27 Ağustos 2022
Sabiha Gökçen havalimanı... Çok güzelmiş. Hayatımda ilk gelişim ve Sabiha'dan ilk uçuşumun Trabzon'a olacağını söyleseler asla inanmazdım. Ama işte bugün buradaydım ve Trabzon uçuşumu bekliyordum. Hayat işte bu kadar garipti. Her zamanki gibi göbeklerimiz bağlı olduğu için benimle birlikte bu uçuşu bekleyen insanlar aynıydı... Zengin Fatih, gergin Beşiktaş'lı Nur, yerli hocamız Rüvoş, canım kardeşim İsmail ve ben. Çok şükür Caner, Neco kapo gibi her yerden çıkmayı bırakmıştı da rahat bir nefes almıştık. Nur bu benzetmemi duymasındı canımı zor kurtarırdım yoksa elinden.
Arkadaş grubumuzun geri kalanı... Arkadaş grubumuz demek çok inanılmazdı hala. Geri kalanlarımız sabah erkenden Trabzon'a varmış ve bizi bekliyorlardı. Oraya vardığımızda bizi almak için havalimanına gelebileceklerini söylemişti bu çok cazip bir teklifti ancak Fatih 4. kuşaktan Trabzonlu olduğunu iddia ederek reddetmiş ve memleketinde yol bulabileceğini söylemişti... 4. kuşak Trabzon Rum İmparatorluğuna denk gelmiyordu değil mi Fatih?
.....
Adım gibi emindim ki kaybolmuştuk... Bizim ne haddimizeydi ki zaten araç kiralamak. Ne güzel taksiye binebilirdikk ya da Keremleri çağırabilirdik bizi almaları için. Ama yok Fatih beyler 4. kuşaktan Trabzonluydu ve Trabzon'u avucunun içi gibi bilirdi... Yersen... Ve biz çok güzel yemiştik.
Otele alel acele girip eşyalarımızı bırakıp çıkmamız gerekiyordu çünkü Nur'un yakın bir arkadaşının ablasının düğünü vardı. Nur ama aynı zamanda birden fazla işi aynı anda yapando. Resmen Doru'yu izlemeliyiz, arkadaşlarımız oldular madem onları desteklemeliyiz ayağına bizi apar topar Trabzon'a getirmişti bir gün önceden meğer amacı arkadaşının ablasının düğününe katılmakmış...
Nur alelacele otele girerken hepimize yarım saat vermişti acilen hazırlanıp aşağı inmemiz için. Ne ara olduğunu anlamadığım bir aralar valizime yazlık güzel bir elbise ve topuklu ayakkabı koymuş, sadece benim valizime de değil aynı şekilde Rüvoş'un valizinden de çok güzel bir parça çıkmıştı.
Barış'ın attığı mesaja cevap verdikten sonra lig glossumu sürerek aşağı indim. Lobide bizimkiler haricinde Kerem, Barış ve Yunus da vardı. Anlaşılan Barış mesajımı görür görmez aşağı inmişti. Beyaz keten gömlekler ve beyaz pantolonlar yasaklanmalıydı hemde en acilinden. Hepimiz bir arada çok komik duruyorduk. Düğüne gideceğimiz için biz hepimiz krem ve pembe tonlarda giyinmiştik ancak Kerem, Yunus ve Barış'ın beyaz gömlek-pantolon kombini yaptığını bir türlü anlayamamıştım. Sanki bizimle düğüne gelecek gibiydiler...
' Bunlar da bizimle düğüne geliyorlar. Eğer Galatasaraylı olduğunuz ortaya çıkarsa vururlar sizi dedim ama inanmadılar geliyorlar.'(Nur)
Anlaşılan erken konuşmuştum. Bizimle düğüne gelecek gibi değillermiş de zaten bizimle düğüne geliyorlarmış...
' Ama motivasyon lazım bize de hemşire ne yapalım baktık Fatih abi de hemen davet etti bizi biz de atladık valla.. Şöyle kına gecesini önden yapalım yarın da gelin almaya gideceğiz düğünümüz var değil mi?'(Barış)
Barış'ın sonunda göz kırparak taamladığı bu cümle ile gülümsememe engel olamamıştım. Bu maç bizim için çok önemliydi. 3 ay önce şampiyon olan bu takımı yenersek bu sene ki şampiyonluğa olan inancımız daha da artardı. Bence eğlenmeyi hak ediyorlardı. Neden olmasındı.
' Haklısın be Barış gelin madem. Ama baştan anlaşalım oturmaya gitmiyoruz oraya. Oturanı geri yollarım.'
Kendimden çok emin bir şekilde kurduğum bu cümleyi neye dayanarak kurduğumu bende bilmiyordum doğrusu. Normalde her düğünde oynamayı da sevmezdim ama nedense bir anda oynamak gelmişti içimden. Deliye her gün bayramdı ve bu deli kesinlikle yanına başka deliler aarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Florya Premsesi
Teen FictionEğlenmek amacıyla yazılmış amatör bir deneme. Olabildiğince gerçekçi kalınmaya çalışılmıştır. Okursanız ne mutlu, Yorumlarınızı beklerim. ✨️HİKAYEMİZ BİTMİŞTİR, İLGİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.✨️