Ölürüm Sana (Final)

162 19 42
                                    

*Yoksa siz de bölüm isimlerini hangi albümden aldığımı anlayamayan bebelerden misiniz?*

Evet, o gün gelmişti.

Herkesin başından beri beklediği malum gün.

Ödevlerinin sunumunu yapacaklardı. Artık son bir şansları kalmıştı. Dersten önce hocalarına dosyayı iletmişlerdi ve şimdi de düzgün bir şekilde anlatıp tam notu almanın sırasıydı. Beraber bu bölümü en yüksek dereceler ile bitirip üniversitenin ağırlığını ve güzelliğini arkalarında bırakacaklardı. Herkesin beklediği gün bugündü o yüzden. Jongin'in yanında Kyungsoo'nun duruşu en başından beri beklenmedik bir şeydi ancak bu kadar iyi anlaşmaları birçok kişinin aklında soru işaretiydi.

Kızlar kıskanırken erkekler de... kıskanıyordu. Jongin her ne kadar Kyungsoo'nun karşısında kendini küçük düşürmüş olsa da hala tüm üniversiteyi adından bahsettiren çocuktu. Bölüm ikincisi olduğu yakın zamanda açığa da çıkmıştı. Herkes yapacağı sunumu dört gözle bekliyordu. İnek olması gerçeği onu yalnızca daha çekici yapmıştı ve bu Kyungsoo'nun fazlasıyla canını sıkıyordu.

Beraber geçirdikleri son haftalarının ardından herhangi bir ilerleme yoktu. Tüm yaşananlardan sonra en azından bir çıkma teklifi beklemişti ancak belli ki kafasında kuruyordu her şeyi. Jongin belki de herkese karşı böyleydi, sadece kimse yaklaşmaya cesaret edemiyordu. Esmerin kafasında başından beri olan sorular sonunda kısa çocuğa da vurmuştu.

Düşünmekten kendini alamıyordu.

Belki de son ödevlerini sunarken odaklanması gereken şey bu değildi ancak kendine de engel olamıyordu. Sıra sıra herkes tahtaya çıkıp sunumu yansıtırken kendisi çiziklerle dolu kağıdını ellerinde toparladı. Birazdan kendileri çıkacaktı ve her ne kadar teknolojinin bir parçası olarak Power Point sunumu hazırlamış olsalar da yazılı notları olmadan orada bulunmayacaktı. Elinde güvenebileceği, tutulur bir şeyler olmalıydı.

Onun bu kadar eski kafalı oluşunu hayretler içerisinde izleyen Jongin telefonundan sunumu son kez tekrar ediyordu aynı zamanda. İşini garantiye almak için kendi kısımlarını ezberlemişti. Sona koyduğu sürprizle ezber bozmayı deneyecek olsa da.

Gülümseyerek telefonunu kendine çevirip sunumun son sayfasına baktı. Kyungsoo'dan saklaması diğerinin farklı şeyler düşünmesine sebep olmuştu lakin bir süre buna izin verecekti. Sonuçta kendisi de pek kolay bir şey yapmıyordu. Tek başına gerilip kuramazdı kafasında.

Derin bir nefes alıp sürekli salladığı bacağını tuttu tek eliyle. Kyungsoo onun ödev yüzünden gerildiğini zaten biliyordu fakat şüphelenmemesi gerekiyordu. İsimleri çağırıldığında tahtaya heyecanla zıplayan kendisi olduğu için pek de başarılı olduğunu söyleyemeyecekti. Yine de diğerinin sakince gelişi hislerini dizginlemesi gerektiğini hatırlatıyordu ona. Arka sıralardan izleyen Chanyeol ve Baekhyun ise ne olacağını bildiklerinden sırıtarak arkadaşlarını izliyorlardı.

Sunuma o kadar çok kişi gelmişti ki neredeyse dersliğe sığamayacaklardı. Tüm amfi bir senedir bu anı bekliyordu. Ne çıkacağı herkesin günlerdir konuştuğu konuydu. Dersi almayan birçok insan kendi derslerini ekip bir sıra kapmıştı. Jongin bilgisayara USB'yi takıp sunumu yansıttı ekrana. Kimsenin beklemediği bir kitap kapağı belirmişti. Kyungsoo sınıfın ortasında durduğundan başladı lafına.

"Herkesin bizden bir beklentisi vardı. Kimileri Romeo ve Juliet'i kimileri ise Bir Yaz Gecesi Rüyası'nı seçmemizi bekledi. Biz ise akla en gelmeyecek hikayelerden birine talip olduk ki bunlarca Hamlet'in içinden On İkinci Gece'yi yapmak cidden cesaret istiyordu, değil mi Jongin?"

Esmer olan öne atıldı. "Kısa bir kitap olup belki de Shakespeare'in en unutulmuş komedilerinden. Venedik Taciri'nin yanında çoğu zaman adı bile geçmez. Zaten Shakespeare de komedileriyle bilinen biri değil pek." Güldüğünde herkes ona eşlik etmişti. "Biz de o nedenle bunu seçmek istedik. Gerçi modern uyarlamasına olan sevgimiz ve Channing Tatum'u hayatlarımıza kazandırışının da büyük bir katkısı vardı tabi ki."

Dostlar ve DüşmanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin