babası öldüğünde babasının bütün borçları üstüne geçmiş olan bir kız tokyo'nun neredeyse en tehlikeli olan 2 erkeğine karşı ne yapabilir..?
Sanzu etiketi altında 479 hikaye arasında 9. Olmuş. ✨GURURRRR✨
Lan oha ldmcmsmmc şimdide sanzuda 2. Olduk. Ob...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Kyouka'dan*
Rindou denen adam boynumu biraz daha yalamıştı. Ama hemen sonra geriye çekilmişti ve bana haz dolu bakışlar atarak konuşmuştu.
"Bu günlük bu kadar yeter canım. 1 milyon yenilik borç ödenmiştir" bu söylediklerinden sonra bana göz kırpan adama tiksintiyle baktım. Ama arkadaki kısa saçlı adam konuştu.
"Eminmisin rinrin? Sadece ona biraz dokundum" bu söyledikleri yüzünden kafamı yere eğdim, kısa saçlı adamın 'biraz dokundun' dediği şey yüzünden ben kendimi çok kirli hissediyordum. Ama onlar bunu anlayamıyacak kadar körlerdi.
"Benimde bir kalbim var abi" rindou bunu alaycı bir ses tonuyla söylemişti, bende kendi kafamdan 'yani bu kalbin olan hali huh?' diye geçirmiştim.
Ben daha cevap veremeden rindou gömleğini düzeltti ve kenara çıkarıp attığı ceketini giydi. Abisi olduğunu öğrendiğim kişi ile hiçbirşey demeden çıkıp gittiler.
*İlahi anlatım*
Mor kafalı adamlar evden çıkıp arabaya doğru yürürken abisi, kardeşine sorular sordu.
"İşi neden yarım bıraktın? Normalde bu kadar kibar olmazdın?" Abisinin sorduğu soru ile yüzünü buruşturan uzun saçlı adam, tereddüt etmeden konuştu.
"Bu gün modumda değildim"
Bir sürelik sessizliğin ardından kısa saçlı inanmamış gibi gözlerini kardeşine dikti, ve yine kardeşini sinir ederek konuştu.
"Hadi ama rinrin sen hiç bir zaman bir kızı öyle bırakmassın, ikimizde bunu biliyoruz bence" bu konunun konuşulmasından rahatsızlık duyan kardeş gözlerini devirdi. Aslında kendinde bilmiyordu o kızı nede bıraktığını, bir anda beyni ona dur komutu vermişti.
Küçük kardeş kafasını salladı ve abisine dönerek sert bir seste konuştu.
"Arabaya binde gidelim şu lanet sokaktan" dedikten sonra hemen arabaya bindi, arkasından abiside sürücü koltuğuna geçip eve doğru sürmeye başladı.
Bu sırada kız sadece kapıyı kapatmış ve kapının başında çöküp ne olduğunu idrak etmeye çalışıyordu. Daha az önce başına gelen olaylar ona bir şaka gibi geliyordu, kötü bir rüyaydı hepsi... Değil mi?
Kız çöktüğü yerde ayaklarını kendine doğru çekti ve kafasını bacaklarına gömdü. Kendini çok kirletilmiş hissediyordu kız. Hiçbir şey şu anki durumu bu kıza unutturamayacaktı.
Kız hayatında ilk defa babasını suçladı. Hepsi onun ve ona borç verenlerin suçuydu, babasının o borcu olmasaydı belki bu kadar kirlenmezdi kız. Kız ilk defa o gece birinden gerçekten nefret etmişti, o kişi ise onun biricik babasıydı.
Gözlerinden gözyaşı akarken kız gözyaşlarını durdurması, bunun için çok yorgundu. Kız ağlamaya devam ederken aklına gelen düşünce ile gözlerini büyütmüştü.
Adam 1 milyon yen demişti değilmi? Hala 499 milyon yen borcu vardı. Bir iş bulmalıydı, yada para alabileceği kişiler bulmalıydı. Başka günlerde de bu günkü gibi kirlenmek istemiyordu kız.
Hiç hali olmamasına rağmen yavaşça ayağa kalktı kız, ara holden yavaşça salona gitti ve kendini 3'lü koltuğa adeta fırlattı. Hemen koltuğun önünde durak küçük sehpadan telefonunu aldı ve internete girdi. Aslında bunu birkaç gün sonra yapacaktı, ama babasının borcu işleri kötüleştirmişti.
İnternete hızlı bir şekilde 'tokyo iş ilanları' yazdı. İş arayacaktı kız, ne iş olsa yapmak zorundaydı. Yüklenen sayfada yavaşça aşşağı kaydıran kız her bir işi inceliyordu. Bu işlerin başzıları inşaat işçisi gibi kaba kuvvet gerektiren bir işti, kızın bu işlere girmesine imkan yoktu, onun cılız kolları ve ayakları kendini bile zor taşıyordu.
Biraz daha aşşağı kaydırınca bir iş ilanında gözü kaldı kızın. Bir bar için garson arıyorlardı, kızın evinede baya yakındı bu iş. Kızın başka şansı yoktu hemen buraya başvurmalıydı. Bar olduğu için bir sürü sarhoş ve sapıkla uğraşması gerekecekti ama para için herşeyi yapmaya hazırdı.
Saat daha 9:30'du fazla geç değildi. Bu yüzden kız hemen ilanın ğstğndeki telefon numarasını tuşladı. Birkaç kez çaldıktan sonra açılan telefonun ucundan bir erkek sesi geldi.
"Alo" kalın ve tok bir sesti, sesten adamın 30-35 yaşında olduğunu anladı kız
"Merhaba efendim ben barınızdaki iş ilanı için aramıştım"
Karşı taraf biraz sessiz kaldı ama kız arkadan gelen kağıt kalem sesini duyabiliyordu.
"Kaç yaşındasın sen?"
"19 yaşındayım" kızın hiç tereddüt etmeden söylediklerini diğer tarafta adam not etti ve diğer soruya geçti
"Tamam reşitsin yani, ismin?" Adam kıza başka bir soru yöneltilen kız yine kendinden emin bir şekilde cevap verdi. Bu işi alması gerekiyordu.
"Kyouka tawa" telefonun diğer ucundan yine kağıt ve kalem sesi geldi, ve adam yeni bir soru sordu.
"Adresin ne?" Kız her ne kadar adamın bunu neden sorduğunu bilmesede cevapladı. Kız birkaç soru daha yanıtladıktan sonra adam konuştu.
"Tamam, herşey tamam gözüküyor bana kimliğini ve fotoğrafını mesaj olarak at işe alındın" adam söyledikleri kızın yüzünde bir tebessüm olmasına neden olmuştu. Kız işi almıştı borcu ödeyebilecekti, bu kutlama yapması gereken bir olaydı.
"Teşekürler efendim, ile ne zaman başlayacağım?"
"Yarın akşam 8'de gel iş saatleri akşam 8'den sabah 5'e kadar" kız artık patronu olan adama birkez daha teşekkür edip telefonu kapattı. Normal bir işte olsa bu saatleri sorgulayabilirdi ama bar için bu çalışma saatleri normaldi. Her ne kadar kızı zorlayacak olsada ayak uydurmak zorundaydı, sırf bu yüzden okulu bırakması bile gerekirse yapacaktı.
Kız hemen adamın dediği gibi hem kimliğinin hemde kendisinin fotoğraflarını çekip mesaj olarak göndermişti adam ise ona bar ile alakalı birkaç bilgi vermişti. Barın kendi inüforması vardı, patronum yarın ile gittiğimde verecekti ordaki çalışanlar için olan kabinlerde değiştirecektim. Ondan sonrada kıyafet kızda olacağı için evde değiştirip gitmeyi düşünüyordu kız.
Ama şimdilik bu saat kız için dinlenme saatiydi. Yarın işe uykulu gidemezdi o yüzden yarın akşam için hazırlanmalıydı. Kız kendi kendine kafa salladıktan sonra oturduğu yerden kalktı ve odasına gitti.
Odasına girdiğinde pijamalarını çıkarıp giydi ve yatağına yürüdü. Yorganı kaldırıp yatağın içine girdi ve gözlerini kapatarak bu gün hiç olmamış gibi düşünmeye karar verdi. Sanki hiç kirlenmemiş gibi, sanki kimse ona kötü ellerle dokunmamış gibi. Zor olmuştu ama en son kız kendine buna inandırıp rüyalar diyarına yolculuğa çıkmıştı bile.
~son~ Hikayeme oy verirseniz çok mutlu olurum ☺️☺️
