Bir hafta olmuştu.
Alora ve Harry'nin kütüphane önünde yaptıkları o konuşmanın üzerinden bir hafta geçmişti ve Harry dediği gibi bir haftadır Alora'dan uzak duruyordu.
İlk başlarda Alora bu sessizliği kendini dinlemek için iyi bir fırsat olarak kullanmış olsa da Harry'nin onu tamamen görmezden geliyor olması huzursuz hissettiriyordu.
Üstelik Harry'nin dedikleri de aklından çıkmıyordu. Gerçekten sadece kendini düşünerek mi hareket ediyordu Alora?
Bu nasıl mümkün olabilirdi ki, Harry'yi kendini düşündüğünden daha çok düşünürken üstelik.
Sadece arkadaşlıklarını daha çok mahvetmeden bu yeni dinamiği oturtmanın bir yolunu arıyordu kendi içinde. Her şey o kadar yeni ve o kadar yoğundu ki kendisi için.
Bu şekilde bir hafta geçirmişlerdi işte.
Üstelik Gryffindor evindeki herkes ayrılmaz ikili Harry Potter ve Alora Vandeleur arasındaki soğukluğun tamamen farkındaydı. Yan yana gelmiyor hatta birbirleriyle konuşmuyorlardı bile.
Onları hiç küs görmeyen kişiler için ikilinin bu denli kopuk olması şaşırtıcıydı, beklenmedikti ve herkes bunun sebebinin ne olduğunu merak eder olmuştu.
Kimine göre Alora'nın Cedric'le başlamak üzere olan ilişkisi Harry ile ilgili bir soruna yol açmış kimine göre de bambaşka bir sebepten kavga etmişlerdi.
Alora fısıldaşmalara kulağını tıkamaya çalışsa da pek başarılı olamadığı anlar oluyordu.
"Ya sorun ne?" dedi Hermione bir kez daha. "Cedric'le alakalı bir şey miydi? Harry onu pek seviyor gibi değildi, buna mı tartıştınız?"
Alora bıkkın bir nefes verdi. Sabah sabah Hermione'nin başının etini yemeye başlaması canını sıkmıştı. "Hayır, Hermione, Cedric'le ilgili bir şey değildi. Anlatmak istediğimde anlatacağım, ilk ben kendi kafamda çözeyim şunu, bekle."
Bir şeyleri oturtmaya başlıyordu Alora zihninde. Harry'nin uzak kalması bir bakıma buna yarar sağlamıştı. Alora onu özlediğini fark etmişti. Bu özlem hayatındaki en değerli insana duyduğu özlem değildi.
Harry'nin sıcaklığını özlemişti. Ona sarılmayı, omzunda uyumayı... Sohbet etmeyi, gülmeyi de özlemişti ama bu sıcaklığa karşı duyduğu özlem bambaşka bir boyuttaydı.
Harry'ye aşık olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Aşk çok büyük bir duyguydu kendisi için ve henüz hissettiğine emin değildi ama ona duyduğu çekim çok büyüktü, çok güçlüydü.
Ve bu çekim Harry ile ilişkilerinin nereye gidebileceğini merak ettiriyordu kendisine. Neler yaşanabileceğini, nelerin farklı olacağını merak ederken ve hayalini kurarken buluyordu Alora kendini.
Büyük Salon'a kahvaltı için girdiklerinde Ron ve Harry'yi Gryffindor masasının en ucunda gördü Alora ve nefes verdi. Yine kendisinden uzaktı.
Aralarını düzeltmek için atılımda bulunmaya hazırdı Alora, kafasını toparlamıştı ancak Harry kendi öfkesi geçmeden Alora'nın atılımına karşılık vermezdi, Alora onu çok iyi tanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」
Hayran KurguKaranlık Lord, 31 Ekim 1981 gecesi Harry Potter'ı öldürüp kehanetten kurtulmaya çok hazırdı. Onun planlarını bozmak ise Çapulcuların göreviydi. ╔════════════╗ harry j. potter x fem!oc audrisimpavi |...