K-4 ☁

10 1 0
                                    

Multipedia;Alya'nın çizdiği resim

Hatırlatma ;

Ceketin cebinden birşey düşünce merak edip eğilip yerden aldım.Katlanmıştı ve yavaşca açmaya başladım..
∆°•°•°•°•∆
Tam açacağım sırada içeri Sibel Teyze geldi ve kağıdı hemen ceketin altına sokuşturdum. "Kızım yatsana artık.Sabah olnak üzere zaten.Bu arada neler olduğunu anlatacaksınız,unuttuğumu sanma haa.." dedi ve tebessüm edip gitti.Bende kağıda bakma işini beynime kazıdım ve Dora'nın odasına doğru yol aldım...

"Dora....kızım kalk hadi okula geç kalıcaz." dedim poposundan cimciklerken.
"Tamam tamam...popomu rahat bırak,onun bir suçu yok."dedi cimciklediğim yeri ovalarken.
"Hadi kalk ben hazırlandım bile." dedim ayaklanırken.Erkenden kalkmıştım.Kendimi bildim bileli uykuyu sevmezdim.
"Yemin ederim Mine Teyze seni tuvalette doğurmuştur.Kim uykuyu sevmez!" dedi yataktan yuvarlanarak kalkarken.
"Hakaret etmek yok." dedim saçlarıma şekil vermeye çalışırken.
"Uff artık LYS-YGS bitti ya okula gitmek hiç cazip gelmiyor." dedi.
"Ben bu sene gitmeyi düşünmüyorum.Zaten olanlardan sonra annemi bırakacak halim yok.Bide çok çalışamamıştım." dedi ve dolabından formaları çıkarıp giymeye başladı.
"Biliyorum Sibel Teyze'ye göre bencillik olur ama bu senin hayatını çok değiştirecek bir karar.İyice bir düşün.Hem annen senin okumanı ve çok iyi yerlere gelip mutlu olmanı istiyor."dedim çantamı omzuma atarken.
"Biliyorum.Ama bende emin değilim.."dedi.Hızlıca evden çıktık ve okulun yolunu tuttuk.Uzaktı ama yürümek içimizi açmıştı.
Okula geldiğimizde Dora kendi sınıfına geçti.Bende sınıfa ilerlerken Alev yanımdan geçti.Gözlerime ismini temsil eden bakışlar attı.Bende göz devirdim ve sırama oturdum.Erkekler cam kenarına geçmiş sigara içiyorlardı.Çoğu kız dönem boyunca sırf onların gözüne girmek için çeşit çeşit olay yaratmıştı.Hatta bir tanesi okulda yeni stajer olan tarihçinin oğluyla birlikte olmuş,evine girip yazılı sorularını araklamıştı.Resmen gurursuz kelimesinin sözlük anlamıydılar...

Zil çaldı ve herkes dışarı çıktı.Kutlama varken sınıfta oturmayı tercih edenerden daima nefret eden ben, şimdi sınıfta oturup resim çiziyordum.Kulağa ne kadar sıkıcı gelsede benim terapim oluyordu.Resimde herşeyi ben yaratıyordum.Olmasını istediğim gibi çizgiler,bazen beyaz bazende siyah olan düşler ve uç noktalar...Herşeye yön vermek ve dertlerini boş kağıda dökmek....İşte resmi vazgeçilmez kılan sebepler.
Neden yalnızlığı ben değilde o beni seçti? Kimse ailesiz bir hayatın ne kadar ucuz ve boş oldugunu bilemez.İnsan sevgi ile birbirine bağlanınca gittiğinde geri dönmek için bir neden bulur.Veya sahte bir sevgiden bir umut beklemez.İşte babam bizden zerresi kadar umut beklememişti.Eve nerdeyse hiç uğramazdı. Ve patronunun sözünden çıkmayan bir köleydi.Mafyalar ile kendi itibarını korumaya çalışırdı.Başına o kadar çok bela almıştı ki,hepsi o lanet olası ismi ve şöhreti içindi.Annem bile babama bu yüzden katlanırdı.Zaten evlendiklerinde annem bana hamileymiş.Annem ise buna sadece 'Geleceğe yatırım planı' olarak adlandırır.Ama hiç ne hissettiğimi veya ne kadar mutlu olduğumu sormadı.Anca beni aşağamaktan haz alırdı.Aslında babamı annemden daha çok seviyorum.Sevmesede ilgilenir.Annemi gerçekten sevmiş ama pek emin değilim.Annem babamı aldattıktan sonra evi terketti.Gerçi pek birşey farketmedi fakat evi dolduran o kalın sert sesi hala kulaklarımda...

Çizdiğim resmi dosyama koydum ve sınıftan çıktım.Şansım varsa "Radar Ayşe'den" kaçabilirdim.Koridorda basket takımı ve birkaç kız vardı.Telefonumdan Gizem'e

Ben adios.Herzamanki mekan. Yazdım ve yolladım.Şuan sadece Portre Cafe'ye gidip kafa dinlemek istiyordum.İşte ikinci terapi şekli!

Aklıma aniden o kağıt geldi ve hemen çantamı karıştırıp çıkardım.Biraz yıpranmıştı.Yeşilliklerin yanında duran banka oturdum ve satırları okumaya başladım ve şöyle yazıyordu;

Özel Savaş Koleji

Sayın Zafer Ateş,oğlunuz Ural Ateş okulda uygunsuz davranışlar sergilemesi nedeni ile 3 gün disiplin cezası alması öngörülmektedir.Son zamanlarda sergilemiş olduğu performansları öğretmenler ve yönetim olarak takdir ediyoruz.Okula uğramanız rica edilir...

