babası öldüğünde babasının bütün borçları üstüne geçmiş olan bir kız tokyo'nun neredeyse en tehlikeli olan 2 erkeğine karşı ne yapabilir..?
Sanzu etiketi altında 479 hikaye arasında 9. Olmuş. ✨GURURRRR✨
Lan oha ldmcmsmmc şimdide sanzuda 2. Olduk. Ob...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*Kyouka'dan*
Babam... Babam birkaç gün önce ölmüştü. Hala onun ölümünün hüznü ile kalbim tutuşuyordu. Ben babasına düşkün o kızlardanım. Herkes her kızın ilk aşkı babasıdır derler, benim ilk ve tek aşkım babamdı. Onu çok özlüyordum ve ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.
Annemle babam birkaç yıl önce ayrılmışlardı. Annem beni yanında istemiyordu bu yüzden onu, babamla ayrıldığında beri görmüyordum. Şu zamana kadar bana hep babam bakmıştı, bütün masraflarımı ödemişti ve şu anda parasız bir şekilde ne yapacağımı bilmiyordum.
Yine salonda oturduğum koltukta dalgınca bir köşeye bakarken kapı çaldı. Bu saatte kim olabilirdiki? Tama saat hala gece 9'du ama benim yada babamın tanıdığı fazla kişi yoktu o yüzden eve az insan geliyordu. O zaman kimdi bu?
*İlahi anlatım*
Kyouka yerinde rahatsızca kıpırdandı. Kapıdakinin kim olabileceğini düşündü ama aklına kimse gelmiyordu. Kapı ısrarla çalınca kız yerinden kalktı ve kapıya doğru yürüdü. Babasının ölerek ona bıraktığı borçtan tamamen habersizdi oysaki küçük kız.
Kız kapıyı açtığında karşısında iki kişi gördü. İkisininde saçı mordu ve birbirlerine çok benziyorlardı. 'herhalde kardeşler' diye düşündü kyouka ve karşısındaki adamlara bir kaşını kaldırarak baktı.
"Bu o adammı?" Uzun mor saçlı olan konuşunca diğeri eliyle onun kafasına vurdu ve o konuştu.
"Hayır gerizekalı, o bir erkek bile değil. O adam kızının olduğunu söylemişti galiba bu o"
Kyouka adamların konuştuklarını anlamaz bir şekilde dinledi. Hemen sonrasında mor kısa saçlı adam kıza döndü ve konuştu.
"Merhaba bebeğim Yuma tawa burdamı?"
Kız duyduğu isimle kalbinin burkuldupunu hissetsede fazla bozuntuya vermeden ve sesinin titrememesine dikkat ederek cevap verdi.
"Hayır üzgünüm o öldü, siz kimsiniz?" Kızın söyledikleriyle iki adamda biraz surat astı ve uzun saçlı olan mutsuz bir biçimde konuştu
"Biz haitani kardeşler ve babanın bize tam olarak 500 milyon yen (yaklaşık olarak 85 milyon lira) borcu var küçük hanım, o öldüğüne göre sen ödiyeceksin" kız iki kardeşin dediklerine yutkunurken kısa saçlı cebinden bir kağıt çıkardı ve kıza uzattı. Kız kağıdı aldı ve yavaşça açtı, açtığında karşısında gördüğü şey borç kağıdıydı ve gerçekten 500 milyon yen borcu olduğunu gördü.
Babası ne yapmıştı bu parayı? Bu para bir servetti. Kız bunu bğtğn hayatı boyunca çalışsa bile toplayamazdı. Yutkunup iki kardeşe döndü.
"Özür dilerim ama bu kadar param yok" kızın umutsuz şekilde söylediği şeye kardeşlerin yüzleri daha fazla asılmıştı.
Kızın halibe baktıklarında zaten bu kadar parası olmadığı anlaşılabiliyordu. Aslında onlar zengindi ve 500 milyon yen onlar için hiçbir şeydi bu yüzden borçlarını başka yolla alsalar başka birşey olmazdı. Uzun saçlının aklına gelen bu fikir sırıtmasına neden olmuştu.
*Kyouka'dan*
Uzun mor saçlı adam gülümsedi ve bana karşılık verdi.
"Ah.. merak etme borcu başka yollada alabiliriz eğer istiyorsan?" Adamın bu dediği ile hafif heycanlanmıştım, galiba yanlarında falan çalışacaktır değilim? Yani başka yol ne olabilirdiki?
"Başka yol derken?" Heycanla sorduğum soruya karşı uzun saçlı adam sırıtarak yanıma geldi ve kulağıma eğilerek konuştu.
"Vücudunu bize satarak" Adamın bu dediğine anlam veremedim. Vücudumu satmak? Neyi kastediyordu? Umarım düşündüğüm şeyi ima etmiyorlardır.
"Na-nasıl yani?" Kekeleyerek sorduğum soruya karşı uzun saçlı adam belimi kavrayıp beni arkadaki duvara yapıştırmıştı. Yavaşça kulağıma eğilip fısıldadı.
"Başka şansın yok bebeğim, bunu yapmak zorundasın. Şimdi sertmi olsun yumuşakmı?" Tekrar yutkundum ve korkarak gözümü kapattım. Yanımdaki uzun saçlı bana öyle bir bakıyorduki, sanki istediğini yapmadığım an öldürecekti beni.
Ben zayıf bir kızdım, şu ana kadar bir sinek bile öldürememişimdir. Yanımdaki adamlar ise benim aksime seri katil gibi görünüyorlardı. Cılız bir ses tonuyla cevap verdim.
"Hi-hiç biri olmasın, lütfen bırak beni" uzun saçlı adam kulağımın dibinde olan yüzünü boynuma gömdü. Nefesini ve dudaklarının boynuma değdiğini hissedebiliyordum. Adam cevabımdan mutlu olmamış gibi bir kaç kez hırladıktan sonra konuştu.
"Böyle bir şansın yok. Yoksa seni öldürmeniz dahamı hoşuna gider?" Soğuk bir ses tonuyla söylediği sözler tüylerimi diken diken etmişti. Sesi o kadar kararlıydı ki hiç tereddüt etmeden yapabileceğine inandım.
Derin bir şekilde iç çekerek gözümü kapattım ve titreyen bir ses tonuyla fısıldadım.
"Yu-yumuşak olsun lütfen" gözlerim kapalı olduğu için göremesemde, uzun saçlının gülme sesini duymuştum. Gülüş sesinden sonra vücudum sert bir şekilde yine duvara itildi, ondan sonra belimden sırtıma çıkan bir el hissettim. Çok geçmeden kalçamdan göğsüme çıkan bir el daha hissettim.
Ben orda çaresizce dururken uzun saçlı beni duvar ve kendisi arasına almış, bana istediği gibi dokunuyordu. Boynuma gömülü olan yüzünü daha fazla yakalştırdı boynuma ve ısırıp öpmeye başladı. Hep ısorışında kendime engel olamıyor bir kes daha inliyordum. Uzun saçlı adam ise bundan zevk duyuyor, daha sert ısırıyordu.
"İsmimi inle~ ismim rindou" gözlerimi açıp ona 'ciddimisin?' dermiş gibi baktım. Ben burda bildiğin tecavüze uğruyordum adam bana gelmiş 'ismimi inle' diyo.
O bunu dedikten sonra ağzımı kapatmıştım, artık neredeyse hiç inlemiyordum. Ama bu isminin rindou olduğunu öğrendiğim adamı kızdırmıştı, kendisini bana daha fazla bastırdı ve boynumu sanki yırtacakmış gibi ısırdı.
"Ri-rindou" artık boynum o kadar çok acımaya başlamıştı ki onun adını inlemekten başka şansım kalmamıştı. Boynumda aşşağı akan sıcak bir sıvı hissettiğimde boynumun kanadığını anlamıştım. Üstümdeki uzun adam ismini inlememden tatmin olmuş gibi akan kanları yalıyordu.
"İşte böyle bebeğim, burda patron benim. Eğer istediğimi yapmassan acı çekeceksin" rindou'nun dedikleri yüzünden kalbim hızla atarken tekrar yutkundum. Onun dediklerini yapmak zorundaydım, yoksa canım çok acırdı.
~son~
Yarım kalmış gibi olabilir ama endişelenmeyin en kısa sürede devamını getireceğim
