SIRLI GÖLGELERİNDE SAKLI CİNAYETLER

Bölüm 11 •|• Düğümün Gerçekleri

AYAYAYAYAA HELÜÜ...

Bayram Özel bölümü ile karşınızdayız. Biraz geçmişe gidelim dedik.

Bu arada herkesin Kurban Bayramı Mübarek Olsun.

BÖLÜMDE CİNAYET VE MADDE KULLANIMI BULUNMAKTADIR. RAHATSIZ OLACAKLAR OKUMASIN!

İyi Okumalar...💚💚

~
Para insanı kör eder denilir hep. Koca bir yalandan ibaret. Para vicdansız insanlarda olan bir hiç aslında.
~

29 Nisan 1997 ~ Edirne

Sertçe vurulan kapı sesiyle gözlerini araladı küçük Ömer Asaf. Önce ne olup bittiğine anlam veremedi. Yattığı konağın eski koltuk takımından ayaklarını sallandırıp bastı yere. Etrafına bakındı annesini aradı gözleriyle fakat bulamadı. Sonra aklına yukarıda mutfakta olabileceği geldi. Koşarak koca konağın altın varaklı merdivenlerini çıkmaya başladı. Kendisi bu evin hizmetçisinin oğluydu. Genelde itilip kakılan hor görülen o erkek çocuğuydu.

Merdivenleri çıktığında koca hole çıktı. Küçük adımlarını kendisinin annesiyle kaldığı ev genişliğindeki mutfağa yönlendirdi. O sırada beyaz altın çizgileri olan kapıya bir kez sertçe vuruldu. Gelen gürültünün sebebi buymuş dedi kendi kendine. Ardından bir bağırma sesi sardı etrafı.

" Baba ; yüreğinde azıcık Allah , peygamber korkusu kaldıysa aç kapıyı! "

Küçük çocuk Allah kelimesini duyunca annesinin söylediği şey aklında yankılandı. " Biri Allah'ın adıyla senden yardım istiyorsa ona yardım et oğlum. "

Annesinin ses tonunu kafasının içinde dolaştırdı küçük çocuk. Yardıma ihtiyacı olduğunu düşündü kapının ardındaki kadının.

Kapıya yönelip parmaklarının ucuna kalkarak sert kapı kolunu ince cılız bedeniyle indirdi. Karşısında sarı saçlı , kıvırcık gökyüzü gibi gözleri olan kadını görünce gülümsedi.

Afşin gelmişti. Neden gelmişti ki ? Diye sordu çocuk kendi kendine tam o sırada üstünde olan arabalı pijamasından bir el yakaladı onu. Kenara fırlattı. Fırlatmanın etkisiyle küçük çocuk kafasını küçük basamağın fayansına çarptı.

Kafasını kaldırdığında Agah Şanlıyı gördü. Beyaz Saçlı Canavarı...

O öyle bir korkunç bir adamdı ki. Annesine hep bağırır. Afşin'i hep döverdi.

Sahi aylardır Afşin neredeydi ? Neden şimdi ağlayarak gelmişti ? Niçin karnı şişti ?

Küçük çocuk kendi kendine sorduğu sorulara cevap ararken yukarıdan gelen ses ile dikkatini oraya verdi. Düştüğü yerden sertçe kalktığında Agah Şanlı'nın kızına kurduğu son cümleyi aklına kazımıştı.

" Ben bu evden seni gelinliğinle çıkarttım. Ancak kefeninle dönersin. Şimdi yallah kocanın koynuna. "

Yukarı çıkan ahşap merdivenleri bitirdiğinde onun yavaşça açtığı kapı sertçe kapanmıştı.

Canavarın korkusundan koşa koşa koridorun sonundaki kapıya ulaştı. Duyduğu ağlama sesi daha da yükseldi. Demek ki 2 gün önce pembe bir battaniyeye sarılı olan bebek bu odadaydı. Kapı kolunu çevirip içeri girdiğinde bebek sanki onun varlığını hissetmiş gibi ağlama sesini azaltmıştı. Etrafı kolaçan edip içeri tam olarak girdiğinde kafasının sağ şakağında bir sızı hissetti. Elini oraya sürdüğünde bir ıslaklık fark etti.