şüphe

86 7 0
                                    









Hiç bekletmeden sizi yeni bölüme alayım 👇
Keyifli okumalar dilerim şimdiden ✨💜













Binaya doğru yürümeye devam ederken arkamı döndüm fakat arabanın yerinde yeller esiyordu. Jimin, "Nereye bakıyorsun sen öyle?" Önüme dönüp, "Hiç sadece bakıyorum öyle." İçeri doğru girerken bir aracın yurdun önünde geldiği yoldan geri indiğini duydum...








Odaya vardığımız gibi kendimi yatağa attım. Tanrım uyuyakaldığım o mermer zemin yüzünden her yanım ağrı içinde ve gerçekten şu anda tek kelime edebilecek takatim yoktu. Jimin'in de hemen arkamdan odaya gelmesiyle beni soru tufanına tutması bir oldu:
-Nerdeydin, o adam yanında ne arıyordu, neden beni dinlemedin ve nerden geliyorsunuz?
- Off Jimin yaa, napsaydım yurtta seni mi bekleseydim çıktım işte dışarı biraz nefes almak için, ne var bunda?
- O adam seni tüm okula rezil etti. Dahası yurt odasında da nefes alabilirsin. Ayrıca bu söylediklerinin hiç biri o adamın yanından gecenin bir vakti yurda gelmen için bir gerekçe değil. Son kez soruyorum nerdeydiniz siz? İKİNİZ?

Pekala sanırım Jimin tahmin ettiğimden daha da sinirliydi. Derin bir nefes alıp sabahtan akşama kadar olan biten herşeyi ona anlattım. Jimin, Taehyung ile ilgili kurduğum her cümlenin sonunda büyük bir 'aaaa' nidası koyuyor ve anlatmaya öyle devam ediyordum. Anlatacaklarım bittiğinde fikrini sorarcasına Jimin'e baktım. Şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırıp söze başladı:
- Yani bilemiyorum kookie'm, bu adam senden zaten nefret etmseni gözetlemek için adam tutmuş ki? Dahası benden önce de seni tanıdığını iddia ediyor ve üçümüzün yediği tüm haltlardan haberdar. Açıkçası korkmaya başladım.
- Bende Jimin, hakkımda daha doğrusu hakkımızda çok fazla şey biliyor. Sence tüm bunları ona Jin mi anlatıyor dersin? Sonuç olarak onların grubundan bir tek onunla muhatabız.
- Bilemiyorum Jungkook, burnuma hiç hoş kokular gelmiyor. Yarın gidip Jin'le konuşalım mı dersin?
- Hayır, bu onların bize karşı daha dikkatli olmalarına sebep olur. İşin içine Hobi'yi katıcaz. Zaten dediğin gibi Namjoon la bir yakınlığı varsa o öğrenebilir. Dahası Jin ne alaka olum, Yoongi varya. Onunla konuş sen?"
Yoongi'nin adını ağzıma almamla Jimin'in yüz hatlarının da ki değişikliği farketmem zor olmadı. Beklentiyle ona bakıp:
-Nee? Aslında ona karşı bu kadar önyargılı olmasan çok iyi arkadaş olabilirsiniz hatta sev-
- Ağzından çıkanı kulağın duysun Jungkook! Daha çocuğun yüzünü görmeye tahammül edemiyorum, sen gelmiş bana sevgili olun diyorsun!
- Ne var be! Sanki ne dedik. Tamam sonra sevgili olursunuz, sen isteyince. Ama şu anda neler döndüğünü öğrenmemiz gerekiyor Jimin. Beni anlıyorsundur umarım.
- Jin'le konuşurum ben?
- Hayır, Jin'i bilmiyormuş gibi konuşma. Onun ağzında bakla ıslanmaz. Dahası; o ikimzlede konuşmayı sevmiyor. Nolur bir kerecikte olsa Yoongi'yle konuşsan?"
Arafta kaldığını fark edince hemen üsteledim:
- Lüüüğtfeeeeeeen.
- Of tamam be. Ama bunu sırf senin için yapıyorum bilmiş ol. O çocuktan zerre hoşlanmam bilesin!
- He he sağol Jiminie." Sinirle bana dönüp, " bir şey değil."dedi. Aklıma yapmamız gerekenler gelince hemen Jimin'in telefonu elime alıp Hobi'yi aramaya başladım. Naptığımı anlayınca Jimin'de benim telefonumu alıp, sabah almaktan bahsettiği yeni şarj cihazıyla odanın girişindeki prize doğru adımlayıp telefonumu şarja taktı. Telefon açılınca hemen söze girdim:
- Alo hobi, neler oldu neler. Sen hala uyuyorsun tavuk gibi." Hattın diğer ucundan Hobi'nin uykulu sesi, huysuzca cevap verdi:
- Of nolmuş olabilir Jungkook? Tanrı aşkına beni gecenin bu saatinde neden arıyorsun?
- Yahu bomba üstüne bomba şeyler oldu diyorum. Sen hala uykunun derdindesin. Yarın erkenden okula gel. Konu Taehyung ve ekibi ile ilgili tamam mı?" Bahsettiklerim ilgisini çekmiş olacak ki merakla sordu:
- Taehyung ve ekibi mi?
- Sonunda dikkatini çekmeyi başarabildim. Evet onlarla ilgili. Sanırım başta ben olmak üzere bizi gözetliyorlar.
- Gözetliyorlar?
- Evet, tamda öyle. Dediğim gibi yarın erkenden okula gel!

Gum Horoscope/Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin