0.1

211 25 66
                                        

2005 yılınının bir ayı

"Tugay'ın evlenmesi şarttır bey. Beş oğlan biri yeni doğmuş. Hangimiz yetebiliriz onlara? O ufacık bebe ana aramayacak mı?" Asiye Hanım'ın isteği Mehmet Ali Beye çok mantıklı gelmiş, içine sinmişti. Oğlu, eşini ne kadar sevse de böyle olmazdı.

"Tamamdır hanım. Ben konuşurum da Tugay'la. Senin aklında var mıdır birileri? Sen düşünmeden konuşmazsın."

"Kalelilerin Aylin var ya. Çok hanım bir kız. Hemde genç daha. Torunlarımıza ondan iyi ana mı bulacağız?" Mehmet Ali Bey'in aklına bir kurt düşmüştü Aylin'in adını duyunca. Yıllar önce küçük oğlu Tahir, Aylin'e kaptırmıştı gönlünü. Bunu bir kendisi birde Tugay biliyordu. Tahir şuan askerdeydi. Belki çoktan unutmuştu eski sevdasını. Tugay kabul ederse olay Mehmet Ali Bey'den çıkacaktı. Ondan çokta dert etmemişti bu durumu.

"Ben açık açık söylerim bizim uşağa. İkna ettikten sonra hemen kıyarız imam nikahını. Çok laf söz olmadan hallederiz." Asiye Hanım eşinin cevabına karşı duyduğu mutlulukla oradan ayrıldı. Kısa süre sonra odaya Tugay girmişti. Simsiyah takım elbisesi mavi gözlerini daha da ortaya çıkarmıştı. Dağınık saçları ve morarmış göz altlarıyla hastaneden geliyordu.

"Hayırdır baba bir sorun mu var?"

"Tugay, biz ananla konuştuk. Didem'in durumu belli, ee daha yeni doğmuş bir beben var. En doğrusunun başkasıyla evlenmen olduğu kanısına vardık." Tugay'ın sinirle kaşları çatılmıştı. Ne meraklılardı yeni bir geline. Henüz Didem ölmemişken bir de.

"Baba, Didem yaşıyor. Ölmeden toprağa mı koydunuz karımı?" dedi sinirle.

"Oğlum doktorların dediklerini duymuyor musun? Makinelerle yaşıyor senin karın. Kalbi atsa ne olur beyni öldükten sonra."

"Evlenmem başkasıyla baba. Çocuklarıma da kendim bakarım. Kimseye lüzum yok." tam yerinden kalkıp odadan çıkacakken babası konuştu.

"Tershaneyi alırım elinden. O zaman da bakabilir misin çocuklarına? Beş parasız beş evladına yetebilir misin?" Tugay içinden babasına küfürler yağdırırken bunu kabul etmekten başka çaresi yoktu. Çocukları olmasa asla bunu kabul etmezdi ama artık zorundaydı.

"Tamam. Evlenirim." başka söz söylemeden odanın kapısını vurup çıktı. Mehmet Ali Bey memnundu. Fakat bu kararın ailesini dağıtacağından haberi yoktu.

Sözde hayırlı iş meselesi Kalelilere ulaşmıştı. Henüz 20 yaşında olan kızlarını beş çocuklu 29 yaşında bir adama vermek istemeselerde onlar Turhanlılardı. Bu şehirde onlara karşı gelinemezdi.

Kısa süre sonra Tugay ile Aylin'in imam nikahı kıyılmıştı. Tugay; Aylin'i görünce sesini çıkarmamış, kardeşinin sevdiği olduğunu umursamamıştı. Hiç kimse evlatlarının geleceğinden önemli değildi.

Ve Tahir'in askerden döneceği gün gelip çatmıştı. Turhanlılarda bir bayram havası vardı. Didem'in bitkisel hayata geçmesinden sonra ilk defa evde bir mutluluk vardı.

"Tahir amcam ne zaman gelecek ya?" Dağhan heyecandan yerinde duramıyordu. En sevdiği amcası, ilk arkadaşı geliyordu.

"Bende büyüyünce Tahir amcam gibi askere gideceğim. Ama dönmeyeceğim ben." Asiye Hanım elini ilk dişine sonra masaya vurdu.

"Ağzını hayra aç Fethi'm. Denir mi öyle?" Fethi babasından aldığı mavi boncuk gözleri ile babaannesine baktı.

"Denmez mi?" Asiye Hanım torununum tombul yanaklarından öptü.

Bana Unutmayı AnlatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin