jongin'in söylediği bu söz izin verdiği anlamına geliyordu tabii. o gece ikisi de uyuyamıyordu, çünkü en yakın zamanda kendi yeni evlerine çıkacaklardı ve bu yarın olacaktı. seonghwa birkaç kişiyle görüşüp koskocaman bir villayı dakikalar içinde satın almıştı. san sevgilisinin para konusundaki rahatlığına resmen azıyordu. çok hoşuna gidiyordu. jongin ve san kendi odalarında, seonghwa ise içeride yatıyordu. san tavanı izlemekten sıkılırken bir iç çekti. tam o sırada odasının kapısı aralandı. kim olduğunu merak ederek kafasını kaldırdığında biricik sevgilisini görmüştü. gülümseyip hemen yatağında ona yer açtı. seonghwa hızla gelip yanına yattı ve bebeğini kucağına oturttu.
"son kez kendimize ait olmayan bir evde sevişelim mi?"
cinsel içerik alarmı 🤚🏻
san gülümseyip kafasını onaylar biçimde salladı. ardından seonghwa, san'ın tişörtünü bedeninden ayırdı. san ufacık bir utanma yaşarken karşısındaki koca adamın gözlerinin kapkara olduğunu görünce bu histen uzaklaştı. ellerini hwa'nın kaslı göğsüne bastırıp okşadı, daha sonra ise tişörtünü çıkardı. defalarca sevişmiş olabilirlerdi, belki yüzü geçmişlerdi ancak her seferinde birbirlerini bilmeseler bile ikisi de ilk sefermiş gibi heyecanlanıyordu. ikisinin de üstü çıplak kalınca seonghwa yatak başlığına sırtını dayayarak bebeğini kendine bastırdı, ardından dudaklarına yapıştı. bu vişne tadına resmen tapıyordu. iyice emerken dişlerini de sürtmeyi ihmal etmiyordu. elleri rahat durmayıp bebeğinin iç çamaşırının içine, tam kalçalarına yapışmıştı. san inilderken sessiz olmaya çalıştı, fakat karşısındaki bu seks tanrısı böyle yaramaz oldukça susamazdı. kendisi de yaramazlık yapmak isteyerek babacığının penisinin üzerinde birkaç defa zıpladı, sonrasında ise iyice sürtündü. öpücük yarıda kesilip san hwa'nın boynunu emince büyük olan kendini tutamayıp inlemişti. san da hoşuna gitmesi için daha sesli emmişti. ikili uzun bir ön sevişmenin ardından asıl kısma gelebilmişti.
san hwa'nın pijamasını ve iç çamaşırını ustalıkla çıkarırken hwa da onun altındaki tek parça olan boxer'ı çıkarmıştı. ikisi de artık tamamen çıplaktı. san seonghwa'nın iyice büyümüş olan penisini dudaklarının arasına alıp en ıslak şekilde emdi. şeker gibi bir tada sahipti ona göre. penisi büyük olduğundan san'ın ağzına sığmıyordu ancak san inatçıydı, bu yüzden kendini zorlayıp sonuna kadar ağzına almıştı ancak dudaklarının kenarından salyaları akıyordu. seonghwa ise bu güzellik karşısında çıldırmadan durmaya çalışıyordu. baş parmağıyla bebeğinin dudaklarını sildi ve parmağındaki salyayı ağzına götürüp yuttu. san dolu gözlerle bunu seyretmişti ve şimdi iyice sertleştiğini hissediyordu.
seonghwa uzun dakikaların ardından boşalmaya iyice yaklaştığında san'ın saçlarını kavradı ve kendini onun dudaklarına vurmaya başladı ancak çok geçmeden san hwa'nın penisini bıraktı. bu babacığına çok acı vermişti çünkü tam boşalmak üzereydi. seonghwa kaşlarını çatarken san gülümsedi.
"bana ceza ver babacığım. bebeğin istediğini yapmadı ve cezalandırılmalı."
seonghwa iyice koyulaşan gözlerle bebeğini süzdü. daha sonra kalçasına sertçe vurup arkasını döndürürken sırtını biraz daha dikleştirdi. işte şimdi 69 gibi bir pozisyondaydılar. san'ın deliği seonghwa'nın gözleri önünde kasılıp gevşerken büyük olanın kendini tutması imkansızlaşıyordu. kalçalarını tuttu ve biraz daha ayırıp dilini bebeğinin deliğinde gezdirdi. san'ın bacakları titremişti ve göğsü babacığının bacaklarına yapışmıştı, dengesini kaybetmişti. seonghwa san'ın kalçasına kalkması için vurduğunda san derin bir nefes alıp yeniden dikleşti. seonghwa dilini deliğin her yerine sürerken san nefes almayı unutmuştu bile. güzel birkaç dakikadan sonra san boşalmaya iyice yaklaşmışken seonghwa dilini çekti. san neredeyse çığlık attı ve kendine dokunmaya çalıştı ancak seonghwa buna izin vermemişti. bebeğinin bedenini altına alıp bacaklarını araladı ve kıpkırmızı olmuş penisini pembe deliğe soktu. san'ın gözleri zevk içinde kayarken seonghwa da inlemişti. dakikalarca süren giriş çıkışların ardından seonghwa tüm menisini san'ın deliğine akıtmıştı. birkaç turun ardından ikisi de yorgun düşmüştü, san dizlerinin üzerinde kalktığı sırada seonghwa onu durdurdu ve yatağa sırtüstü yatıp kafasını san'ın deliğini görebilecek şekilde konumlandırdı. ardından bebeğinin bacaklarından akan menileri yaladı. san'ın içi titremişti. daha sonra birlikte kalkıp duşa girdiler ve hızlı bir duşun ardından herkes yataklarına döndü.
cinsel içerik bitti 🫶🏻
.......
birkaç günün ardından san ve seonghwa yeni evlerine taşındılar. burası seonghwa'nın seviştikleri evinden bile büyüktü. taşınma işi çok uzun ve yorucuydu, haftalardır canları çıkmıştı ancak sonunda kendi evlerinde, baş başaydılar. san seonghwa'nın kolları arasında yerini alırken gözlerini yumdu.
"sanie, yatağımıza gidelim bebeğim."
"ama çok yorgunum sevgilim~ beni taşır mısın?"
seonghwa gülümseyip her şeyden çok sevdiği bebeğini kucakladı ve yataklarına götürdü. birlikte yatağa girdiler ve seonghwa san'ı göğsüne yapıştırdı.
"ne olursa olsun, sana zarar gelmesine hep engel olacağım ve hayatımın merkezi senden başka kimse olmayacak. bu dünyadaki en güzel insansın ve sevgilim olduğun için çok şanslıyım. seni çok seviyorum choi san, küçük kediciğim."
🌷💞
.
.
.
.
BİTTTİİİİİİ RESMENNNN AGLİYORUMNNNNMMMMMM BU KİTABİ SEVEN, OKUYAN, YORUM YAPAN, OYLAYAN, LİSTELERİNE EKLEYEN HERKESE BİNLERCE KEZ TESEKKUR EDERİMMMM UMARİM TEKRAR TEKRAR OKUMAYA DOYAMAYACAGİNİZ BİR FIC OLMUSTURhepinizi cokkk fazla seviyorum iyi ki varsiniz 💕
belki özel bölümler atabilirim ileride!! isteyip istemediğinize ve fikirlerinize bagli olarak tabii
COK OPUYORUMMMMM COKKKK 🖤🖤🖤🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
i want you, daddy. 親 sanhwa
Fanfictionseonghwa ortama girdiği an, kediciği olacak kişiyi gözüne kestirmişti.