visal'i sevmediniz mi kaldıriyim mi 🥺
...
"Kokun beni mayıştırıyor." Felix sevgilisinin kokusu burnundayken mırıldanmıştı. Kızgınlığı biteli bir kaç saat olmuştu ama o Hyunjin'den ayrılmıyordu. Hyunjin kafasını kaldırıp Felix'e baktığında gözlerinin kapalı olduğunu gördü. Biraz kendini yükseltip Felix'in boynunu öptü.
"Yorulmadın mı hala?" Bitkin çıkan sesi sayesinde sevgilisi gözlerini açtı. Felix vitasının uyumak üzere olduğunu fark edince gülümseyerek saçlarını sevmeye başladı. Hyunjin giderek daha da rahatlayan bedeniyle gözlerini kapattı.
"Yarın seni okula bırakmamı ister misin bebeğim?"
"Bilmiyorum.. Çok yorgunum, bir gün gitmesem bir şey olur mu?"
"Bebeğim gastronomi okuyorsun, ne olabilir? Arkadaşlarından birinden alabilirsin o gün anlatılanları."
"Mesleğimi küçümseme."
Hafif kızgın çıkan sesiyle Felix gülerek saçlarını öptü. Gerçekten kızmadığını biliyordu elbette, şakalaşmayı seven bir çifttiler genel olarak. Eli Hyunjin'in belini okşarken daha kolay uyuması için mırıldanmaya başladı. Hyunjin kısa sürede uykuya dalarken Felix de onu sararak gözlerini kapattı.
🍁
Ama unuttuğu bir şey vardı. Yeji her ne kadar iki yaşında olsa da bir alfaydı ve burnu kokulara karşı hassastı. Babasını ilk gördüğü an tanımıştı.
Felix onun minik elini tuttuğunda Yeji elini geri çekti. Minicik eliyle Felix'in işaret parmağını kavrayıp kendine çekiştirdi. Hyunjin titreyen dudaklarını araladı ama konuşamadı. Henüz iki dakika önce Yeji'nin tanımadığını düşünmüştü ama yanılmıştı. Yeji onu gördüğü andan beri tanımıştı, o olmasa bile minik alfası Felix'in deltasıyla çoktan bağ kurmuştu.
Felix anlamsız gözlerle Yeji'ye bakarken Hyunjin onun elini kurtarıp Yeji'nin silikon kaşığını aldı. Yeji'ye yemeğini yedirmeye çalıştığında küçük kız annesinin elini iterek Felix'e yöneldi tekrar. Yakında duran elinin işaret parmağını tekrar tuttu. Hyunjin bu sefer titreyen dudaklarını bastırıp konuştu. Onun konuşmasıyla tüm masa ona dönmüştü, kızı hariç.
"Yemeğini yedirmeni istiyor."
Felix kısa bir an duraksasa da daha sonra Yeji'ye döndü. Yeji'nin kaşığını Hyunjin'den alıp Yeji'ye uzattı. Minik alfa bu sefer sorunsuzca yemeğini yiyince Hyunjin dolan gözlerini saklayarak önüne döndü. Felix bir yandan Yeji ile konuşuyor, bir yandan da yemeğini yediriyordu. Kendi yemeği soğusa da bunu takmadı, daha sonra da yiyebilirdi. Şu an ki ilk hedefi minik alfayı doyurmaktı.
Yeji yemek boyunca Felix'ten uzak kalamamıştı. Uyuyacakken bile onun kucağına gitmek istemişti. Felix seve seve kabul etmişti. Tüm masa duygulanmasına rağmen bir şey diyememişlerdi. Hepsi de Hyunjin'e söz verdiği için susuyordu.
Şimdi ise, Yeji Felix'in kucağında uyuyordu. Bebek arabasına bile yatıramamışlardı. Felix rahatsız olmadığını belirtince Hyunjin bir şey dememişti ama artık dayanamıyordu. Bir anda yerinden kalkınca herkes ona döndü. Hyunjin hızlı adımlarla Felix'ten kızını alıp omzuna yatırdı. Alfa başta mızmızlansa da annesinin kokusuyla tekrar uykuya dalmıştı.
Bay Hwang oğlunun kalktığını görünce kendisi de kalktı. "Bırakmamı ister misin babacığım?"
"Gerek yok baba. Taksiyle giderim, çok uzak değil zaten."
Felix hariç orada ki herkese sarılmıştı. Yeji'yi arabasına yatıracakken minik alfa uyanmıştı. Yeni bir diş çıkardığı için genel olarak huysuzluk yapıyordu ama bu kadar olmamıştı. Hyunjin onu sakinleştirmeye çalıştıkça daha çok ağlıyordu. Aileler duruma el attığında Hyunjin'in gözleri doldu. Yetersiz bir anne olduğunu düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
visal | hyunlix
Fanfictionİki yıldan fazladır ayrı olan eski sevgililer, ailelerinin verdiği davet sayesinde tekrar bir araya gelir. Ancak birinin bilmediği çok büyük bir sır vardı ortada.