|¹|

14.3K 1.4K 2.2K
                                    

"Uyan artık Jisung, hadi"

Son bir yorgan çekişiyle arkadaşını uyandırmaya çalışan uzun boylu genç, savrulan sarışın oğlanın sonunda hafifçe ayılmaya başladığını farketmişti. Gözlerini ovuşturan ufak oğlan, kocaman yorganının içinden zar zor doğrulmuştu şaşkın bakışlarla "Seungmin? Sabah sabah bir şey mi oldu? Off" Tatlı oğlan ağrıyan başını tutarken, kollarını kavuşturan siyah saçlı oğlan başını aşağı yukarı sallamıştı. Her seferinde nasıl unutabiliyordu? Sesini düzeltti ciddiyetle, uyku mahmuru olması bir şey değiştirmiyordu. Dinleyecekti "Güzelim benim, birincisi bugün pastaneyi açmamız lazım. İkincisi, yeni tatlıları taşımak için hangi görevliyi arayacaktık? Ve sonuncusu, evinizdeki o taş herif kim?" Birçok kelime kafasını karıştırırken dağılmış kabarık saçlarını gözünün önünden çekti Jisung. Algısı daha açılmamıştı bile, sabahın ilk ışıkları yeni yeni düşmüştü odasına

"Hepsini bir kere daha sorar mısın lütfen?"

"Kime ne anlatıyorum amına koyayım ya, kalk" Kolundan tuttuğu gibi arkadaşını yatağından eden Seungmin, onu dolabının önüne sürüklemişti kolayca. Hafif ve ufak tefek bir şeydi zaten. Zor olmuyordu "Giyin, acelemiz var" Kendisine emreden arkadaşına kötü kötü bakarken nefes vermiş ve parmaklarını acıyan koluna götürmüştü sarışın oğlansa, Seungmin bazen çok sert olabiliyordu "Tamam, yavaş olsana biraz" Onun bir bebek gibi çattığı kaşlarını görünce aynı şekilde nefesini vermiş ve kavuşturduğu kollarını açarak ellerinden birini tatlı arkadaşının dağınık saçlarına konumlandırmıştı siyah saçlı oğlan. Jisung'un gönlünü almak kolaydı, ilgiye bayılıyordu "Özür dilerim bebeğim, bazen çok ciddi olabiliyorum"

"Ne, bana mı aşıksın?"

"Aynen Jisung" Göz deviren oğlan, arkadaşının cıvıl cıvıl yatak örtüsünün üstüne oturarak onun giyinmesini beklemeye başlamıştı. Fazla yavaştı "Soyun" Eline gelen kıyafetlerle Seungmin'e dönen Jisung'sa itiraz etmek yerine üstündeki pijamasını çıkarmaya uğraşmaya başlamıştı. Kafası pijamanın boynuna sıkışınca ufak bir boğulma tehlikesi geçirmiş, fakat sonrasında kurtulmuştu "Sen de beni izlemesene, bir şey mi var?" Üzerine sarı bir sweatshirt geçiren oğlan, kızarak söylemişti bunu arkadaşına. Seungmin'in onu soyunurken izlemek gibi fantazileri olduğunu düşünüyordu, korkunçtu "Akşam kendimi çekeceğim Jis, ondan bakıyorum" Dalga geçen oğlana karşı, çıkardığı alt pijamasını fırlatırken; açılan bacaklarını giydiği sweatini çekerek örtmüştü Jisung "İğrenç herif!"

"Sen de beni düşünerek çek ödeşelim, seni siktiğim-"

"Kim Seungmin.." Hızla üstüne atılan oğlanla kendini yerde bulmuştu birden siyah saçlı oğlan. Jisung'un üstünde onu hırpalamaya başlaması da bununla aynı anda oluyordu "Öldürürüm oğlum seni, sevgiline söylerim" Durmadan, kucağına çıkmış olduğu oğlanı itekleyen Jisung'un bileklerini tek eliyle kavramış ve kilitlemişti onu Seungmin. Sinirlenmeye başlıyordu "Zaten kucağında çırpınıyorsun, siktirtme kendini bana" Sonrasında kavradığı bilekleri aşağı indirmiş ve her zaman yaptığı gibi Jisung'un sarı saçlarını patpatlamıştı "Hem biz, kavga ettik Lix'le. Sikine takmaz dediklerini" Sakinleşen Jisung, hâlâ ellerini siyah saçlı oğlanın elleri arasından kurtaramazken kucağında biraz daha ilerlemişti. Yeniden mi soğukluk girmişti aralarına? "Yine mi, neden oldu bu sefer?"

"Fazla kıskanıyormuşum"

"Başlatmasın O da, yeter Seungmin. Herkesle flört ediyor" Çatılı kaşlarıyla arkadaşını sahiplenen Jisung'a ithafen gülmüş ve başını aşağı yukarı sallamıştı Seungmin. Biliyordu, zoruna giden de buydu "O yüzden ettik kavgayı zaten, ben onun aşıklarıyla mı uğraşacağım?" Sarışın oğlan bu duruma çözüm olacak bir fikir düşünmek için 'hm'larken, onu kucağından kaldırmak adına çıplak baldırını kavrayan siyah saçlı oğlan; kapının açılmış olmasıyla istediğini yapamadan odağını oraya çevirmişti. Açık kapıdan onları izleyen biri vardı şimdi, ve pekte bu manzarayı sevmiş gibi durmuyordu "Aşağıda bekliyorum, pastaneye bırakacağım seni" Elini kapının girişine sabitlemiş olan siyah saçlı adam, Jisung'un açık bacaklarından, kucağına oturduğu oğlana kadar çıkarmıştı bakışlarını usul usul. Parmakları terk etti kapıyı ardından, geri çekildi gömleğinin kollarını sıyırırken "Hızlı hazırlan" Tabii onları bu şekilde birinin görmesi sarışın oğlanı telaşa sokmuştu bile "Sunbae" Hızla ayaklandı, ve kapıya doğru koşmaya başladı. Annesi veya ablası öğrenirse biterdi, dillerinden asla kurtulamazdı. Seungmin'le zorla çıkabilirdi bile

Dangerous / minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin