8.bölüm

58 11 0
                                    


8.Bölüm

Umutlarını kaybetmiş insanlar gördüm. Onlar tanrının onlara bahşettiği güzellikleri göremeyecek kadar körlerdi

Sevginden haberi olmayan bir insanı sevmek zordu. Hele ki bu kişi sevdiği kişinin gözü önünde iki günde bir sevgili değiştiren biriyse. Kırık bir kalple bulmuştum onu. Kalbini parçalayan bir başkası yapıştıran bendim.
Kim sevilmek istemezdi ki. Ya bir insan onun tipini beğenmezdi ya da önündekini göremeyecek kadar aptaldı.
Ben hayal kırıklığına uğrayan annesi tarafından büyük acılar çektirilen kardeşi kayıp olmuş babası ve anneannesi ölmüş sevgilisi bir idda uğruna onu bırakmış paramparça bir kızdım.
Yaralı gitarlı bana allahın bir lütfuydu. Hayatınız tepe taklakken bir anda hayatınızı dengeye sokucak birini bulmak ne kadar tesadüf olabilirdi ki?
Şimdi ise beni bırakmamıştı. Sözünü tutmuştu.
Ben bilemezdim o kazanın hayatımızda bazı şeyleri değiştireceğini.
Sonunun böyle olucağını bilseydim yine olsa yine binerdim o arabaya.

Elimi sıkıyor.

Elimi sıktı.

Sinanın son sözlerinden sonra elimi sıktı.

Bakışlarımı onlardan alıp çakıla çevirdim.

Ağzını aralamıştı.

"Ça..kıl?"

Sina ve rüzgarda çakıla bakmaya başlamışlardı.

"Noldu?"

Arkamı döndüm.

İkizler ve berke gelmişti.

"Elimi sıktı"

Sevinçten birazcık bağırmış olabilirim. Tamam ya resmen çığlık attım.

"E..lif"

Tekrar çakıla baktım.

Hemen ona yaklaşarak "burdayım yanındayız" dedim.

Yavaş yavaş gözlerini açmıştı.

Güç bela beni süzüp derin bir nefes aldı.

Benim yerime dilhanı mı bekliyordu yoksa. Yani benimki de soru kim sevdiği kişiyi beklemez ki.

"İyisin" fısıltıyla karışık küçük bir kelime.

Ben mutluydum.

Çakıl uyanmıştı.

Ben mutluydum

Çakıl benim iyi olmama sevinmişti.

Ben üzgündüm.

Hala dilhanı sevdiği gerçeğini biliyordum.

Şimdilik düşüncelerimi bir kenara bırakıp çakıla yoğunlaştım.

"İyiyiz"

Kafa salladı.

"Korktum"

Kaşları çatıldı "ha..ni bana güv..eniyordun"

"Hala güveniyorum. Sadece seni kaybetmekten korktum"

Kapı kapanmıştı ve odada bir tek biz kalmıştık.

Sandalyeye oturdum. Ellerimiz hala birleşikti.

Başını takvimin oraya çevirdi ve tekrar bana baktı.

"Yarın"

"Yarın?"

"Doğum günün"

Şaşkınlıkla ağzımı açtım.

SOLİSTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin