Uyandığımda siyahlarla bezenmiş bir odada buldum kendimi, bana ne olmuştu ki? yavaşça kalkıp odadan çıktım, ev büyük fakat sade bir evdi. Büyük beyaz merdivenlerden inip salona doğru ilerledim
Oraya vardığımda bütün gözler benim üzerimdeydi. Bir tepki vermemi bekliyorlardı sanki. Ben de onlara bakıp ne diyeceğimi düşünüyordum
''Ne var?!'' dedim sinirle, zaten annemin bu saçma açıklamasından son- bir dakika annem bana açıklama yaparken kendi evimdeydim ben, oh hayır. Annem, o öldü! olaylar aklımda bir bir canlanırken gözümden bir damla yaş düştü, bu beni sinirden güldürürken onlar da bana deli görmüş gibi bakıyordu
Elerimi dizlerime koyup konuştum
''AH! tamam tamam sorun yok''' diyip siyah koltuktaki tek boş yer olan, Andre'nin yanına oturdum. Andre bana garip garip bakarken Tunç konuştu
''hey, Veronica iyi misin?''
''Evet güzellik, iyi görünmüyorsun'' diye katıldı Sinan
Ben ağzımı açıp konuşmaya hazırlanırken Andre sözümü kesti
''Güzellik?'' diye sordu kaşları çatılı bir halde, bu defa ben onun sözünü kestim
''Sanırım kendimi ben savunabilirim, ve ben gayet iyim!'' dedim ellerimi havaya kaldırarak
Duru bu cevabımla hafifçe kıkırdadı ve yanıma gelip sırtıma sıvazladı ardından salondan çıkıp gitti. Ben de aynısını yapıp salondan çıktım ve mutfağa bulabilmek etrafa baktım yanış bir odaya girmemek adına salona geri dönüp sormaya karar verdim salona girdiğimde geriye sadece erkeklerin kaldığını gördüm
''hey, beyler mutfak nerdeydi ya?'' dediğimde Andre kalkıp bana doğru yürüdü ve eliyle bana yön gösterdi
tanrım! bu ev çok büyük
mutfağa gitmek yerine evi geziyorduk, açıkcası benim için bir sorun yok
''ve burası da tuvalet'' dediğine başımı anladığımı göstermek adına salladım
hiç bir şey anlamadım
''Tuvaletin sağında da yatak odaları var'' dedi Andre ve önünde durduğumuz odanın kapısını açtı, açıkcası oda çok moderndi. Sanki londra'dan fırlamışcasına odaya siyah ve kırmızı renkleri hakimdi ''bu oda Duru'nun odası, ama sakın habersiz girme'' diye uyardı beni Andre
Durunun odası;
bir sonraki odanın kapısı açıldında odanın kime ait olduğunu çözmek zor olmadı tam konuşacaktı ki Andre'nin lafını kestim ''dur tahmin edeyim Bambi'' dediğimde gülecek gibi oldu ama son anda durdu
Bambi'nin odası;
hemen yan odanın kapısını açtı ama burası boştu ve büyük bir kısmı camdan oluşuyordu, odaya meraklı gözlerle baktığımı gören Andre bir süre beni izledi bunun farkındaydım ama sesimi çıkartmadan boş odayı incelemeye devam ettim Andre sonunda açıklama yapmıştı ''Bu oda senin, herkes kendi odasını kendi tasarlıyor, zaten Bambi ve Durunun odasındaki tezatlığı fark etmişsindi-''
''Yani bu ayı ben mi tasarlıyacağım''dedim çocuksu bir neşeyle, o ise bir müddet bana bakıp sonra da dalgın bir biçimde ''evet'' dedi ve arkasını dönüp çıktı ben de onun peşinden gittim
son birkaç kapı kalmıştı Andre sıraki kapıyı açıp ''Sinan'' demekle yetindi
Sinanın odası;
devamında da hızlı bir şekile odaların sahiplerinin isimlerini söyledi ve diğer yerleri gösterip turumuzu tamamladı Andre
Andre'nin odası;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN LANETİ
FantasyKaranlıkta dikiliyor, genç kadını izliyordu Delici bakışları ile onu hapsetiyordu adeta.Kadının özel olduğunu biliyordu, bunun bilinçindeydi. Ama bir medyum olduğunu bilmiyordu, ya da kadın kendini medyum olarak biliyordu