🥀5. Bölüm-kaybetmenin eşiğinde🥀

150 15 14
                                    

Ali' nin ağzından...

Evden çıkmaya hazırlanıyorum o sırada telefonum çaldı arayan babam yani Adil hocamdı telefonu açtım.
"Günaydın baba"
"Ali benim sana bir şey söylemem gerek..."
"Baba noluyor? Kötü bir şey mi var?"
"Ben emin oldum yani araştırdım çok derinleri araştırdım oğlum... şimdi sakin ol tamam mı?"
"Baba ne oluyor? Korkmaya başladım söyle artık."
"Baktığın hafızasını kaybeden hasta Ferman Vefa senin öz abin oğlum..."
Donup kalmıştım... beynim sanki söylenen şeyi algılamıyor, algılasa bile tepki vermiyordu.
"N-Ne demek abim? Ş-şaka değil, değil mi?"
"Değil oğlum... sonunda abini bulduk zaten eminim ama iyice emin olmak için birde DNA testi yaptırırız."
"T-Tamam ben hemen geliyorum."
Yıllar sonra abimi bulmuştum ona kavuşacaktım. Kapıyı açtım fakat hiç karşılaşmak istemediğim birisi ile karşılaşmıştım.
"Oo Alibey günaydın" Aykut kapıma gelmiş ve çıkmamı beklemisti...
"Ne işin var burda git burdan!"
Aykut üzerime yürümeye başladı.
"Sevgilimi üzemeyecektin Ali Vefa!"
Daha ne olduğunu anlamadan yüzüme bir yumruk yedim.
Arkaya doğru sendeledim, hemen telefonu elime aldım. Tam Adil hocamı arayacaktım ki telefonu elimden alıp fırlattı evin içine girmesiyle kapıyı kilitleyip cebinden bıçağı çıkarması bir oldu.
Bıçağı görünce iyice telaş yapmaya başlamıştım, hayatımda daha önce hiç böyle bir olay yaşamamıştım.
Sağıma soluma baktım firlatacak bir şey bulamadım kaçmayı denedim ama olmadı son anda yakaladı beni yumruğumu savurdum en sonunda yüzüne denk geldi.
"Gel buraya gel! Ecelin olucan Ali Vefa!"
Bağırmaya başlamıştı dahada öfkelenmişti yöne yumruk atacaktım ki bıçağı karnıma sapladı bir kaç saniye nefes alamadım.
Kapıya koştum karnımı tutarak fakat ben daya kapıyı acamadan Aykut karnımın sağ tarafından yeniden bıçak sapladı.
Yere düştüm bu sefer tekmelemeye basladı bilincim yavaş yavaş kayboluyordu.
"Abi..."
Gözlerim kapanmadan ve karanlığa sürüklenmeden önce ağzından çıkan son söz bu olmuştu...
...
Gözlerimi açtığımda telefonum çalıyordu karnımda keskin bir ağrı ve acı vardı elim yana düşmüştü ve elimin altında bir ıslaklık hissediyordum.. sanirim çok kan kaybetmiştim...
Telefonum çalıyordu elimi uzattım fakat ulaşamadım.
Zar zorda olsa kaymayı başardım telefonu elime aldım arayan Adil hocamdı.
Elim titriyordu ve başım dönüyordu telefonu zar zor açtım.
"Çocuk nerdesin sen?! 1 saat önce çıkıyorum dedin oğlum mesai başladı sen hala yoksun!"

"B-Baba... baba b-ben ö-ölüyorum..."
Bunu dememle öksürerek kan kusmam bir oldu.
"A-Ali ne demek ölüyorum? Noluyor oğlum orda! Ne oldu sana!"
"A-Aykut.. k-kapının önündeymiş... bana saldırdı.. kacmaya çalıştım ama.. ama olmadı... iki bıçak yaram var çok kan kaybettim başım dönüyor ve vücudum titriyor... evdeyim  kapı kilitli açamıyorum... yerimden kalkamıyorum baba nolur yardım et... ölmek istemiyorum..."

Gözümden süzülen yaşları durduramadım tam abimi bulmuşken ona kavusmusken ölmek istemiyordum...
Babamın telaşlı sesini duydum fakat tekrar karanlığa sürüklendim...
...
Gözlerimi açtığımda kapı açılmıştı ve beni sedyeye alıyorlardı her şeyi bulanık görüyor ve boğuk sesler duyuyordum ama hiçbirini seçemiyordum.

"ALİ! OĞLUM!"

Babam gelmişti, bana bakıyordu ve sanırım ağlıyordu yüzümü elleri arasına aldım.

"Dayan!"

Bana sesleniyor, konuşuyor ama sadece bir kaç kelimeyi seçebiliyordum. Gözlerim tekrar kapandı ve ben o derin karanlığa tekrar sürüklendim...
...

Yazarın ağzından.

Ali hastaneye getirilmişti ve müdahale ediliyordu tanju koşarak geldi.
Tanju:ne oldu Adil hoca!?
Adil:saldırıya uğramış... iki bıçak yarası var ve çok kötü dövülmüş...
Tanju:tamam sakin ol, ben ilgileneceğim Ali ile tamam mı? Sen endişe etme!
Ali' yi hemen bir bölüme aldılar ve perdeyi çektiler ilaç takviyesi yapıldı ve kanı durdurmak için uğraşmaya başlandı.
Tanju:ameliyathane hazır mı?!
Açelya:hazır hocam.
Tanju:tamam ameliyata alıyoruz çabuk!
...
Ali çıkarılırken Doruk, Demir ve ece gelmişti koşarak.
Ece:ALİ!
Doruk:cefam!
Demir:Ali!
Aliyi sedye ile götürüyorlardı hemen yanına gittiler.
Doruk:nasıl oldu bu?!
Ece(ağlayarak):durumu nasıl hocam?!
Demir:Ali dayan...

kayıp hayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin