★²

1.9K 216 1.1K
                                    


Minho "Oh be bitti sonunda! " diyerek kendini eski koltuğa attı , yaklaşık bir buçuk saattir içeriye koli taşıyoruz bu kadar uzun süreceğini tahmin etmemiştim

"Sende otursana Jisung" diyen Minho ile gözlerimi yerden ona doğru çevirdim ve yanına oturdum "aslında ben bu kadar uzun süreceğini düşünmemiştim" dedim

"Bende , fazla eşyamız yoktu çünkü ama sanırım ben öyle zannetmişim"

"Bence de sen öyle sen zannetmişsin çünkü iki saattir belim koptu"

"Şey sen neden geldin yardım etmeye ?"

"Babam gönderdi"

"Niye ki ? Yani seni böyle gönderir mi hep evden ?"

"Eğer sevgili karısı ve biricik oğlu Felix ile beraber kalmak isterse evet cehenneme bile gönderir beni"

"Bekle ne ? Sende onun oğlu değil misin ? Niye böyle yapıyor ?"

"Evet oğluyum ama üvey oğlunu benden daha çok seviyor ve karısını da bu yüzden beni hep başından atmaya çalışır evden de kovmak istiyor ama yapmıyor sebebini bilmiyorum"

"Yani senin annen ile ayrılar ha"

Gözlerimi Minho'ya çevirdim ve uyku ihtiyacı akan gözlerine baktım "evet , yani annem gitmiş beni bırakıp babam öyle dedi ama ben inanmıyorum çünkü beni çok seviyordu"

Minho tam gülümsemiş bir şey diyecekken elinde limonata ile içeri giren annesi sözünü böldü , annesi orta boylarda kızıl saçlı, kahve gözlü ve tatlı gözlükleri olan hafif de kilolu biriydi bana göre çok tatlıydı

"Konuşmanızı mı böldüm ya özür dilerim"

"Hayır hayır anne önemli değil gel" dedi Minho ayağa dikilerek , nereye gitmişti o yorgun çocuk diye düşünmüştüm bir süre annesi girince bir anda sanki enerji gelmişti ona

Annesi bize doğru geldi ve tepsiyi önümüzdeki küçük sehpaya koydu

"Alın bakalım yoruldunuz iyi gelir"

"Yorulmadım anne merak etme"

"Minho gözlerinden uyku akıyor ?" diyerek söze girdim ben bunu der demez gözlerini büyütüp bana baktı ürkmedim değil yani...

"Hayır yorulmadım gerçekten , iki tane koli taşıdım diye yorulmam ben"

"Gözlerin öyle demiyor ama"

Minho susmamı söyler gibi bana bakıyordu , annesi ise üzülmüş şekilde yeri izliyordu ne dedim ki şimdi ben "Benim gözlerim kendisi zaten böyle Jisung yorulmadım anlamıyor musun?"

Bu sefer ağzımı açmadan sadece ona baktım , o da biraz sonra ayağa kalkıp annesinin elini tutup konuştu

"Anne gerçekten yorulmadım ben , gözlerimin uykusuzluktan öyle olduğunu biliyorsun ama uyumasam da önemli değil ki , enerjiğim ben bilmiyor musun oğlunu ?" demişti hafif gülümseyerek ama annesi hala yere bakıyordu bir süre sonra tekrar kafasını kaldırdı ve Minho'ya baktı

"Oğlum benim yüzümden uyuyamıyorsun özür dilerim hep benim yüzümden sana bakmaya gücüm yetmiyor kötü bir anneyim..."

"Ya anne saçmalama senin bir suçun yok ki , sen benim görüp görebileceğim en iyi annesin yapma böyle , bu halde olmamız senin suçun değil babamın suçu da değil hayatımızın nasıl geçeceğini biz seçmiyoruz kaderimizi biz belirlemiyoruz biz elimizden geleni yapıyoruz ve ondan sonrası bizim elimizde olmuyor zaten , babam , sen az da olsa ben çalışıyoruz abim de okuyor biz bunları yapmamıza rağmen hayatımızda hala bir şeyler yolunda gitmiyorsa , durumumuz iyi değilse ne senin ne benim ne de başkasının suçu vardır anladın mı ?"

'Juspace★×☆'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin