Harry ile küs olmaktan hoşlanmıyordu Alora. İlk kez bir tartışmaları bu kadar uzamıştı, Harry ilk kez onun yüzüne bakmıyordu. Berbat bir histi en yakın arkadaşıyla kötü olmak.
Akşam onunla konuşmaya çalışmış ama Harry'den bir dönüt alamamıştı, sanki yüzünü ondan bilerek esirgiyor gibiydi arkadaşı. Ondan uzak duruyor, hiçe sayıyordu Alora'nın varlığını.
Harry tarafından hiçe sayılmak da Alora'nın kalbini kırıyordu. O da mı böyle hissetmişti Cedric'e ejderhaları anlattığında? Hiçe sayılmış gibi.
Sabah kahvaltı için Büyük Salon'a ilerlerken yanındaki Hermione onun asık suratının farkındaydı. Alora yalnızca Harry ile tartıştıklarını söylemiş, başka bir detaya girmemişti.
Onun yüzeysel anlatmasından ötürü Hermione aralarındaki tartışmanın ciddi bir şey olmadığını ve hızla barışacaklarını düşünerek Alora'nın mutsuzluğuna sebep görmemişti.
Fakat Alora'nın mutsuzluğunun tek kaynağı buydu.
"Alora, gerçekten Harry ile ettiğiniz küçük kavga için mi moralin bozuk?" diye sordu Hermione. "Her şey düzelir merak etme, hep tartışırsınız siz."
Derin bir iç çekti kız, bu seferki daha farklı ve daha can sıkıcıydı. Hermione bunu bilmiyordu işte.
Büyük Salon'a girmek üzereyken babasını gördü Alora, koridorun diğer tarafından geliyordu ve kendisine gülümseyip elini hafifçe kaldırmıştı.
"Hermione sen git, babamla konuşacağım ben." dedi bakır saçlı kız ve Hermione başını sallayıp Büyük Salon'a o olmadan girdi.
Pierre kızının yanında durduğunda ona "Günaydın." dedi.
"Günaydın." diye mırıldandı Alora keyifsizce.
Kaşlarını çattı Pierre ve kızının keyifsiz yüzünü inceledi. Alora'nın mavi gözlerinin ışığı sönmüştü, üstelik giyinişi özensiz duruyordu. Sanki aynaya bile bakmamıştı odasından çıkarken.
"İyi misin sen?" Pierre, kızının çenesini hafifçe kavrayıp başını kaldırdı ve Alora'nın gözlerine baktı. "Neyin var böyle?"
Omzunu silkti Alora usulca. "Yok bir şeyim." dedi. "İyi uyuyamadım."
Pierre tek kaşını kalırdı. "Alora, bir sıkıntın olduğu belli. Ne oldu tatlı kızım?"
Alora babasının gözlerindeki samimi merakı gördüğünde kalbinin ezildiğini hissetti. Daha önce ona böyle bakmış mıydı hatırlamıyordu.
Babası ona dair şeyleri merak etmezdi, umursamazdı belki de. Alora hep onun ilgisinin peşinden koşardı çünkü buna zorundaydı.
Fakat şimdi ilgisini istemesine gerek kalmadan babası o ilgiyi ona sunuyordu. Bu da tuhaf hissettirmişti Alora'ya, alışkın olmadığı için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAKLI「ʜᴀʀʀʏ ᴊ. ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」
FanficKaranlık Lord, 31 Ekim 1981 gecesi Harry Potter'ı öldürüp kehanetten kurtulmaya çok hazırdı. Onun planlarını bozmak ise Çapulcuların göreviydi. ╔════════════╗ harry j. potter x fem!oc audrisimpavi |...