Özel Savaş Koleji
Okul Yönetimi

Kendi çapımda küçük bir kahkaha attım ve hevesle kağıdı çantama atıp ayağa kalktım.Şimdi okuldan kaçmak farz olmuştu!Çevreme baktım,herkes ön bahçedeydi.Arka duvara tırmandım ve demirlikten aşağı atladım.Çorabım yırtılmıştı."Lanet olsun!" diye inedim ve otobüse bindim.Şimdide eve gitmek zorundaydım.
Eve geldiğimde hemen duşa girdim ve saçlarımı kurutup kendi haline bıraktım.Hafif dalgasını belirginleştirip küçük balerin tokamla saçımın ön kısımlarını arkadan tutturdum.Siyah dizi yırtık yüksek bel pantolon ve salaş kısa bir t-shirt giydim.Baştan aşağı neredeyse siyahtım.En sevdiğim!Küçük bir kağıda
Eminim haberi bile yok...
Yazdım ve ceketinin cebine attım.Bence kesin babasının disiplinden falan haberi yoktu.Sırt çantamıda alıp evden çıktım.Koşa koşa otobüse bindim.Savaş kolejini birçok kez duymuştum.Bizim okuldaki popiler kızların av yeriydi ama hiçbiri istediklerini elde edememişti.Adı demek ki Ural Ateş' di.Bu ismi hiç duymamıştım.Ama kulağa oldukça çekici geliyordu.
Okula yaklaştığımda otobüsten indim ve karşı kaldırıma geçtim.Çok işlek bir cadde üstünde ve deniz manzaralı bir okuldu.Oldukça lüks arabalar girip çıkıyordu.Bir süre yerimde durup okulu seyrettim.Acaba nasıl girebilirdim içeri?Kartını evde unutmuş öğrenci taklidi yapsam veya yeni kayıtlı olduğumu mu söylesem?Hangisini yerlerdi ki?
"Nasıl yardımcı olabilirim?" sesin geldiği yöne baktım ve güvenlik olduğunu gördüm.Yutkundum ve "Ş-şey ben yeni kaydoldum.Ama öğrenci kartımı daha vermediler." dedim sırıtarak.Yalanımı yemesini umuyordum...
"Bir hafta önceden vermiş olmaları lazım.Emin misiniz?" dedi kaşlarını çatarak.
" Yaa,babama verdilerse eğer daha elime gelmedi.Babam hala Amerika'da." dedim dudak bükerek.Yemişti sanırım.
"Pekiii bugünlük öyle olsun.." dedi kaşları çatıkken.Zafer sırıtışı eşliğinde demir kapıdan geçtim ve karşımda kocaman ve renkli camlı okula baktım.Allahım burası okul muydu cennet mi? İnsan buraya baktıkça okuma isteği artıyordu.
Danışmaya ilerledim ve Ural Ateş'i sordum.Kaşlarını çattı ve beni süzdü.Sınıfını tarif etti ve huzursuzca kımıldandı."Antipatik insan.." diye mırıldanıp söylediği kata çıktım.O kadar büyüktü ki okul kaybolabilirdim!Büyük çabalarım sonucu sınıfı buldum ve hevesle kapıya doğru koştum.Bir an derste oldukları aklıma geldi ve kapıyı açmış bulundum.Sınıftaki tüm gözleri üzerimde hissediyordum.Ural'da dahil..Bir an karnıma ağrı girdi ve hemen kapıyı kapattım."Bari özür dileseydim.." diye mırıldandım merdiven basamağına otururken.Ofladım ve parmaklarımla oynamaya başladım.O sırada kapı açıldı ve Ural çıktı.
"Sınıf sapığı ha?" dedi alayla.Bende kaşlarımı kaldırdım ve "Sanırım."dedim.Yanıma oturdu ve
"Kaçak mısın?"dedi
"Efendim?" dedim ona dönerek.
"Burda yeni misin?"
"Ha yok yeni falan değilim.Sadece teşekkür etmek için gelmiştim.Bide ceket." dedim çantamdan çıkarırken.
"Bu arada disiplin yemişsin." dedim kahkaha atarken.Bakışları ciddileşti ve "Dalga mı geçiyorsun?" dedi sakince.
"Sence?"dedim garipseyerek. "Dişinde bişey var " dedi arkasına yaslanırken.Bir an ağzımı kapattım ve mahçupca sırıttım..Rezil olunacak en son kişiye rezil olmuştum.Ayaklandım ve tuvalete doğru yürümeye başladım."Diğer taraf." dedi imayla.Arkamı döndüm ve "Ne alaka?" dedim sabırla.Eliyle bir yeri işaret etti ve oraya baktığımda erkek tuvaleti tabelasını gördüm.Derince soludum ağır bir küfür eşliğinde diğer tuvalete girdim.Sanki birini mahçup etmekte mastır yapmıştı.Asıl sinirlerimi bozan şey ise o katlanılmaz özgüveniydi...Ama öylede bir büyüsü vardı ki beni kendine çekiyordu.Bu his bana yabancı geliyordu...

KuralsızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin