★⁵

1.6K 225 567
                                    

Mesaj yazdıktan sonra telefonu tekrar cebime koydum Minho da ağaca bakmayı kesmiş elindeki telefonuna kafası karışık şekilde bakıyordu

"Ne oldu Minho ?" diye sordum yanına doğru giderken

"Jisung burada neler yazıyor ?" demişti elindeki telefonu bana göstererek

Ama gördüğüm şey ile şok olmuştum benim attığım bütün mesajlar buradaydı yani ben başından beri Minho'ya mı attım bu mesajları hayır hayır tamamen rezilim...

"Şey..."

"Ne kötü birşey mi yazıyor ?"

İkinci bir şokla Minho'ya döndüm ve suratına bön bön baktım "senin okuma yazman yok mu ?"

"Hayır yok zaten olsa sana soru sormazdım hadi söylesene ne yazıyor"

Tanrım ben ne diycem şimdi o mesajları ben attım sana annem diye mi diycem

"Jisung söylesene ya hadi"

"Şey biri sana anılarını falan anlatıyor"

"Kim ?"

"Eeee şey tanımadığın biri ya anlatmış işte öyle içini dökmüş"

"Peki ne yazmış ?"

"Ya sorularına boğma beni hem senin madem okuma yazman yok nasıl okudun o J ve M harflerini ?"

"Fotoğraflarını çekip birine sordum işte söylesene ne yazmış ya"

"Ya birşeyler yazmış işte ne bileyim ?!" diye bağırmıştım niye bağırıyorsun ki gerizekali Jisung çocuk merak ediyor doğal olarak

"Tamam bağırma" dedi ve elimden sertçe telefonu aldı

"Bağırdığım için özür dilerim"

"Tamam her neyse önemli değil okuma bilmemek benim suçum"

İyi ki de bilmiyormuşsun aslında ama--

"Neden bilmiyorsun ki ?"

"Ailemin durumunu biliyorsun işte sadece abimi okutacak kadar paraları vardı işte onu okutuyorlar benim de zaten pek okumak gibi bir amacım yoktu küçüklükten beri okumadım bende"

"Anladım" dedim kafamı sallayarak daha sonra da tekrardan bağırdığım için özür diledim

"Jisung önemli değil dedim bağırdın diye kopacak kadar güçsüz bir bağ yok aramızda korkma"

"Daha üç gün önce tanıştık ?"

"Herhangi bir kişi ile tanıştığın gün sayısı o kişi ile aranda olan o bağın büyüklüğünü belirlemez"

"Haklısın"

"Mesela ben seni yüz yıllardır tanıyor gibiyim"

"Abartma bence"

"Abarttığım yok , sen bir anda benim hayatıma girdin ve beni mutlu etmeye başladın sadece gülmen bile beni mutlu ediyor kokun uyumama yardımcı oluyor sözlerin içimi kıpır kıpır ediyor bunlar sanki seni yıllardır tanıyormuşum gibi hissettiriyor bana benim için çok özelsin Jisung"

Heykel gibi donmuş sadece mal gibi onun yüzüne bakıyordum az önce dediği şeyler kalbimin yerinden fırlayacak gibi atmasına yetmişti

"Çok salağım değil mi..." demişti kafasını eğerek , bende ne yapacağımı bilemedim ve sadece kafasını kaldırıp yanağını küçük ve kısa süreli bir öpücük kondurdum utançtan gebericem gömün beni

Şokla bana bakmıştı daha sonra da sadece beş saniye içinde yanaklarının kırmızı oluşunu izlemiştim

"Teşekkür ederim" demiştim kendimi zorlayarak kelimler ağzımdan çıkmıyordu sanki biri tutuyordu dilimi

"R-rica ederim yani" demişti kısık sesi ile çocuğu utandırdım of

"Utandın mı ?"

Kendini toparladı ve bana hava atar gibi baktı

"Yo ne alaka neyse çok durduk burda hadi artık bizim eve gidelim yeter"

"Babam ya oraya gelirse"

"Gelmez merak etme"

"Ama--"

"Jisung itiraz istemiyorum hadi dedim"

Oflaya oflaya arkasından gitmiştim ya cidden babam gelirse o eve o zaman ne yapacağım ben

***

"Vay şerefsizlere bak ya hem seni gram umursamıyorlar hem de eve kapatıyorlar" diye güya ailem olan kişilere kızıyordu Minho'nun annesi ben ise bu haline gülüyordum

Minho babamın ona saldırdığını söylememişti annesine meraklanmasını istemiyordu cidden çok iyi bir evlat annesi de aynı onun gibi

Bu arada pek belli etmesem de hala Minho'ya mesaj atmanın şokunu yaşıyorum şuanda da annesinin gelip Minho'ya okuma yazma öğret demesinden korkuyorum öyle birşey demez demeyin diyecek gibi bakıyor bu

"Neyse siz Minho ile oturun bende size yiyecek birşeyler getireyim"

Kafamı tamam anlamında salladım Minho'nun annesi de gülümsedikten sonra gitti

Şimdi Minho ile yanlız kalmıştık , yoldan buraya gelene kadar da hiç konuşmamıştık çünkü ikimizde utanıyorduk

"Jisung"

Hayır hayır hayır konuşacak halde değilim kesin neden öptün diyecek

"Hey"

"Efendim" diyerek kafamı ona çevirip baktım , çok yakınımda değildi ama çok uzağımda olduğu da söylenemezdi

"Sen...orda beni neden öptün ?"

"Hee o mu şey ya eeee" bahane bulamıyorum Allah kahretsin

"Evet ?"

"Yav ben ne yapacağımı bilemedim öpmüş bulundum öyle" Allah'ım ortam çok gergin diye hayıflanırken Minho bana daha fazla yaklaştı ve dibime girdi nerde ise

Jisung sakin ol bişey yok bişey yok sadece Minho dibine girdi o kadar başka bişey yok girsin zaten nolucak ki öpecej hali yok herhalde

"Ne yapacağını bilemediğimin için yaptın yani öyle mi ?"

"Söyledim ya zaten duymadın mı ?"

"Duydum , ne yapacağını bilemedin ve beni öptün anladım"

"Böyle diyince garip oluyormuş" dedim biraz Minho'dab uzaklaşarak ama hala üstüme gelmeye devam etti

"Niye üstüme üstüme geliyorsun ayıptır sorması ?" diye soru sormuştum ama o bana cevap vermeden sadece bakmıştı yüzüme

Bende hiçbir şey demeden gözlerine bakıyordum aşırı klişe sahneler yaşıyorduk ama tahmin ettiğim gibi bu klişe sahne kötü hissettirmemişti aksine kalbimin hızlanmasına sebep olmuştu

"Hannie"

"Hm ?"

"Sen çok güzelsin"

"Ben mi ? Saçmalama dünya çirkiniyim"

"Benim dünyamın en güzelisin"

"Minho yavaş gel kalbim dayanmıyor" demiştim o da bu dediğime sesli gülmüştü , çok güzel güldüğünü söylemiş miydim ?

Bölüm sonu...

Normalde daha uzun yazardim ama
Bugün hiç yazasım yok zorla yazmış gibi hissediyorum zaten beklediğiniz için attım diğer bölümü ne zaman atarım bilmiyorum

Neyse umarım beğenirsiniz oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın sizi seviyorum bay hay


'Juspace★×☆'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin