yeniden karşılaşma

79 8 8
                                    

Çok beklettim biliyorum ama, umarım beklediğinize değecek, şimdiden keyifli okumalar 💜✨




"Sen ne " demeye kalmadan "rahat dur Jungkookie ! Sen de dikkatli ol biraz , ne cürretle onu itersin?" "Özür dilerim efendim." Dedi şoför fakat bu ses onun sesiydi. Mezarlığın ordan hatta sabahtan beridir peşimdeydi. Sesli bir şekilde yutkunup gözlerimizi buluşturduğumda geçmiş bir anda gözlerimin önünden film şeridi gibi akıp geçti. Derin kahvelerini bana dikerek buyurgan bir sesle konuştu "Uzun zaman oldu , öyle değil mi?"

    Bu oydu , yetimhane bahçesindeki çocuk, iyide burda ne işi vardı ve ne cürretle beni takip edip üstüne peşime adam takardı? Dahası arabasına niye bindirildim ? Ben bu sorularla düşünmeye çalışırken tekrardan tanıdık ses konuşmaya devam etti:
  - Tavşan dişlerin ve gözlerinin içindeki yıldızlar hâlâ aynı. Hiç değişmemişsin kookie, sadece şimdi daha yakışıklı olmuşsun eminim başta Soojin olmak üzere tüm kızlar senin için deliriyordur. A pardon sen erkeklerden hoşlanıyordun değil mi? Kusura bakma."
Şeytani bir gülüşle cümlesini bitirdikten sonra gözlerini bana dikip beni süzmeye başladı. Ne cürretle benimle böyle konuşurdu? " Bay Kim nereye gidiyoruz?" Şoför karşımdaki adamdan  sorduğu sorunun cevabını beklerken, kendini beğenmiş bay Kim yine gözlerini bana dikerek konuşmaya devam etti, " Terkedilmiş eski yetimhaneye!" Duyduğum şeylerin şaşkınlığıyla gözlerim fal taşı gibi açıldı. Orası yıllardır kapalı kaldı ki orda ne işimiz vardı? Hemen kendime gelip kendimden emin bir şekilde konuşmaya başladım, "hayır, senin o çok bilmiş bay Kim'in istediği hiç bir yere gitmiyoruz, ben yurda giriyorum ve sizi de bir daha görmüyorum!" Elimle sertçe kapıyı itekledim fakat açılmıyordu. Kahretsin ne zaman kilitledi şu kapıları, ondan yana dönerek, "söyle kapıyı açsın!" Onunla sonunda konuşmuş olmama sevinmiş olacak yüzündeki gülümsemeyle bana daha da yaklaştı. Burnuma gelen koku oldukça hoştu. Hayır kessinlikle odunsu veya vanilyalı klasik CEO adamları gibi kokmuyordu. Taehyung'un kokusu; kremsiydi ama bu ferah bir kokuydu. Deniz gibi kokuyordu, denizin ferahlığı ve hafif sigara kokusu. İnsanın onun kokusunu duyunca kendinden geçesi geliyordu.

   "Gözlerini niye kapattın ki , merak etme seni senden izinsiz öpmem, hahaha hahaha hah!" Ne zaman kapattığımın farkına varmadığım gözlerimi hemen açıp kendime geldim ve konuşmaya çalıştım. "Ne münasebet ben bi kere içerdeki sigara kokusu yüzünden az daha bayılmış olacam ki gözlerimi kapatmışım. Son gördüğüm şey senin yüzün olmasın diye." Vay be Jungkook helal sana aslanım ne biçim konuşmaktır o öyle. Konuşmasına fırsat vermeden devam ettim "Söyle açsın kapıyı yoksa," "Yoksa ne?" Tamam bana cevap vermesini beklemiyordum ama ondan geri de durmayacaktım. Hemen devam ettim, "Yoksa camını kırıp sapık var diye bağırırım." Duyduğu şeyle kahkahalara boğulması bir oldu. "Hahahahahahahaha hahahahahahahaha, uzun zamandır böyle gülmemiştim doğrusu, göz alıcı olduğun kadar komikmişsin de." Yanaklarımın kızardığını hissettim fakat bunun olmasına imkan yoktu. O benim okul hayatımı mahvetmişti onun yanındayken neden böyle hissediyorum? Neden beni bir sıcaklık basıyor? Hayır kessinlikle arabanın içi fazla sıcak , burdan hemen kurtulmam gerekiyor. Hemen oturduğum koltuğun üzerinde doğrulup camı yumruklamaya başladım.

     " İmdaaaaat yardım edin , sapık varrr. Beni kaçıracaklar yardım edin..." Ben böyle yardım istemeye devam ederken bir yandan da onları dinliyordum şoför aracın aynasından, " efendim bayıltalım mı?" sorusuna, " Hayır şu an saat oldukça geç ve bekçi kulübesinde uyuya kalmıştı unuttun mu salak? Ben hallederim" diyerek benden yana dönüp, " Jeon Jungkook hemen yerine otur yoksa seni bu yaptığına pişman ederim!" Dediklerini zerre umursamayıp cama vurarak yardım istemeye devam ettim. " Son kez uyarıyorum , hemen sesini kes ve otur yerine!" Onu takmayıp cama vurmaya devam ettim. " Demek kaşınıyorsun öyle mi, bakalım birazdan kucağımda da böyle bağırabilecek misin?" Belimde hissettiğim yapılı ve uzun parmaklı ellerle kendimi bir anda Taehyung'un kucağında buldum. Anlık bir şaşkınlık ve göz göze gelmenin ardından daha da yüksek sesle bağırmaya başladım, " İmdaaaaat sapık varrr kurtarın beniii!" Bağırıp çağırmamdam bıkmış olacakki daha da yüksek bir sesle konuştu" eğer şimdi susmassan seni öperim!" Duyduğum şeyle ona dönüp bakakaldım. Beni kucağına almaktan bahsederken ciddiye almamıştım ama eğer onu biraz daha kızdıracak olursam gerçekten beni öpebilirdi de.

Gum Horoscope/Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin