6. BÖLÜM

66 13 0
                                    

Merhaba arkadaşlar, artık bölümleri kısa ama daha az arayla paylaşmayı düşünüyorum. Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. İyi okumalar :))

***

Bedenimi saran kolları yavaş yavaş benden ayrılırken onun ağlaması dursa da benimki hala devam ediyordu. En sonunda kollarını tamamen çekip ayağa kalkarak elinin tersiyle gözlerini sildi. Bense dizlerimin üstünde durmuş halıya bakarken göz yaşlarımı içime akıtıyordum.

Duyduklarımın etkisiyle sersemlemiştim. Annem babamla evliyken Yalın'ın babasıyla birlikte olmuş. Belkide... Babamın bizi bırakıp gitme nedeni annemin ona yaptığı ihanettir? Annem sürekli babamın artık bizi istemediği için gittiğini söylerdi. Karısının yaptığı ihaneti babam 7 yaşındaki ufak kızına da ödetmişti.

Küçük kıvılcımlarla giderek artan karnımdaki sancı dizimin üstünde olan elimi karnıma doğru götürmeme neden oldu. Yalın, kuru ve bir o kadar da sert ifadesiyle duvara bakarak "Kalk." dedi.
Tam kalkacağım sırada başım dönünce dengemi sağlayamayıp halının pürüzlü dokusuyla baş başa kaldım.

***

Gözlerimi yavaş yavaş açarken kendimi büyük ve gösterişli odadaki yatakta uzanırken buldum. Hava kararmıştı. Uzun süredir uyuyor olmalıydım. Boş bakışlarımı odanın içerisinde gezdirirken en son neler olduğunu hatırlamaya çalıştım. Sanırım bayılmıştım ve Yalın beni buraya getirmişti.

Kapının kilit sesi geldiğinde bakışlarımı kapıya çevirdim ve içeri giren en son gördüğümde ki yıkılmış halinden eser kalmayan beni kaçıran çocukla göz göze geldim.

İçeri girdi ve tam yatağın ayak ucunda dururken soğuk bir ifadeyle bana bakarak ;

-"Biraz toparlandıktan sonra çıkabilirsin. Sana birşey yapmayacağım." dedi.

Yalın'ın bu söylediğine sevinmem için tek neden olan annem de kalmamıştı artık. Buradan çıkınca gidebileceğim hiçkimse yoktu. Uğruna, kalan kısacık ömrüme tutunabileceğim kimse yoktu.

Başımla onaylayınca Yalın birşey demeden dışarı çıktı ve beni zihnimin kıyılarındaki acı veren duyguyla yalnız bıraktı.

Yatakta doğruldum ve odadaki banyoya doğru ilerledim. Suyu açıp ellerimi yıkamaya başladım. Bir kaç kez yüzüme suyu çarptıktan sonra aynadaki yansımama bakarak düşünmeye başladım.

Ellerimi yıkayınce teknik olarak kirlerden arınsam da, kirliydi düşüncelerim hala. Hayata; karaladığım, çamura buladığım bir pencereden bakıyor, ne silip temizliyor ne de kimsenin temizlemesine izin veriyordum.

Banyodan ve odadan yavaş adımlarla çıktıktan sonra merdivenlerden inmeye başladım. Yalın arkası bana dönük bir şekilde sandalyede oturuyordu. Kapının ağzından çekinerek;

-"Gidiyorum." diye seslendim.

Tahmin ettiğim gibi cevap vermeyince daha fazla üstelemeyerek çıkışa doğru yürüdüm. Çantamı ve montumu kapının yanına koymuştu. Çantamı açıp telefonumu kontrol ettikten sonra montumu üstüme giyip kapşonumu başıma geçirdim ve kasvetle dolu evden ayrıldım.

Telefonumu çantamdan çıkarıp son durumuna baktım. Yüzde yedi şarjı kalmıştı. Annemden 22, Almila'dan 17 cevapsız çağrı vardı. Annemi göz ardı ettikten sonra Almila'yı aramaya karar verdim. Aradım, çalmadan 2-3 saniye önceki zaman dilimi içerisinde vazgeçerek kırmızı tuşa bastım.

Gecenin bir yarısı, sokakta birkaç serseri çocuk, birkaç kedi ve telaşlansamda dikkat çekmemek için sakin davranmaya çalışan ben vardım.

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin