düşünceler

185 23 1
                                    

Çok kez düşerdim yolun ortasında, ayağım taşa takılırdı ve kendimi kaldırıma yapışmış bulurdum.

Düşerken birçok defa bir taraflarımı incitirdim, kanardı belki ama bu sıkıntı olmazdı. Veya üstüm kirlenirdi.

Daha sert düşüşlerim de olmuştu. Az buz kırmadım kemiklerimi. Canımın yanıp yanmadığını sorarsanız eğer, yandı. Oturup ağlama raddesine bile gelebilirdim. En azından küçükken.

Fakat büyüdükçe düşüşlerime gülüp geçmeye başladım hiçbir şekilde oturup ağlamadım. Çünkü büyüdüğümde, her düşüş sonrası insanların yüzündeki o küçümseyici ifadeyi gördüm.

Kendimi yere düşürdüğüm için beceriksiz, yetersiz, ezik ve zavallı gibi hissettim sürekli. İnsanların bana nasıl güler yüzleriyle baktıklarını gördüm. Hiçbiri de el uzatmamıştı sorun değildi elbet ama kendimi bu düşüncelere atıp orada boğulduğumu anlayınca, gözümden göz yaşları süzülürdü yavaşça.

Tüm kemiklerim aynı anda kırılsaydı sanırım hissettiğim acıya denk gelirdi.

Şey, yetersiz olduğumu biliyordum. Her konuda. Bir abi, bir evlat, bir öğrenci, bir vatandaş ve daha fazlası.

Hayatımın da nereye doğru gittiğini bilmiyorum, koca bir okyanusun en ortasındayım kaybolmuş şekilde ve sadece çıkan fırtınalar yüzünden bir yerlere savruluyor ama değişen bir şey olmuyordu çünkü yine ana olduğum merkeze dönüyordum her seferde.

Belki de vazgeçme zamanı gelmiştir.

Ve bu benim son düşüşümdür.

son düşüş, minchan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin