Okul icin basarılar gençler
..."O zaman... Beni öper misiniz Sunbae?"
Ufak oğlanın lafları, aralarındaki gerilimi ateşleyen son hamle olmuştu. Çene kemiklerini kavrayan el sıklaştığında, ıslak dokular birbirine sürtündü. İç gıdıklayan bu hamleyle, belini saran el; sarışın oğlanın kalçasına doğru inmeye başladı usul usul "Dudaklarını arala" itaatle ağzını aralayan oğlana, memnun bir sırıtışla baktı büyüğü. Çenesinden kavrayan eli ona yaklaştıkça aşağı kaydı ve Jisung'un pürüzsüz boynunda durarak orda yerini seçti. Parmak boğumları çok sıkmayacak şekilde kavradı teni "Sana bir sır vereyim mi çilek çocuk?" Fısıltılı kelimleri boş ofiste yankılanırken, tuttuğu boyundan küçüğünü kapıya bastırdı Minho. Ona şaşkın şaşkın bakan tatlı oğlanın elbette aklından binlere düşünce geçiyordu.
"İlk deneyimin olacak olması sikimde değil"
Jisung'un boynunda bekleyen parmaklar yerini terk etmezken, sarışın oğlanın dudaklarına değdi yeniden siyah saçlı adamın dudakları. Jisung için yeni olan bu hisler, ve adrenalin, gerçekten heyecan vericiydi "Hmm" Dudakları, büyüğünün iki dudağına hapsolurken kalçasını kapıya bastırmaya başladı aceleci bir halde. Minho'nun eli, sıktığı kalçayla kapı arasına sıkışırken, dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme belirdi. İşaret parmağıyla küçüğünün boyun girintisini okşamaya başladığında; dudakları arasındaki dudakların mayhoş hissiyatı tüm damağına yayılmıştı. Sıcacık ağzı, dilini kolayca kabul ediyor ve itaatkar davranıyordu. Jisung'un kızarmış ve deneyimsiz teni Lee Minho için şimdiden bağımlılık haline gelmişti
Başını hafifçe geri çekti Jisung, biraz olsun nefes almak adına. Yapışkan seslerle ayrılan dudakları acımaya başlarken, kıpkırmızı olmuş boynu ve yanakları, haz için kıvranan bedeni ona hiç yardımcı olmuyordu "Ah" Minho'nun dizi iki bacağı arasına giripte bacak arasına baskı uyguladığında, gözleri geri geri kaydı zevkten dört köşe bir halde. Bedenindeki dokunuşlar onu yakıyordu sanki, ergenlik hormonları tavan yapmış haldeydi "Min..ho" inleme tarzında dudaklarından dökülen isimle, beli de aynı anda kıvrıldı. Sarışın oğlanın bel kıvrımına yükselen el, kavradığı dokuyu kıyafet üzerinden okşarken nefesleri birbirine karışmış haldeydi ikisinin de. Doğru düşünemiyordu Jisung, bu adamın kolları arasında eriyip bitmişti
"Arkanı dön"
"Ha?" Anlayamaz gözlerle ona bakan şirin oğlanın yüzüne biraz daha yaklaşmış, ve tehlikeli bakışlarını onun ürkek bakışlarıyla buluşturmuştu Lee Minho. Ardından araladı dudaklarını tekrar, ve iki kelimeye de anlayacağı şekilde vurgu yaptı "Arkanı, dön, dedim" Al al olan yanakları ve anlam veremediği heyecanıyla gözlerini kırpıştıran sarışın oğlan, söz dinleyerek arkasını döndüğünde gözlerini sıkıca yummuş ve alnını buğulu cama yaslamıştı. Derin derin nefes alıyor ve ilk defa tattığı bu duyguları anlamaya çalışıyordu. Ama yeniden duyduğu birkaç kelime, gözlerini korkunun hafif karıştığı hazla aralamasına sebep oldu. Bedeni kasılıyordu
"Bileklerini uzat"
Kemerini sertçe çekip pantolonundan ayıran siyah saçlı adam, parmakları arasındaki deri tabakaya baktı. Jisung'un naif kollarına çok yakışırdı. Bundan şüphesi yoktu "Söz dinle" daha da yaklaşan bedenle, kapıya yaslı başını kaldırmak istedi Jisung. Nefes nefeseydi ve arkasına konumlanan bedenin yakınlığı tüm hislerini harekete geçirmişti. Sesini tam ardından duyabiliyordu. Yavaşça ardında birleştirdi ellerini, gözlerini de yumdu sıkı sıkı "Söz dinleyeceğim" dedi sızlanan bir ses tonuyla. Kapıya yaslı bedenini hafifçe cama doğru sürttü, erekte olmuş penisi acımaya başlıyordu. Fazla hassas olmak istemiyordu ancak elinde bile değildi. Uyarıcıları bedeninin kasılmasına sebep oluyordu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dangerous / minsung
Fanfiction"Sana ablamın nişanlısı bana yürüyor diyorum Seungmin!' "Yakışıklı adam ya, olursunuz siz"