Final

834 48 109
                                    

Astrid'in ağzından

"İşlerime karışmamanı söylediğimi hatırlıyorum Bennett."

Sandığın içi karanlık ve boğucuydu. Bileklerimi saran ipler tenimi kesiyor canımı acıtıyordu. Ağzımı kapatan büyük ip sanki nefes almamı da engelliyordu. Kafamı sandığa vurarak biraz ses çıkarmaya çalıştım ama iplerin sıkılığı bir santim bile hareket etmeme izin vermiyordu.

Bir anda bu çabamın ne kadar amaçsız olduğunu farkettim. Bennett veya Riddle, ne fark ederdi? İkisi de beni öldürmek istiyordu. İkisine de hiçbir zararım dokunmamıştı ama zaten ikisinde de merhametin kırıntısı yoktu.

"Sen dünyayı ele geçirme planları yaparken elim kolum bağlı oturamazdım Tom," dedi Bennett. Onun o sinir bozucu sesi beynimi tırmalıyordu. Şuan gülümsediğine adım kadar emindim.

"Astrid karşılığında ne istiyorsun?" Ağzımı kapatan kalın bir ip olmasaydı kahkaha atardım. Beni zaten öldürecekti öyle değil mi? Niye efor sarf ediyordu ki?

"Astrid'i sana vermeyeceğim," dedi Bennett. Bu iyi bir haber miydi yoksa kötü bir haber mi? "Sana iki seçenek sunacağım. Eğer gidip öz aileni ve zavallı Myrtle'ı öldürdüğünü itiraf edersen Astrid'i basit bir Kedavra laneti ile öldürürüm."

Ne? Neden? Tom da benimle aynı şeyi sorguluyor gibiydi. "Niye? Sen insanları ve dünyayı kurtarmaya çalışan tarafta değil miydin?"

"Kız çok fazla şey duydu. Bu hepimizin başına bela açar." Dedi Bennett. Nedense artık gülümsemediğine emindim. "Çoğunluğun iyiliği için ölmesi gerek."

"Dumbledore gibi konuştun," dedi Riddle. Tiksinme ve nefret ifadesi sesine kadar ulaşmıştı. Bennett devam etti. "Onunla ortak çalıştığım bazı konular var."

"Diyelim ki teslim olmadım. O zaman ne yapacaksın? Astrid'i öldürmeyecek misin?" Diye sordu. Benim hayatımı bu şekilde kumar oynar gibi tartışmaları sinir bozucuydu.

"Hayır. O zaman da öldüreceğim. Sadece bu sefer ölümü yavaş ve acılı olacak." Dedi Bennett. Bir sessizlik oldu. Tom Riddle asla gidip teslim olmazdı. Acı çekmem onun umrumda değildi ki. "Onu öldürmek seni rahatsız etmiyor çünkü acısız yapacağını düşünüyorsun. Peki ya benim ona acı çektirmem? Bu fikre dayanabilir misin Tom?"

Yine bir sessizlik daha. Riddle niye düşünüyordu ki? Yapacağı tercih zaten belki değil miydi?

"Astrid'in tırnağının kırılmasına izim vermem," dedi Tom tıslayarak. Tırnağımın kırılması onun umrunda değildi ama beni öldürmek istiyordu. Ne çeşit bir bipolar böyle davranırdı ki? "Yeterince konuştuk bence Bennett. Beni alt ettiğini düşündün ama beni asla bu şekilde tuzağa düşüremezsin."

İşte geliyordu. Umrunda olmadığımı söylemek üzereydi. "Bu odada derin bir sihir hissediyorum. Senden gelemeyecek kadar büyük. Boşuna hissetmeye çalışma, senin gibi beceriksizler anlayamaz. Ama ben anlarım. Astrid burada değil mi?"

Tom cümlesini bitirir bitirmez sessiz bir savaş başladı. Eşyaların yere düşüp kırılma sesleri dışında başka bir ses yoktu. Büyük ihtimalle sözsüz büyüler yapıyorlardı. Bir anda çok büyük bir şeyin devrilme sesi geldi. Sonra kısa bir sessizlik oluştu ve adım sesleri duymaya başladı. Biri bana doğru geliyordu.

Sandığın kapağı açılınca Tom'la göz göze geldik. Beni görünce kibirle güldü. "Senin varlığını hissetmeyeceğimi düşündü aptal."

Beni çözeceğini düşündüm ama bunu yapmadı. Bunun yerine Bennett gibi büyüyle vücudumu kaldırıp kendisi yürürken benim de uçmamı sağladı. Yine bir eşya gibi oradan oraya sürükleniyordum ve bu artık sinirlerimi bozuyordu.

Oysa Herkes Öldürür Sevdiğini Texting • Tom Riddle FanficHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin