11 Haziran 1996
Neredeyse altı ay geçmişti.
Alora babasıyla Fransa'ya gideli altı ay olmuştu, Harry'yi İngiltere'de bırakıp gideli. Ve o gün geri dönüyordu!
Harry o sabah bu gerçeği bildiğinden dolayı mutlu uyanmıştı. Nihayet Alora'nın eve döneceğini bilmek onu keyiflendiriyordu. Gece heyecandan uyuyamamış, sürekli Alora'yı ilk göreceği anı düşünüp durmuştu.
Ve o gitmeden önceki gece yaptıkları konuşmayı.
Ocağın ikinci günü gitmişti Alora ve babası. Bir Ocak gecesi ise Harry, Alora'yla gece geç saatte oturup konuşmuştu. Uzun uzun sohbet etmişlerdi. Harry, Alora'ya gitmesini istemediğini bir kez daha söylemişti.
"Burada gerçekten çok yoruldum Harry, biraz değişikliğe ihtiyacım var." demişti Alora ise.
"Benden mi yoruldun?" Harry yeşil gözlerini onun gözlerine dikti, alacağı cevaptan ürker gibi duruyordu. "Bunu mu demeye çalışıyorsun aslında?"
Oturduğu yerde omuzlarını düşürdü Alora. Babasının dedikleri kulağında çınlıyordu. Harry'ye iki seçenek sunmak... Göz korkutucuydu.
"Senden değil." dedi. "Yaşananlardan, yaşadıklarımızdan. Biraz kafamı dinlemem gerekiyor. Ve bence sen de bunu yapmalısın. Benimle olmak istiyor musun yoksa istemiyor musun çözmen gerek."
"Bu soruyu cevapladım zaten." Harry, Alora'yla birlikte olmayı tabii ki istiyordu. Bir yıldır bunu istiyordu.
Fakat aralarındaki bağın zarar görmesinden endişe ederek kendini geri tutmuş, duygularını bastırmıştı.
"Gerçekten emin olmanı istiyorum." dedi Alora. "Çünkü öteki türlü... Arkadaşlığımızı bu yakınlıkta devam ettirebileceğime emin değilim."
Harry bunu duyunca neye uğradığını şaşırmıştı. Kalbinde büyük bir bomba patlamış gibi irkilirken Alora'yı kaybetmeye başladığını fark etmesi zor olmadı.
"Bu ne demek şimdi?"
"Gayet açıktı." dedi Alora. Konu üzerine daha fazla konuşmak istemediği için "Hadi uyuyalım artık, yarın erken kalkacakmışız babam öyle dedi. İyi geceler." diyerek konuyu kapattı.
Ertesi gün de birbirlerine sımsıkı sarılıp vedalaşmak haricinde bu konuyu konuşmamışlardı.
Dumbledore, SBDler için beşinci sınıf öğrencilerini Hogwarts'a çağırıyordu iki haftalığına. Bu iki haftada sınavlarını olacaklardı.
Alora da bu yüzden İngiltere'ye dönüyordu babasıyla birlikte. Pierre senelik izin almış ve İngiltere'ye gelmişti. Hem Yoldaşlık işleriyle uğraşmak için hem Alora'yla biraz daha vakit geçirmek için.
"Ben geliyor olsam bu kadar heyecanlanmazsın." dedi Sirius, Harry'nin heyecandan yerinde duramayan haline bakarken. "Çok mu özledin Alora'yı?"
Öğlen olmuştu neredeyse ve Pierre öğlen gibi geleceklerini söylemişti. Harry saat bir türlü ilerlemez hissettirirken evin üstüne üstüne geldiğini hissediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」
Hayran KurguKaranlık Lord, 31 Ekim 1981 gecesi Harry Potter'ı öldürüp kehanetten kurtulmaya çok hazırdı. Onun planlarını bozmak ise Çapulcuların göreviydi. ╔════════════╗ harry j. potter x fem!oc audrisimpavi |...