"Ardaa!"
Çarpmıştı. Araba benim prensime çarpıp gitmişti.
Arda yerde yatıyordu. Ben olduğum yerde çığlıklar içinde ağlıyordum.Ölmüş müydü?
Bunu düşünmek ağlamamı daha da arttırmıştı. Koşarak Arda'nın yanına gittim. Kafası, kolu, bacağı.. her yeri kanıyordu.
"Arda sakın beni bırakma. Ben korkuyorum, çok korkuyorum sakın ölme tamam mı?" dedim hıçkırıklara boğulmuş sesimle.
"Korkma Niloşum." dedi öksürerek. Bana korkma diyordu ama o, o çok korkuyordu. Gözlerinde görüyordum.
"Canın yanıyor mu?" diye sordum. Sanki bilmiyordum. Her yeri kanıyordu, tabi ki yanıyordu canı.
Ben Arda'nın başında ağlarken annem sesleri duymuş olmalı ki yanımıza geldi. Çok paniklemişti.
Etrafımız kalabalıklaştı. Ve Semra teyze de bu kalabalığa dahil olmuştu. Ben kaldırımda oturmuş ağlıyordum.
"Benim yüzümden.. Lütfen prensim, lütfen ölme."
Kimse beni fark etmiyordu. Semra teyze ağlıyor, birileri onu sakinleştirmeye çalışıyordu.
Ambulans geldi. İçinden abiler indi ve Ardaya doğru koştular. Onlar prensimi kurtarabilirdi. Koşarak onların yanına gittim.
"Katil!" diye bağırdı birisi. Arkamı dönüp baktığımda ağlayarak bana doğru gelen Semra teyzeyi gördüm. Önümde dizlerinin üstünde yere çöktü.
Elleri yakamda beni sarsıyordu. "Senin yüzünden öldü oğlum, katilsin. Ne diye her gün çağırıyor seni? Senin yüzünden." diye bana bağırıyordu.
Ben daha çok ağlamaya başladım. Arda ölmüş müydü? Hayır hayır o ölemez. Beni bırakıp gitmez. Bana hep öyle derdi. 'Seni asla bırakmam Niloşum.'
"Semra teyze durdurmaya çalıştım-" dedim ağlarken. Devamını getiremedim çünkü beni ittirmiş yere düşmüştüm.
Kolum yüzülmüş, kafamı vurmuşum. Canım çok acımıştı. Ama aklıma Arda'nın kanlar içindeki hali gelince daha çok ağlamaya başladım.
"Semra napıyosun? Nil daha çocuk, ne diyorsun küçücük çocuğa?"diye Semra teyzeye birileri söyleniyordu.
Ama Semra teyze haklıydı. Arda ölmüşse benim yüzümdendi. Zamanında yetişip durduramadım onu.
Araba benim yüzümden çarpmıştı ona. O beni eve bıraktığı için o araba çarptı. Katil olmuştum.
Annem beni kucağına alıp eve götürdü. Kanayan kolumu temizledikten sonra yatağıma götürmüştü beni.
"Anne ben katil mi oldum?" diye sordum anneme. Suratıma boş boş baktı önce.
"O ne demek Nil? Sakın bir daha duymıycam ağzından öyle şeyler. Senin bir suçun yok ki kızım." dedi biraz kızarak.
Benim suçumdu işte. Benim yüzümden olmuştu her şey.
"Anne benim prensim yok mu artık?" diye sordum ağlarken. Cevap vermedi.
Arda ölmüştü, annem dilinin varmadığı şeylere susarak cevap verirdi. Bu onun cevap verme şekliydi.
Annemden şeker istediğim zaman bana cevap vermezdi. Bu onun hayır deme şekliydi.
Şimdi evet diyordu işte. Susarak, cevap vermeyerek bana 'Evet, Arda senin yüzünden öldü.' diyordu sanki.
Ben katil olmuşum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluğum(Yarı Final)
Non-FictionKüçük bir kızın önünde en yakın arkadaşına uzaktan hızla gelen bir arabanın çarpmasıyla biten bir hayat.. Ve başlayan diğer bir hayatın hikayesi.