5

1K 88 14
                                    

Umarım severek okursunuz bölümü.
Yukarıda barınımız ve eflalimiz var.
Keyifli okumalar satır arası yorumları oy atmayı ve beni takip etmeyi unutmayın unutmayınn.

Saat 17:00

Saate baktığımda saatin yaklaştığını gördüm ve hazırlanmak için kalktım.

Mavi kot pantolon ve beyaz tişört giyindim saçlarımı tepeden topladım doğal bir makyaj yaptım.

Evden çıktım aşağı indiğimde yine barını gördüm.

Yanından geçicekken kolumdan tuttu. "Hadi bin beraber gidelim"

"Yok komutanım yanlış anlarlar" beni dinlemeden kolumdan tutarak arabaya bindirdi ve oda bindi.

Dik dik ona bakmaya başladım. "Eğer biraz daha öyle bakmaya devam edersen yanlız kalacağımız bir yere gideriz"

Bende oflayarak önüme döndüm ve yolu izlemeye başladım.

Ocak başına gelince hemen indim ve önden hızlıca restoranda girdim ve timin yanına geçtim.

Hep bir ağızdan "hoşgeldiniz komutanım"dediler.

Boş yere oturdum "Bana günlük hayatta ismimle seslenin resmiyete gerek yok" dedim.

Hemen barında oturdu yanıma ve siparişleri verdik.

Herkes yemeğe başladı ve alkol içtik.

Batu sessizliği bozdu "Eee eflal var mı birileri"

"Yok abi hem benim başka birine sözüm var kimse olmaz yani hayatımda" dedim.

Hemen Barın atladı "kime, neden, niçin, nasıl bir söz bu eflalcim"

Ona döndüm "özel hayatım sizi ilgilendirmiyor komutanım" cümlemi bitirdiğimde aklıma silik silik olan ama hatırladığımda mutlu olduğum anılar düştü.

🐙

Küçük kız abilerinden aldığı misketler İle oynarken en yakın arkadaşı ve aynı zamanda komşuları olan küçük oğlan gelir yanına.

Küçük oğlan hemen Küçük kızın yanına oturur ve elinden misketleri alır.

Kız tam mızmızlanıcak ve bağıracak iken oğlan hemen konuşmaya başlar.

"Hemen ağlama bi dur eflal bişey söylicem sana önemli"

Kız merakla oğlana bakar.

"Ne diceksin" diye sorar Kız merakla.

"Hani anne ve babamız evlenmişler ya büyüyünce bizde büyüyünce evlenelim mi?" Dedi oğlan.

"Olur sen baba olursun bende anne" dedi kız.

Oğlan kıza doğru serçe parmağını uzattı ve "o zaman serçe parmak sözü verelim ve bu sözü hiç unutmayalım tamam mı"

Kız başını salladı ve oğlanın serçe parmağını kendi serçe parmağı ile doladı.

🐙

Aklıma bu güzel anı düşünce istemsizce bir gülümseme oluştu ama gülümseme çok sürmedi.

Söz verdiği çocuğun ismini dahi bilmezken bu sözü tutması biraz zor olucak.

Bunları düşünürken masadan bir ses yükseldi.

Baran sandalyesinin üstüne çıkmış elindeki rakı bardaği ile etrafa bağırıyordu "ÇAL MEYHANECİ YARIM KALAN AŞKLARA ÇAL"

Barına baktığımda sinirli gözüküyordu barana bakarak ve dişlerini sıkarak konuştu "tolga şu salağı indir elimden kaza çıkıcak yoksa"

Tolgaya baktığımızda masada sızdığını gördük.

"Bu timde akılı yok amına koyayım ya" diyerek sabır çekti batu abi

Barana tekrar baktığımızda karşı masadaki adamlara kaş göz işareti yapıyordu.

Batu abi hemen baranı indirdi ama o adamlar çoktan kalkmış bizim masaya doğru geliyordu.

"Hayırdır birader bi sorun mu var" dedi adamlardan biri.

İçimizden şuan konuşmak en müsait olan bendim ve ben adamla konuşmaya karar verdim.

"Yok beyfendi arkadaşımız çok içti ve sarhoş oldu o yüzden böyle kusura bakmayın tekrar" dedim en kibar halimle.

Adam bana döndü ve beni baştan aşağı bi sürdü ister istemez rahatsız oldum.

"Sen karışma yavru kuş arada yemeyelim senide" dedi iğrenç iğrenç gülerek.

"Sen kime yavru kuş diyorsun lan" diyerek masadan bir hışımla kalkan Barın.

Kalktığı gibi zaten kavga başladı.

Araya girmeye çalıştım ama adamların yanındaki kadınlar ise bana saldırmaya başladı.

Ben onları hallederken restorant sahipleri ve çalışanları bizi ayırdı dışarı resmen attı.

O sırada polisler geldi.

Polislerin geldiğini gören tim ve ben cebimizde cüzdanlarımızı aramaya başladık.

"Galiba kavga sırasında düşmüş" dedim.

Asker kimliklerimizi almak için içeri girecekken bir tane kadın polis beni kolumdan tuttu ve hemen kelepçeledi.

"Diğer arkadaşların gibi askeriz deme boşuna inanmayız"dedi kadın polis

Bu yüzden hiç zorluk çıkarmadan ekip arabasına bindim sonuçta onlarda işlerini yapıyordu.

Bizim tim için ayrı bir araba diğer adamlar için ayrı bir araba gelmişti.

Ben bindiğinde bişeyleri var mı diye bakarken tolganın eksik olduğunu gördüm.

"Tolga yok" dedim.

"Masada bıraktık onu galiba" dedi Batu abi .

"Bişey olmaz ona hem bizim kimlikleri alir gelir bi işe yarar"dedi Barın.

Karakola geldiğimizde ifadelerimizi aldılar ve bizi nezarethaneye koydular.

Beklerken yine baran bağırmaya başladı.

"Düştüm mapus damlarına vıyy vıyy" diyerek yaşlı nineler gibi dizlerine vurmaya başladı.

Biz bunun bu haline gülerken Barın öldürecek gibi bakıyordu.

Bunu fark ettim ve barının yanına gittim ve koluna dokundum bana dönmesi için.

"Az sakin mi olsan yarın verirsin cezasını"dedim.

"Ben ona değil şu şerefsize sinirliyim öldürcem onu" dedi ve bana yavru kuş diyen adamı göstererek.

"Ya bizim asker olduğumuzu öğrenince ceza alıcak zaten sakinleş biraz kaşını çatmaktan yüzün kırışmış evde kalırsın böyle" dedim ve küçük oturağa oturdum.

"Bişey olmaz hem evde kalırsam sen alırsın belki beni nasıl fikir bence süper burdan çıkınca gün bile alabiliriz efulim ne dersin" dedi yine dibime girerek.

Tam cevap vericek iken gür bir ses yükseldi.

"KARTAL TİMİ DIKKAT"

Baya geç geldi kusura bakmayın arkadaşlar.
Bölümleri elimden geldiğince hızlı ve uzun yazmaya çalışıyorum.
Lütfen hayalet okuyucu olmayın.

Ne tür sahneler istersiniz bunu fikir olarak belirtirseniz mutlu olurum.

En çok hangi sahneyi sevdiniz?

Barın ve eflal için icon önerilerinize açığım.

Oy atmayı yorum yapmayı ve beni takip etmeyi unutmayın.

İg hesabım:Ezelaylar

Sizi seviyorum kendinize dikkat edin keyifli okumalar.

Bir sonraki bölümde görüşürüz.

EfulimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin