Draco'yla bir okuyuşta kitabı resmen bitirmiştik. Son sayfasını çevirince sesli bir şekilde okumaya başladım.
Sevgili Fredie,benim için sadece sen varsın. Seninle yaşadım ve seninle öleceğime dair sana söz verdim. Bugün tanrı bu sözü tutmam için bana yardım ediyor. Tavana bakıyorum,sonra bizim fotoğrafımıza. Bir kaç dakika sonra artık seninle olacağım. Beni bekle sevgilim. Carolina senin yanına geliyor.
Kitabın geri kalanını da Draco sesli bir şekilde okumaya başladı.
Carolina o kulede kendini astı ve tanrı onun hayatına son verdi. Fredie için canını verdiğine bir süre kimse inanmadı ve onu arayıp bulamadılar. Ve şimdi Fredie &Carolina aynı mezarlıkta yan yana uyuyorlar.
-Gerçek bir hikayeden düzenlenmiştir-
D:"Okuduğum en iyi kitaptı"
"Ve en üzücü"
Kitap bitikten sonra kendi binama geri döndüm ve bahçeye inip Draco'yu beklemeye başladım. Harry'ler büyük ihtimalle 3 kişi bir plan yapmışlardı ve bu yüzden etrafta gözükmüyorlardı. Etrafa baktım,Oliver uzaktan bana bakıyordu. Bir ara yanıma gelecek gibi oldu ama sonra Draco'yu görünce bundan vazgeçip uzaklaştı. Draco yanıma gelip oturdu.
"Oliver beni korkutuyor"
D:"Ben yokken yanına mı geldi? Sana bir şey mi yaptı yoksa"
Draco ayağa kalkınca elini tutup onu geri yanıma oturttum.
"Hayır,hayır. Sadece uzaktan bana bakıyordu seni görünce gitti"
D:"Seni bir daha yalnız bırakmayacağım"
"Elma ağacının oraya gidelim mi"
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Draco ağaca çıkıp bana bir tane elma fırlattı,sonra da kendine kopartıp yanıma indi. Ağacın oradaki çimenlere oturup uzun uzun sohbet ettik.
D:"Hava kararmış"
"Bu saatte burada olmak çok güzel"
D:"Kolyen nerede (ismin)?"
Bahsettiği kolye Draco'nun bana ilk hediyesi olan kolyeydi. Mutlu olunca mor,normal zamanda mavi oluyordu. Elimi boynuma götürüp kolyeyi kontrol ettim. Onun orada olduğunu bile unutmuştum ya da koptuğunu düşünüyordum. Başına bir şey gelmemesi beni çok mutlu etti ve kolyemi Draco'ya gösterdim.
"Bak,koyu mor olmuş ve parlıyor"
D:"Güzel"
Draco bana bakıp gülümsedi.
"Bugün kendi odama gideceğim"
D:"Neden,beraber uyuyalım"
"Artık gitmeliyim Draco,gerçekten bir gün yakalanacağız"
D:"Artık tedirgin olmamızı gerektiren bir şey yok ki. Sizinkiler biliyor,babam yok"
"Draco"
D:"Bunu üzülerek söylemedim,ikimiz için mutluyum. Saklanmamızı gerektirecek bir şey kalmadığını söylemek istedim sadece"
"Olsun,ben yine de bugün odama gidip biraz kızlarla vakit geçireyim"
D:"Peki nasıl istersen"
Ağacın oradan uzaklaşıp okula girdik.
D:"Gelmek istediğine emin misin?"
"Yarın yine gelirim bebeğim"
D:"gidip hemen uyuyayım ki yarın olabilsin"
Gülüp yanağından öptüm,sonra da ona iyi geceler dedikten sonra odama döndüm.
Draco'nun anlatımıyla devam...
"(İsmin)" gittikten sonra odama döndüm,biraz zaman geçti ve kapı çaldı. Belki o gelmiştir diye gidip kapıyı açtım,bir tane not vardı.
Astronomi kulesine gel.
D:"Bunu (ismin) yazmış olamaz. Büyük ihtimalle Wood."
Sinirlenip notu yırttım ve kuleye gittim.
D:"Ne istiyorsun"
O:"Korkak olduğun için gelmeyeceğini düşünmüştüm"
D:"Derdin ne?"
O:"Derdim (ismin),onu istiyorum"
D:"Biraz daha konuşursan seni kuleden aşağıya atacağım"
O:"Ben ve (ismin) asla birbirimizden kopmayacağız,onun şuan kafası karışık. Bir şeyleri ben ona anlatınca tekrar benimle olucak"
D:"O seninle sadece arkadaşlık kurdu. Seninki takıntı Wood. Vazgeç"
O:"Belki de haklısın Malfoy. Bizim olabilmemiz imkansız. Ama onu sana bırakacağımı düşünmen çok büyük aptallık"
D:"Ne saçmalıyorsun"
O:"Evet beni asla sevmeyecek,biz asla olmayacağız ama sizi öylece bırakıp acı çekmemi bekleme. Çünkü ben onun için ölürüm bile"
D:"Wood"
O:"Peki sen bunu yapabilir misin Malfoy,onun için ölebilir misin?"
D:"Kes şunu,iyi değilsin"
O:"Denemeye ne dersin"
Sanırım ağlamalıyız :)
