Alora, Harry ile paramparça olan ilişkisinin kırıklarına uzun uzun bakmıştı bir süre. Sürekli toparlamaya çalışmış, Harry'yle iletişime geçmeyi denemişti ancak Harry onu iteklemişti her seferinde.
O da bir süreliğine uzak kalmalarının iyi geleceğini düşünmüştü nihayetinde.
Mart başında küsmüşlerdi ve şu an mayıs ayındalardı. Üçüncü görev gittikçe yaklaşıyordu. Dumbledore esasen haziranda yapılacak görevi havaların kötüleştiğini fark edince mayısa çekmişti.
Harry ile küslükleri Alora'yı o denli kötü etkiliyordu ki kız hayattan aldığı keyfi tamamen kaybetmişti.
"Yemek bile yemek istemiyor Harry." dedi Hermione, üçü Kara Göl'ün etrafında dolaşıyordu.
Harry ve Alora'nın bozulmuş arkadaşlığı dördünü de etkilemişti elbette. Alora, Hermione ile bir grup; Harry de Ron ile bir grup olmuştu.
Ara ara Ron, Hermione ve Alora'ya katılıyor ve Hermione de Ron ile Harry'ye katılıyordu ama Harry ve Alora yan yana gelmiyordu.
"Dersleri de kötüleşti zaten." diyerek devam etti Hermione. "Barışın artık, ikiniz de kötüsünüz işte. Sorun neyse çözün."
Nefes verdi Harry. Aralarındaki sorun hızlı çözülecek bir şey değildi çünkü arkadaşlıklarını başka bir konuma koymaya çalışırken ikisi de bocalıyordu. Bu bocalama esnasında da birbirlerini kırıyorlardı.
Harry, Alora'ya kırgındı çünkü her öpücükten sonra ondan uzaklaşıp görmezden gelmesi Harry'yi üzüyordu. Sanki korkunç bir hata yapmış gibi davranılması onu kötü hissettiriyordu.
Üstelik hem sürekli yanında olup hem de işler değiştiğinde kaçıyor olmasının yarattığı dengesizlik de Harry'yi yormuştu.
Biraz kendi kafasını dinlemesi gerekiyordu, bu esnada Alora da bu dengesizliği aşacaktı, en azından Harry öyle ümit ediyordu.
Alora ise Harry'ye kırgındı çünkü Harry onu anlamaya çalışmıyordu. Ailesi gibi gördüğü Harry bir anda onu öperek tüm dünyasını ters düz etmişti, daha sonra Alora kendi hisleriyle boğuşurken Harry onun uzak durma isteğine saygı göstermeyip üzerine gelerek baskıda bulunmuştu.
Harry yanıt vermeyince Hermione omuzlarını düşürdü. "Siz çok yakın arkadaşsınız, yapmayın böyle."
"Sana hiç neden küstüğümüzle alakalı bir şeyler anlattı mı?" diye sordu Harry merakla. Hermione öpüştüklerini biliyor muydu merak etti.
Başını iki yana salladı kız. "Hayır, hiçbir şey söylemedi." dedi. "Bir keresinde keşke her şey eskisi gibi olsa, Harry'yi çok özlüyorum, demişti."
Harry içinin acıdığını hissetti. Bu ne demekti şimdi? Arkadaşken daha iyi olduklarını mı düşünüyordu? Sevgili olmaktansa arkadaşlığı tercih ediyordu anlaşılan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」
FanfictionKaranlık Lord, 31 Ekim 1981 gecesi Harry Potter'ı öldürüp kehanetten kurtulmaya çok hazırdı. Onun planlarını bozmak ise Çapulcuların göreviydi. ╔════════════╗ harry j. potter x fem!oc audrisimpavi |...