soğuk

66 17 1
                                    

Kampüsten çıkıp bavullarımızla birlikte durağa doğru koştuk. Sağanak yağıyordu ve daha durağa varmadan dahi, her yerimiz ıslaktı.

Durağa geldiğimizdeyse ikimizde gülüyorduk, ıslanmaktan şikayetçi olan yoktu pek. Bazen geceleri yağmuru dinler, Minho zorla dışarı çıkarırdı. Bunu seviyordum, çünkü o da seviyordu.

Otobüslerimizi beklerken biraz müzik dinlemek istedik. Minho telefonunu çıkartıp, bir şarkı oynattı. Kulaklığın birini bana diğerini ise kendi kulağına taktı. Bu melodiyi bilmiyordum ama hoşuma gitmişti. Silent Cry.

'Bu şarkı sana yazılmış gibi, her zaman iyi olduğunu söylüyorsun ama odana çekilip sessizce ağlıyorsun Chan'

Bunu duymamla beraber yüzümdeki gülümseme solmuş ve gözlerine bakmıştım. Biliyordu. Bildiğini biliyordum, ona yakalanmıştım daha önce. Burukça gülümsedim.

'İyi olduğumu söylüyorum çünkü senin endişelenmeni istemiyorum, beni düşünmeni istemiyorum hem keyfini kaçırıyorum'

Bazen fazlasıyla kafamda kurduğumu itiraf edebilirim, bu düşüncelerle başa çıkamıyordum. Gün geçtikçe beni daha da dibe batırıyorlardı. Minho ise söylediklerimden sonra elimi tuttu, bu soğuk havada bile sıcacıktı elleri. Üşüyormuş gibi yapıp çok kez ellerini tutmuştum, temastan nefret ediyor dahi olsa izin verirdi tutmama.

Ama bu sefer gerçekten üşüyordum ama ilk o tutmuştu elimi. 'Buz gibi olmuş yine ellerin, hemen üşüyorsun'

Sanırım öyleydim. Hemen üşürdüm yine de onunla soğuk gecelerde geçirdiğim her vakit çok özeldi.

'Isıtmaz mısın?'

'Isıtırım, her üşüdüğünde ısıtırım'

Gülümsedim.

son düşüş, minchan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin