K-3

22 1 0
                                    

Şarkıyla birlikte okursanız çok sevinirim ;) Şarkı gerçekten güzel
Passenger♥
Şuan resmen içimde volkanlar patlıyordu.Hem korkmuş,hemde heycanlanmıştım.Ama şuan mutluluğum ve heycanım diğerlerine göre daha ağır basıyordu.

-65 Dakika Önce-

Tam düştüğüm sırada iki el silah sesi duydum ve yere iyce kapaklandım.Gözlerim kararmaya başlamıştı bile.Yerdeyken belimde ve ensemde el hissettim."Kendine gel." diyordu bağırarak.
Gözlerimle kapanmaması için savaş verirken kendime gelmeye çalışıyordum.Sesleri net bir şekilde duyabiliyordum fakat gözlerimi zar zor aralayabiliyordum.
"O bir sürtük ,niye onu koruyorsun?" ses alaylı ve yaşlı birine ait gibi geliyordu.Ne diyordu bu moruk?! Bana resmen 'sürtük' demişti.!
"Defol!" diye bağırdı kucağında olduğum ses.Ve beni savunuyordu..
"Ne oldu,yoksa dejavu mu yaşadın ha." dedi moruk olan gülerek.Gülme sesleri beynimdeki hücrelerin katili oluyordu.
"O dilini kesip sokak köpeklerine atacağım,çok ciddiyim." diye tısladı.
Morukla aralarında eminim ki çok ciddi şeyler yaşamışlardı.Çünkü seslerinin tınısından bile nefret akıyordu.Bu beni fazlasıyla tedirgin yapıyordu.Şuan tanımadığım iki kişinin arasında kalmıştım.Hatta birisi beni neredeyse vurmuştu..Yaşlı olan tam konuşacaktı ki ağır küfür mırıldanıp hızla uzaklaşmaya başladı.Ayak seslerinden acele ettiği belliydi.Siren sesleri giderek yaklaşıyordu.Beni kucağına alarak koşmaya başladı.Bende sadece kokusunu ciğerlerime hediye olarak derince soludum.Bu koku betimlenecek bir koku değildi.Bir meyve veya vanilya kokusundan da güzeldi.Yeni doğmuş bebek gibi kokuyordu.Cennet gibi..Belkide ilerde oraya ulaşamayabilirdim fakat şuan içinde gibi hissettiriyordu.

"Beni duyuyor musun?Yaralandın mı?" dedi beni yere bırakırken.Aman tanrım sesi harikaydı!Yavaşca gözlerimi araladım ve dirseklerimle destek alarak doğruldum."Ne oldu?" dedim kafamı kaşırken.Sesim pürüzlü çıkmıştı.Gözlerini yumdu ve açtı.Ayağa kalktı ve ellerini cebine soktu.Bende elimi tutup kaldırır sanmıştım.Oflayıp puflarken homurdanıp kalktım.
"Orada ne işin vardı?" dedi düz ve hafif sinirli bir şekilde."B-ben...şey sesleri duydum ve...". Bir anda sinirle
"Sen her duyduğun silah sesine gelir misin!Ölüyordun.Peki neden,dur ben söyleyeyim-merakından-."

"Olay olduğunu bilseydim 1km yakınınıza yaklaşmazdım!Salak değilim ben." deyip kollarımı çaprazladım.
"Hem ölsem ne yazar ki!" diye mırıldandım duymayacağı şekilde.
Kaşlarını çatmış,üst dudağını dişlemişti Sonunda "Evin nerde?" dedi sakinleşmeye çalışırken ama umursamazdı.Elleri hala cebindeydi.
"Sanane.Kendim gidebilirim." dedim diklenerek.İlk başta tek kaşını kaldırdı ve dilini üst dişlerinde gezdirdi.Ardından"Peki,sen bilirsin." deyip arkasını dönüp keyifle yürümeye başladı.Hayvan! İnsan biraz nezaketli davranırda zorlar hani."İlk baştan razıymış zaten" diye homurdanıp yürümeye başladım."Bir atraksiyon daha kaldıramam.Umarım bişey olmaz." kendi kendime konuşmaya başlamıştım çünkü korkuyordum.Kendimi sakinleştirmek içinde kendinle konuşmak iyi terapi oluyordu.
Sokağın ilerisinde bu tarafa doğru gelen genç çocuklar vardı.İçimi büyük bir panik kaplamıştı çünkü sarhoşa benziyorlardı.Sonunun iyi olmayacağı belliydi.Hemen arkamı döndüm ve hızlı adımlarla uzaklaşmaya başladım.Keşke demiştim gene."Lanet olsun!Birde bu eksikti." deyip köşeyi döndüm Sahte Ediz'in gittiği yöne doğru koştum.Sokak boştu,gitmiş olmalıydı.İçimi kemiren piranalar gene devreye girmişti.Panik ise kalbimde ponpalanıp tüm vücuduma yayılıyordu.Soğuk soğuk terlemeye başlamıştım.Kendimi toplamak ve paniğimi atmak için olduğum yerde zıplamaya başladım.Çocukların geldiğini duymaya başlamıştım.Hemen kendimi toplayıp etrafıma bakındım.Biraz uzakta bahçeli küçük bir ev vardı.Hemen oraya koştum.Duvardan atladım ve köşesine sindim.Gözlerime diken batmaya başlamıştı.Ağlamamak için kendimi kasıyordum.Herşey öyle hızlı yaşanıyordu ki!

Çocukları atlatmış ve Dora'nın evinin yolunu tutmuştum.Yol boyuncada Sahte Ediz'i -ki adını bilmediğim için benzetme- düşünmüştüm.Acaba adı neydi? Nasıl biriydi?
Duvara yaslanmış,sağ bacağını duvara dayamış yavaşça sigara içen bir genç vardı.Nedense o Sahte Ediz'e benziyordu.Yüzünü daha çok seçebilmek için dikkatlice ona baktım.Gözleri telefonundaydı.Beni farketmemiş olmalıydı.

"Beni takip mi ediyordun sen?" dedi gözleri telefondayken.Ama beni nasıl farketmişti?

"Hayır."dedim garipseyerek.Kafasını kaldırıp bana baktı ve "En son ters tarafa gidiyordun ama." dedi.
"Arkanda gözlerin mi var senin?Seni takip falan ettiğimi düşünüyorsan yanılıyorsun." dedim yanından geçerken.Arkamı dönmeden "İyi geceler..Bu arada adın neydi?"dedim hafifçe geriye bakarak.Dudağımın kenarını dişledim ve sağlam bir bahane için kullanım kılavuzumu güncelledim.
"Yani sana takma isim takmak istemem." dedim boğazımı temizlerken."Neymiş?" dedi sigarasını dudağına götürürken.Derince soludu ve yavaşca bıraktı."Iımm,Sahte Ediz"dedim.
"Ne?" dedi garipseyerek.Küçük bir kahkaha attım ve "Bence boşver.Ona benzettim seni ondan yani.İyi geceler." dedim gülümserken.Önüme döndüm ve ellerimi kollarıma sardım.Üşümeye başlamıştım.

"Hey!" Sesi duyar duymaz arkamı döndüm ve konuşmasını bekledim.Bana doğru yürümeye başladı ve ceketini çıkardı.Bana uzatırken"Sağol" dedim ve giydim.Biran aklıma yarın okul olduğu aklıma geldi ve bir an yüzümü buruşturup"Lanet olsun!" diye mırıldandım."Ne oldu?" dedi."Yarın pazartesi değil mi?Pazartesi sabahı ne olur..?" dedim.Oda dudaklarını düz çizgi haline getirdi ve "Okul....Lanet olsun!" diye mırıldandı oda."Çalar saatim eminim duvarla dost olacak" dedim elimi belli belirsiz sallaken."Neyse yine iyi geceler.." dedim "Sanada "dedi ve Dora'nın evine koşmaya başladım...

-Şimdi-

Koltuğa kendimi attım ve ayaklarımı sehbaya uzattım.Kafamda miyonlarca birikmiş soru vardı.Yanıtları ise kaçıyordu sorulardan.
Dora'da kendini yan koltuğa attı ve kumandayı eline aldı.

"Yatmamız lazım.Yarın okul var." dedim esnerken.
Oflayıp yerinden kalktı ve odasına geçtik.Annesi Sibel Teyze'ye "Anne,Alya için yorgan falan getirsene." diye bağırdı ve paytak adımlarla dolabının karşısındaki masaya dayandı.
"Tercihleri ne zaman yapacağız?" dedi.
"Kızım daha yeni sınavdan çıktık.Nereyi düşünüyosun?"dedim yataktan doğrulurken.
"Aslında İzmir falan düşünüyodum.Ama biliyosunki son olaylar beni ve annemi çok sarstı.Bu yüzden annemin yanından ayrılmak istemiyorum.-" yanıma geldi ve oturdu.Elini tuttum "Bu sene istersen tercih yapmayabiliriz.Hem iyide hazırlanamadık zaten." dedim.
"Bilmiyorum.Olabi..." kapı açıldı ve Sibel Teyze elinde yastık ve yorganla girdi.Dora hemen dolan gözlerini sildi ve dolabın yanına gitti.
"Evetttt.Hangi tür pijema istersin? Genelde ince seversin....İşte bu uygun." dedi ve dolaptan kırmızı kapri ve askılı bir bluz takımı çıkardı.Sinem Teyze "İyi uykular cadılar.Ses çıkarmayın sakın.Direk uyuyun." diye meşhur nasihatlarını önümüze serdi ve kapıyı kapatıp çıktı.Dora'nın elindekileri aldım ve giydim.O sırada benim yatağımı hazırlamıştı.Kendiside yatağına yatmış ve cenin pozisyonunda duvarı izliyordu.
"Gene dalmışız." dedim.Yatağıma yattım ve tavanı izlemeye başladım.
"Tabi hiç sorma." dedi gülerek.Ardından "Sahte Ediz'i rüyanda gör ve..-"
Kafasına yastığımı geçirmemle sustu ve ufak bir çığlık attı.
"Yakışıklıydı ama." dedim gülerken.Oda gülüyordu ve topuzu dağılmıştı.
"Sanki televizyondan samara kaçmış." dedim taklidini yaparak.
"Sus kız." dedi aynanın karşısına geçince.Saçını topladı ve yatağına yattı.Bende gözlerimi yumdum ve O'nu düşünmeye başladım.Ceketini vermişti bana.Ona sarılmak istedim ve yatağımdan kalkıp sessiz bir şekilde salona gidip ceketi elime aldım.Sıkıca sarılıp yağmur dansı yaptım.Ceketin cebinden birşey düşünce merak edip eğilip yerden aldım.Katlanmıştı ve yavaşca açmaya başladım...

KuralsızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin