|⁷|

11K 1K 2.8K
                                    

"İşte bu gece Yuna'yla Minho sunbae aynı evde olacak"

Oğlan baştan sona olanları arkadaşı Seungmin'e anlatırken, yatağın ucunda oturan Seungmin imalı imalı baktı sarışın arkadaşına. O farkında değildi ama kendini bu çekici pisliğe kaptırmış gibi görünüyordu "Jis, sen bu adamı kıskanıyor musun, hem de ablandan?" Çilek oğlan hemen yataktan doğrulurken, kötü kötü bakmaya başladı arkadaşına. Yanakları hafif hafif utancıyla kızarırken onun omzunu ittirdi "Saçmalama Seungmin, döverim seni bak" Saçlarına uzanıp arkadaşının saçlarını çekmeye başlayan Jisung, Seungmin'in tek bir hamlesiyle sırtını aniden yatakta buldu. İki eli yatakta sabit haldeyken üstündeki arkadaşına bakıyordu şaşkın şaşkın. O nasıl bu kadar güçlü olabiliyordu?

"Kıskanıyorsun işte, şunu kabul et de planlarımızı ona göre yapalım"

Sarışın oğlan bu düşünceyle bakışlarını kaçırırken kollarını kurtarmaya çalıştı, ama Kim Seungmin'in elleri onu yatağa yapıştırmış haldeydi "Hayır, öyle bir şey yok işte" dedi Jisung bebek gibi mızmızlanırken. Kendini kurtarmak için yaptığı başarısız çırpınışlar, siyah saçlı arkadaşının sesiyle nihayet son buldu "Eğer engel olmazsak bu gece sevişirler, cidden buna tamamsan ağzımı kaparım" Ortaya attığı yemle balığın sazan gibi atlamasını bekledi, ki beklediği çok geçmeden oldu Seungmin'in. Sarışın oğlan "Hayır istemiyorum, Seungmin bir şey yap" dedi ağlamaklı çıkan sesiyle. Yeniden bir ağlama krizini çekemeyecek olan siyah saçlı oğlan, tatlı oğlanın ağzına kapattı elini. Ardından kendinden emin bir şekilde göz kırptı

"Akşama on numara planım var, sen rahat ol"

Onun hemen dolan göz bebeklerine kararlılıkla baktı Seungmin, Jisung'u asla yarı yolda bırakmazdı. O avı avlamak için elinden geleni yapacaktı. "Şimdi kalk formanı giy, geç kalacağız" Başını usul usul aşağı yukarı sallayan ufak oğlansa, üstünden doğrulan Seungmin'le beraber burnunu çekerek dolabına yürüdü "Off okulu hiç sevmiyorum" diye söylendi kendi kendine. Sonra eşofmanını ayırdı bacaklarından, ardından güzelce ütülenmiş olan bej okul pantolonunu giydi, onun ince bacakları için fazla boldu. Kemerini taktı ve tişörtünü çıkardı bu sefer, tabii bu süreçte onu izleyen seungmin çocuğu utandırmak için her zamanki laflarını sayıyordu. Onların arkadaşlığı da böyleydi.

"Bele bak tam kavramalık ha"

"Bir sus Seungmin" sarışın oğlanın uyarısıyla, daha çok gülmüş ve başını sallamıştı siyah saçlı oğlan. Jisung'un giyinmesi de çok uyuşuktu, cidden bedenini süzmek için çok zaman tanıyordu arkadaşına. Seungmin artık ezbere bildiği sırta bakarken, bol gömleğini üstünde geçirdi ve açıkta kalan tenini kapattı Jisung. Onun üstüne de kahverengi süveterini geçirdi. Başına kulaklı kahverengi beresini taktı. Beyaz spor ayakkabılarını giydi. Şimdi tamamen hazırdı. "Nasıl olmuşum?" Okul üniforması içinde bir insan ancak Han Jisung ise bu kadar tatlı gözükebilirdi. Kesimleri standart boy olduğundan biraz uzun gelen, paçalarını katladığı pantolonu ve ona bol gelen gömleğiyle oldukça sevimliydi. Gülümsedi Jisung, kollarını açarak tekrar etti "Nasılım Seungmin?"

"Tam sikmelik"

"Ya aptal!"

Birbirleriyle uğraşa uğraşa salona kadar geldiklerinde, aniden onlara dönen bakışlarla yerlerinde sabit kaldı ikili. Beklediklerinden fazla yüz vardı yemek masalarında "Günaydın oğlum" annesi mutlu mutlu ona seslendiğinde, baş salladı Jisung sade bir şekilde. Hadi ama! Tam gününde babası, annesi ve Yuna, bir de şu Minho, Chan, Hyunjin üçlüsü evlerinde kahvaltı mı ediyordu? Sarışın oğlan için babasının gelmesine sevineceği bir vakit bile olmamıştı. Onlar gelmeden önce de sohbet halinde oldukları belliydi. Oh, bu aile tanışması falan olmalıydı "Günaydın anne ve baba" dedi oğlan uzun bir zamandır görmediği iş adamı babasına bakarken. Babası derhal ayağa kalktığında minik oğluna yaklaşmaya başlamıştı. Özlemişti onu.

Dangerous / minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin