28

854 109 5
                                    

...

2 yıl sonra,

Felix yorgunlukla kendini yatağa zar zor atmıştı. Kafasını yana çevirir çevirmez dudak büzerek uyuyan prensesini görmüştü. Her gün babasını görme umuduyla annesinin yanına geliyor, kısa sürede uyuya kalıyordu. Felix son günlerde çok sık çalıştığı için eve zor geliyordu. Her bulduğu fırsatta eşini arıyordu ama hiç birine yetmiyordu bu.

Felix kızını göğsüne yasladığında Yeji çoktan babasına sarılmıştı. Büzülü duran dudakları normal haline gelirken kedi gözleri yavaş yavaş açılmıştı. Babasıyla göz göze geldiği an uyku sersemi haliyle gülümsedi. Daha sonra sessizce Felix'in koku bezinin olduğu yere yaklaşıp oraya yattı. Babasının kokusuyla uykuya daha kolay dalıyordu. Gözleri tekrar kapanırken Felix'in elini sırtında hissetmişti.

Felix bebeğinin uykuya daldığını anladığında eşine baktı. Uykusundan bir an bile ayrılmadan uyuyordu. Sessizce kıkırdadı. Bir kaç saat sonra Yeji'nin onu uyandıracağını bildiğinden gözlerini yavaşça kapattı.

✨️

"Yeji'ye Roya diye seslensem ne olur?"

Jisung merakla sorduğunda Felix Hyunjin'in dondurmasını açmakla uğraşıyordu. Paketi açıp dondurmayı Hyunjin'e verdiğinde sırıtarak arkadaşına döndü.

"Küser sana. Benden başkasının söylemesini sevmiyor."

"Roya!" Minji kıkırdayarak ellerini çarparken Yeji arkasını dönmüştü. Minji'nin söylediğini gördüğünde kaşları çatıldı. Ellerini göğsünde birleştirip küçük kıza baktı. Daha sonra babasına döndü bakışları. Felix'in ona gülümsediğini gördüğünde kollarını indirdi.

"Benim adım Roya değil, Yeji! Bana bir daha Roya deme."

Daha sonra yerde oynayan kardeşinin boyuna ulaşmak için yere oturdu. Miyeon kendisi gibi bir alfa olduğundan küçük bebekten gözlerini ayırmıyordu. Miyeon neredeyse iki yaşına gelmişti ama yedi yaşında ki ablasının korumacılığı hala üstündeydi. Bundan gayet memnundu. Miyeon ablasının kucağına çıktığında sırtının ona yaslanmasını sağladı. Alfa küçük kardeşinin ona gelmesiyle kendince küçük çaplı bir gurur yaşarken Miyeon oyuncaklarını ablasına gösteriyordu.

"Düt düt."

"Evet kardeşim, düt düt. Peki bu düt düt hangi renk?"

"Mami!"

Miyeon bağırarak söylediğinde Yeji gülümseyerek kafa salladı. Okulundan sonra kardeşiyle ilgilenmeye bayılıyordu. Bu yüzden bildiği her şeyi ona da öğretmeye çalışıyordu. Minik alfa bir şey anlamasa da ablasının onunla ilgilenmesi hoşuna gittiği için mutlulukla ona karşılık veriyordu.

Felix uzaktan kızlarını izlerken istemsizce gülümsüyordu. Hyunjin göğsüne kafasını koyduğunda bakışları ona döndü. Herkes kendi halinde takıldığında Hyunjin'e verdi tüm odağını.

"Neye daldın bu kadar?"

"Kızlara.. Miyeon doğduğunda korkmuştum onu kıskanır diye. Biliyorum Yeji her zaman olgundu ama yine de çocuk. İstemeden onu kıskanırsa diye korkmuştum ama benim bebeğim onu kıskanmak yerine ona tüm ilgisini verdi. Bazen ben kıskanıyorum. Miyeon ile ilgilenmekten bana bakmıyor."

Hyunjin kıkırdarken dondurmasının çubuğunu masaya bıraktı. Daha sonra kızlarına baktı. Miyeon ablasına heyecanla bir şeyler anlatırken Yeji sabırla onu dinliyordu.

"Yeji çok akıllı bir çocuk, kardeşini koruma iç güdüsüyle hareket ediyor."

"Biliyorum ve bu çok hoşuma gidiyor. İki alfa kardeş genelde anlaşamaz, üstünlük kurmaya çalışırlar birbirlerine ama kızlarımızda bu yok."

visal | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin