8.

224 17 31
                                    

Gözlerim yavaş yavaş açılırken kafamdaki zonklamayı görmezden gelmeye çalıştım ama bu çok zordu.

Bilincim yerine gelirken gözlerimde tam açılmıştı. Bir odadaydım odanın ortasında sandalyeye bağlı bir şekilde oturuyordum. Gözlerimi odada gezdirdim. Normal sade bir odaydı, fazla birşeyi yoktu.

Kafamdaki zonklama artarken bazı ayak seslerinin odaya doğru yaklaştığını duydum ve gözlerimi kapıya çevirdim.

Kapı yavaşça açıldı ve pembiş adam odadan içeriye sessiz adımlarla süzüldü. Ben ona nefretle bakarken o bana tatmin olmuş bir şekilde bakıp gülüyordu.

"Demek prensesimiz uyanmış ha?" Pembe saçlının şaflarıyla daha fazla sinirlenip kaşlarımı çattın, ve bu küçük hareketim bile kafamın ağrımasına yetmişti.

"Ne istiyorsun benden?!" Tiksinerek ağzımdan çıkan laflara pembe kafalı güldü ve konuşmaya başladı.

"Seni öldürmek falan istemiyorum canım, yanlış anlama. Ama... Rindou'ya iyi davranmanı istiyorum. Onu tersleme ve onun dediklerine itaat et" Rindou lafını duyduğum anda kan beynime sıçramıştı. Ona iyi davranmak mı?! BU ADAM KAFAYI MI YEDİ?!?!

"Sanane be bundan?! Bi kere onun benimle işi bitti, ona borcum kalmadı" pembe saçlı bu söylediklerime hiç memnun olmamış gibi kafasını salladı.

"Biliyorum tabi borcunun bittiğini, ama sen yinede Rindou her yanına geldiğinde ona iyi davranacaksın" işte tekrar sinirlenmeye başlıyordum... Ona iyi davranmak mı? Bana yaptıklarından sonra mı?! RÜYASINDA BİŞE GÖREMEZ!!!

"Peki bu neden yapayım? Yada daha iyi bir sorum var, neden borcum ödenmiş olsa bile onla konuşmaya devam edeyim ki?" Pembe saçlı hafifçe sırıtarak bana cevap verdi.

"Sen her ne kadar fark etmesende... Rindou hiç bir kıza davranmasını gibi sana davranıyor. Sana tutku dolu bakışlarla bakıyor. Ve ben onu mutlu edip senin onunla iyi geçineceğine dair ona söz verdim" bende adamın bu sözlerine sırıtarak cevap verdim

"Haha sözünü tutamayacaksın ne yazık ki. Rindou benim yüzümü anca cehennemde görür" pembe kafalının ilk söylediklerine önem vermemiş ve hepsinin yalan olduğuna inanmıştım. Rindou sadece benle istediği işi yapamadığı için bu pembe saçlıyı kullanıyordu hepsi o...

Pembe saçlı adam cebinden silah çıkarıp kafama doğrulttupunda yutkunup ona baktı.

"Ben her zaman verdiğim sözleri tutarım güzelim" silahı zaten ağrıyan kafama bastırıp daha fazla ağrıtırken beni tehdit etmesi midemi bulandırmaya başlamıştı. Kendimi hiç iyi hissetmiyordum.

"Yoksa ne olur?" Pembe saçlı adam bana 'deli misin?' dermiş gibi bakarken sırıttı ve silahı kafama dahada fazla dayadı.

"Sence belli değil mi? Şimdi, eğer ölmek istemiyorsan senden istediğim tek ve çok kolay şeyi yapacaksın, rindou'nun yanında duracaksın." Pembe saçlının ses tonu o kadar serttiki ekndimi yutkunmaktan alı koyamadım. Cidden beni öldürecek gibiydi, ve ben bunun yerine Rindou gibi bir aşşağılıkla arkadaş olayı kabul edebilirdim.

"Ta-tamam ona yakın davranıcam" pembe saçlı adam tiksindiğim o gülümsemelerinden birini yüzüne yerleştirirken konuştu.

"İyi kız~" silahı kafamdan çekip geri kemerine yerleştiediğinde derin bir iç çektim ve düşmanca ona bakmaya koyuldum, ama o bunu önemsemiyor gibiydi.

"Be-beni şimdi çözer misin?" Dediklerim ile yüzü direk asılan adam konuştu.

"Tabiki seni çözerim ama bir şartla~ bu odayı terke etmeyeceksin" ne saçmalıyordu be bu adam?!

"NE?! NEDEN?!" Adam surat asıp bana baktı ve konuşmasına devam etti.

"Eğer seni bırakırsam kaçıp gidebilirsin ve bu benim için hiç iyi olmaz. Tabiki biz ülke çapında öenmli bir mafyayız ve seni kolay bir şekilde bulabiliriz ama beni uğraştırmanı istemiyorum, yada rindou'nun bu küçük anlaşmadan haberdar olmasını" adama anlamaz gözlerle bakarken derin bir iç çektim. Onlar mafyaydı... Ve ne yazık ki ben daha bir sineğe bile kıyamayan güçsüz işe yaramaz bir kız.

"Pekala kabul bu odadan ayrılmayacağım, ama işim ne olacak?"

"Merak etme ben onu hallettim bile, o bar bizim zaten hatırlasana. Patrona artık işte olmadığını ve ayrıldığını söyledim." Sözleri ile iç çektim. Bu işin spnu hiç iyi değildi.

Rindou beni sadece yarım bıraktığı işi tamamlamak için istiyordu... Ve o işini tamamladığında beni sanki bir çöpmüşüm gibi sokağa atacaklardı. Bende yeni bir iş bulup hayatıma kirli bir şekilde devam etmem gerekecekti...

Bu dünyada değersiz bir çöp gibi görülmek her ne kadar canımı sıksada benden bunun farkındaydım, kendimi savunamıyor, başkalarının karşısında sesimi bile çıkaramıyordum. Benim gibilerin sonu zaten ölümdü...

Ve sadece zevk için yaşayan oraya buraya eğlenmek için para veren birkaç mafya üyesi benim bu hislerimi nasıl anlayacaklardı ki? Üstelik kendileri bile beni değersiz bir çöp gibi görürken..?



~son~

Ayhhhh çok yoruldum lannnn bu kitap bir yere varamıyo! Aşık ol artık ya kızımmmm

Neyse fikrim bitti tükendi fikir verirseniz çok sevinirim lütfennnn.

İyi okumalar bol eğlenmeler haftalık paylaşımlar için hatta kalın kxmvmdmc

Zorla Güzellik~ (Rindou x Y/N)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin