4.

487 24 72
                                    

*kyouka'nın anlatımıyla*

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


*kyouka'nın anlatımıyla*

Yine işten eve doğru yürüyordum. Sabah saat 5'ti ve ben yine çok yorgundum.

Evimin olduğu sokağa girince rindou'yu gördüm. Kapımın etrafında geziyor ve beni bekliyordu, galiba para için gelmişti. Hızlı adımlarla eve yaklaştım ve çantamdan çıkardığım anahtar ile kapıyı hızlıca açtım.

İçeri girdim ve rindou'nunda girmesini bekledim, o da içeri girince kapıyı kapattım ve konuşmaya başladım.

"Şey 2 milyon toplayabildim ama zamanla geri kalanı da toplayacağım söz veriyorum" Rindou biraz beni süzdükten sonra üstüme doğru yürümeye başladı. Bana attığı her adımda bende arkaya adım atıyordum. Bir süre sonra sırtım duvara değince korkulu bakışlarla rindou'ya baktım. Nolucaktı?

"Buraya para için gelmedim" Bana biraz daha yaklaştıktan sonra bir elini kafamın yanından duvara yasladı, diğer eliyle belimi tutup yüzünü bana yaklaştırdı. Nefesini yüzüme üfleyince nefesşndeki alkol kokusunu fark ettim.

"S-sen alkollüsün, yaklaşma bana" korkuyla söylediklerimi Rindou dinlemiyor gibiydi. Yüzüme eğilip dudaklarıma yapışınca sesim kesilmek zorunda kaldı.

"Kes sesini" Dudakları hala dudaklarımdayken söylediği şeyler yüzünden yutkundum. Bana ne yapacaktı?

Kalbim korkuyla atarken Rindou dudaklarımı serbest bırakmış yüzünü boynuma gömmüştü. Daha öncelerde ısırıp kanattığı yeri tekrar ısırmaya başladı. Zaten yeni yeni kabuk bağlayan yara baskıya dayanamayıp tekrar kanamaya başaldı ve benim tekrar inlememe neden oldu.

Elleri bütün vücudumu keşfe çıkarken ben sadece onun altında debeleniyordum. Daha öncekinin travmasını üstümden atamamışken yine böyle olmak...

İçimi acıtıyordu...

İki elinide kalçamın altında birleştirdik ten sonra beni kucağına aldı ve yine alkol kokan düzgün olmayan sesiyle konuştu.

"Yatak odası nerde?" Sorduğu soruya kafamı hayır anlamında iki yana sallayınca sinirlendi ve sırtımı duvara sertçe çarptı. O kadar sert çarpmıştı ki bir an nefessiz kaldım ve boğuk bir şekilde acıyla inledim.

"Sana dedimki 'yatak odası nerde?' bana cevap ver" Sesindeki kızgınlığı hissedip yutkundum ve ona cevap verdim.

"K-koridorun sonundaki oda" Hafifçe sırıtqrqk beni odaya doğru taşımaya başladı. Kapının önüne gelince beni kapıya dayayıp bir eliyle kapıyı açtı sonra içeri benle beraber girdi.

Yavaşça yatağa yaklaşıp beni yatağa bildiğin fırlattı, sırtımın bir anda yatağa çarpması ile yüzümü buruşturup ona baktım.

Üstündeki gömleği çıkarıp odanın bir köşesine attı ve bana doğru gelmeye başladı. Ben her ne kadar kendimi geri itsemde sırtım yatak başlığına değince gidicek yerim olmadığını anladım...

Rindou bana biraz daha yaklaşıp üstüme eğildi. Bir bacağını iki ayağımın arasına koymuş baskı yapıyordu, iki kolunu iki yanıma koymuş ve kaçma yerlerimi kapatmıştı.

"Bu gece çok eğlenecez" Yine konuşması ile ağzından düzgün çıkmayan kelimeler ve yüzüme vuran alkol kokusu yüzünden yüzümü buruşturdum.

O ise hiç birşeyi umursamadan yüzüme eğildi ve beni öpmeye başladı. Her ne kadar onu itmeye çalışsamda bana göre çok güçlüydü ve itmeme engel oluyordu.

Beni öpmeye devam ederken cebindeki telefonu bir anda çalmaya başladı. Rindou yavaşça yüzümden ayrılırken küfürler savurarak sinirle telefonu cebinden çıkardı.

Derin bir iç çekmiş ve rindou üstümden çekilince hemen kaçmaya çalışmıştım, ama rindou buna izin vermeyip boşta kalan eliyle beni yatağa bastırmıştı.

"Alo, Abi? Ne oldu?" Telefon açılınca konuşmaya başlamış ama kelimeler düzgün bir şekilde ağzından çıkmamıştı. O beni hala eliyle yatağa bastırırken konuşmalarını dinledim.

"Gelmem mi gerekiyor? Neden?"

"..."

"Ne demek vuruldu? Kim vurdu"

"..."

"Sen ilgilenemez misin? Şu an biraz meşgulüm de"

"..."

"Öfff tamam yarım saate ordayım" Rindou telefonu kapatıp gömleğini attığı yere attı ve tekrar bana döndü.

"Üzgünüm güzellik bu geceki eğlenceyi başka geceye ertelememiz gerek. Ama merak etme yakında tekrar eğleneceğiz"

Rindou elini üztğmden çekip yüzünü boynuma yaklaştırdı ve bir kez öptü. Ondan sonra kendini geri çekti ve gömleğini attığı yere gitti.

Gömleğini yerden kaldırarak bir kaç kez çırptı, ondan sonra hızlıca giyinde telefonunu yerden alarak cebine attı.

Tam kapıdan çıkacakken bana döndü ve sırıtarak göz kırkptı, dış kapıya doğru yürürken bana bağırdı.

"Sana istediğin hazzı vericem güzellik merak etme" Dış kapının kapanma sesi gelince girdiğim şoktan biraz çıkar gibi oldum ve iç çektim.

"Ahh... Eğer böyle olacaksa ev değiştirmem gerekir..." Birazcık düşündüktan sonra klıma helen fikir ile gözlerimi kocaman açarak kendi kendime mırıldandım.

"Ama yeni ev kiralayacak kadra param yok, ve adamlar mafya beni kolaylıkla bulabilirler" Derin bir iç çekişten sonra yataktan kalktım ve banyoya doğru yavaşça yürümeye başladım.

Biraz yüzüme su sıçrattıktan sonra odama geri döndüm ve üstümü değiştirdim. Bu gün işte çok yorulmuştum, bir de az önceki akıl almaz şeyler yüzünden acayip yorgundum. Tek istediğim biraz yatmak ve yarın işe sıkıntısız bir şekilde devam etmekti.

Üstümü değiştikten sonra yavaşça yatağıma girdim ve bu gün olan olayları aklımdan uzaklaştırarak uyku çekmeye çalıştım. Ama bu neredeyse imkansız olmuştu...

~son~

Zorla Güzellik~ (Rindou x Y/N)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin