"İşte burası, seni güzel bir geceye hazırlayacağımız yer!"
Seungmin sırıtarak girdikleri lüks mağazaya arkadaşını ittirmişti. Ancak nereye geldiğini bile bilmeyen sarışın oğlan şaşkınca, fantezi aletlerinin, kostümlerin, eteklerin, ve daha birçok şeyin bulunduğu alana bakakalmıştı. Nasıl bir yerdi burası. İçerisi tamamen dolu değildi ama oldukça uğrak bir yer olduğu belliydi, gelen herkes de yüksek kesimden gibi görünüyordu. Yardımcıları yanlarında, arkadaşlarına ne almaları gerektiğini soruyorlardı. Yutkundu Jisung "Ne gecesi Seungmin, bunlar ne? Tasma mı bu!" Oğlan elinin çarptığı süslü takıya bakarken ufak bir şekilde tökezlemişti. Seungmin onun ellerinden birini yakalamış ve arkasından sürüklerken anlatmaya başlamıştı. Bu Jisung'un saflığı gına getirmişti artık
"Bu gece büyük bir davet var, ve biz de davetliyiz. Şimdi sus ben ne verirsem al"
"Ne daveti, Hyunjin'in haberi var mı? Ya niye her şeyi en son ben öğreniyorum acaba?" Sarışın oğlan söylenirken, etek reyonunda gezinmeye başlamış ve 'hm'layarak tam bir stilist edasıyla süzmüştü onları. Görevlilerden biri hemen Seungmin'in önüne geldiğinde, Jisung'u görmezden gelen arkadaşı görevliye dönmüş ve tüm sırayı göstermişti "Hepsini alalım, bacak takıları ve ceketler ne tarafta acaba?" Siyah saçlı gencin bu yüksek pahadaki her şeyi neden bir anda aldığını anlayamayan Jisung onun kolunu sıkarken, görevli kadın gülümsemiş ve hepsini askılarından çıkarırken Seungmin'e dönmüştü "Hepsi denenecek mi efendim, kabine mi götürelim?
"Aynen öyle, oraya bırakın"
"Delirdin mi? Bu kadar eteği biz ne yapacağız Seungmin?" Tatlı oğlan, ona dönen bakışları hissettiğinde daha sakin olmaya çalışarak arkadaşının kulağına yaklaştı "Ya kim giyecek deneyecek bunları, okul ne oldu?" Seungmin sakin ve havalı bir bakışla arka cebinden siyah kartı çıkarıp Jisung'un gözleri önünde sallamaya başlamıştı. İkisinin de maddi durumları yerindeydi ancak, bir siyah kartları olma ihtimali sıfırdı. Alık alık karta bakarken, sallanan karttaki ismi okumasına kalmadan siyah saçlı arkadaşı ona durumu özetledi. Bu sırada kabinlere yaklaşıyordu "Hyunjin'in kartı bebeğim, sana bir jest yapmak istemiş. Abisiyle görüşüp o da buraya gelecek. Bunları giyecek olan da sensin, bu gece parlayacaksın. Emin ol"
"Olmaz saçmalama, ben alırım ne alacaksak"
"Sus sen, azıcık centilmenlik yapacak çocuk müsaade et. Gururuna başlatma, ne var jest işte" arkadaşı tarafından azarlanırken, kaşları bir bebek gibi çatıldı sarışın oğlanın. Bir şey dememişti ki "Bu küçük bir hediye değil, neyse demedim bir şey hemen kızma bana" güldü Seungmin bir star edasıyla. Sonrasında aksesuarlara bakınırken Jisung'a kabinlerin önündeki özel ayırtılmış geniş gri koltuğu işaret etti "Deneyeceğin kombinleri ben halledeceğim, sen sadece Hyunjin'i bekle. Gelir şimdi" Başını sallayan tatlı oğlan, itiraz ederse kendisine kızılacağını biliyordu. O sebeple itiraz etmeden koltuğa oturdu. Etrafı incelemeye koyulduğunda gay erkeklerden, gördüğü en çekici kızlara kadar herkesin buraya geldiğini anladı. Hepsi nasıl bu kadar güzel olabiliyordu. Bir an için Minho hyungunun burada olmamasına sevindi. Onları görmesini istemezdi
"Geç mi kaldım, abimden zor kurtuldum amına koyayım"
Nefes nefese içeri giren uzun boylu oğlan, tüm dikkatleri toplarken, çalışanlar ona yaklaşacakken o gerek yok der gibi elini kaldırmış ve Jisung'un bulunduğu koltuğa ilerlemişti hızla. Dağılmış gömlek yakası, ve patlak dudağıyla tam bir liseli sokak serserisini andırıyordu. Yüzündeyse pişkin bir sırıtış vardı "Selamlar güzellik" dedi ona bakan oğlanın yanağından makas alarak. Hyunjin'in mutlu hali Jisung'u da güldürdü sevimli bir şekilde. Sonra yanına rahatça kurulan büyüğüne gitti bakışları. Dudağı iyi gözükmüyordu "Neyse ki çok bir şey olmamış, of acıyor mu?" dedi endişeyle işaret parmağını Hyunjin'in dolgun dudaklarına değdirirken
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dangerous / minsung
Fanfic"Sana ablamın nişanlısı bana yürüyor diyorum Seungmin!' "Yakışıklı adam ya, olursunuz siz"