☆ 1 ☆

636 28 47
                                    

Medya: Adamlar - Rüyalarda Buruşmuşum

🍀🍀🍀🍀🍀🍀🌺🍀🍀🍀🍀🍀🍀

"Aaah düne bugüne yarına baka baka vaay
Yüzümü gözümü iki çift sözümü
Kirli sepeti dibi gibi bastırıp gizlemişiim. Dım dım dım dım.
Aaah sola diye sağa düzümü tersime
Tam da başucuma saatli bombalar kurmuşum
Rüyalarda buluşmuşuuz." mükemmel sesiyle şarkı söyleyen Yankı'nın kafasına vurdum.

"Söylüyorsan doğru şekilde söyle lan şunu. Buluşmuşuz değil buruşmuşuz olucak o. Şarkının adı da buruşmuşuz zaten o halde bile nasıl yanlış söyleyebilirsin bunu anlayamıyorum cidden."

Yankı omzuna yaklaşmış saçlarını savurmaya çalıştı ama pek de başarılı olduğu söylenemezdi açıkçası.

"Ayol sana ne? İstediğim gibi söylerim çatal." Yekta'da masayı temizlemeyi bırakıp sonunda bize döndü.

Bir çatal olmadığım kalmıştı, onu da olduğuma göre ölsem de gözüm açık gitmez artık.

"Çatal ne Yankı? Diyecek başka bir şey bulamadın mı Allah aşkına? Mal de, salak de, öküz de ne bileyim hıyar falan de ama çatal ne ya? " Yekta aklımdakilerin tercümanı olurken dik dik Yankı'ya baktım.

Bana nasıl çatal der yani?

Benim gibi güzel, çıtır biri nasıl çatal olarak adlandırılır?

"Ya ç ile başlayan bir şey diyecektim ama sonra diyeceğim şeyi unuttum. Başka bir şey bulim derken de elimdeki çatalı gördüm ve çatal olarak çıktı işte. Ne sorguluyorsunuz siz de beni. Alışamadınız mı 17 yıldır bu hallerime?" Yankı'nın söyledikleriyle büyük bir aydınlanma yaşadım.

Artık Yankı'yı sorgulamayı bırakmamız lazımdı. 'He' deyip geçsek yeterdi ona.

Yekta'da, Yankı'nın dediklerine katılıyor olacak ki işine döndü.

Bende kendi işime dönerken derin bir nefes aldım.

Ben Ezgi Deveci.

Üçüzleri için hayata tutunmaya çalışan biriydim. Günlerimin çoğu maraton geçer, tek aksiyonum üçüzlerimle yaptığım ufak çaplı atışmalar olurdu. Bundan memnundum ama her günün aynı olması insanı bir süre sonra sıkmaya başlıyordu.

Fazla ciddi oldu değil mi?

Tamam ciddiliği bir kenara bırakarak baştan alıyorum.

Ben Ezgi Deveci. Deveci ailesine mensup bir kızım. Üçüzlerim Yekta ve Yankı ile aile evinde kalıyoruz. Babamız Gökhan Deveci. Ve ailemizin son ferdi, hakkın rahmetine kavuşmuş annemiz Feriha Deveci.

Aile ilişkilerimiz de biraz karışık açıkçası. Babam direkt insanları sevmezken annem çok özel biri olduğum için beni sevmez, Yekta ve Yankı'ya bayılırdı.

Babam ise şiddet uygulayan birisiydi, Eskiden üçlü olsun, güçlü olsun diyerek hepimizi döverken şimdi Yekta ve Yankı'ya gücü yetmediği için son zamanlarda bana sarmıştı.

Aman oralara daha sonra gireriz şu an hiç moral bozmaya gerek yok.

''Çocuklar ben çıkıyorum. Sizde buraları toplayıp çıkarsınız. Yarın gelin de bu ay ki maaşınızı vereyim sizlere.'' diyen Hakkı amca bir şey dememize müsaade etmeden hızlı bir şekilde dükkandan çıktı.

Hakkı amca çalıştığımız kafenin sahibi. Ne iyi ne de kötü birisi. Bazen delirir, kızmadığı insan bırakmazdı. Bazen de o kadar iyi davranırdı ki aynı kişi olup olmadıklarını sorgulardınız.

Baştan AlıyoruzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin