz zevkimi bozamayacağım.

Bu sefer canım ablam Asel’e döndüm. O da bana bakıyordu. Gözleri dolu doluydu ve bir yaş aktığında bana söylediği sözler aklıma gelmişti.

“Geri döneceğimi asla unutma...”

O, geri dönmeden ben gelmiştim.
Ne kadar da trajikomikti değil mi?

Ablam verdiği sözleri her zaman tutan bir insandı, özellikle de bana verdiği sözleri...

Onunla aramızda ki bağ o kadar özeldi ki kendi öz abisiyle bile böyle bağları olduğunu sanmıyordum.
Fakat çok önemli bir nokta var ki kadın çekip gitmişti. Benden de bir yumruk yemeyi haketmişti.
Şiir gibi oldu lan!

“Seni hayın karı!” Diyerek ablamın üstüne atladım ve yüzüne yumruk attım. Ablam ne olduğunu bile anlamadan kendini yerde bulmuştu.

“2 yıl boyunca arayıp sormak aklına gelmedi mi!?” Deyip bir yumruk daha attım.

Hiçbir cevabı yoktu tabii ki de...

Tam yeniden yumruk atmak için elimi kaldırmıştım ki ablam yumruğumu tutmuş ve beni üstünden atmıştı.

Sinirle ayağa kalktığımda Asel de ayaklanmıştı. Yanıma gelip yakama yapıştı ve “Yaşadıklarımı bil sonra saldır amip beyinli!” Dedi.

Büyük bir kahkaha attım ve “Peki sen bizim yaşadıklarımızı biliyor musun?” Dedim.

İkimizde birbirimizin hayatı hakkında bir şey bilmiyorduk. Hepimiz zor zamanlar yaşamıştık, ablamı bir daha ne zaman göreceğim de belli değildi.

Evet, artık yerini öğrenmiştim ve onu asla yalnız bırakmayacaktım ama hepimizin hayatı tehlikedeydi. Şu zamanlarımızı iyi geçirmeliydik...

Bir anda sinirim uçup gitmişti ve “O zaman kardeş gecesi yapalım mı?” Dedim.

Çocuksu bir sevinçle ablama bakarken onunda  hüzünlü gözleri sevinçle parladı ve “Evet, evet yapalım. Ben abur cuburda getiririm.” Dedi.
Birbirimize çak bakalım yaptıktan sonra sarıldık. Ona sarılmayı bile çok özlemiştim...

O tanıdık kokusunu içime çektim. 2 yıldır hem abimden hem ablamdan ayrı kalmıştım. Yıkılmıştım ama kardeşim için dimdik durmak zorundaydım. Ya da dimdik gözükmeliydim.

Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında yüzümü ablamın omzuna koydum ve aklıma gelen ilk şeyi yaptım.
Burnumu onun kıyafetine sildim.

“Iyyh Sedeef! Hiç değişmemişsin beyni sitoplazma olan varlık.” Diyen ablam beni kendisinden uzaklaştırdı ve giydiği uzun kolluya ardındansa bana baktı. Ona attığım masum bakışları gördüğünde sırıtmaya başlamıştı.

Mafya Doktor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin