16. Aral

36.8K 1.7K 1.1K
                                    

Muhtemel aşk için,
Virane oldum.

🦋🦋🦋

Ahin yatağa uzanır uzanmaz ansızın karnının alt kısmında keskin bir sancı hissetti. Vücudu iradesizce kasıldı, nefesini tutup derin bir inleme sesi çıkardı. Gözlerini sımsıkı kapattı.
Sonra... bacaklarının arasından sıcak bir akıntı yayıldı. Şaşkınlıkla elini oraya götürdü ve elinin ıslandığını fark etti. Birkaç saniye sadece boş gözlerle yere baktı.

Panik bir anda bedenini sardı. Göğsü daraldı, boğazı düğümlendi. Bir şeylerin ters gittiğini sandı önce. Sonra aklına geldi: Su gelmişti.

Bu... doğumun başladığı anlamına geliyordu.

Kalbi korkuyla hızlandı. Ellerinde bir titreme başladı. Vücudu ona ihanet ediyormuş gibi geliyordu. Dizlerinin bağı çözüldü, doğrulmaya çalışırken sancı yine geldi. Sırtından aşağıya terler indi. Ayakta bile zor duruyordu.

"Nefes... nefes al..." diye kendine fısıldadı, ama dudakları kurumuştu. İçinden geçen tek şey, henüz hazır olmadığını düşünmekti.
İçi bir anda korku ve yalnızlıkla doldu.

Sanki vücudu kendisinden bağımsız hareket ediyordu. Kasılmalar düzensiz ama şiddetliydi, her biri göğsünden aşağıya doğru bir dalga gibi iniyor, onu sarsıyordu. Karnı taş gibi olmuştu.
Sancı geldiğinde gözlerinin önüne siyah lekeler doluyor, nefesi. Duvara yaslanıp tüm gücüyle bağırdı.

"Yardım edin!"

Sancılar daha da sıklaşmıştı; acısı kasıklarından başlayıp tüm vücudunu titretiyordu.
Bir damla yaş gözünden süzülürken bir kez daha, bu kez titreyen sesiyle feryat etti.

"Doğuruyorum!"

Kapı hızla açıldı. Zühre Hanım telaşla içeri girdi.
Kızını o hâlde görünce bir an donakaldı.
Ahin’in yüzü bembeyaz kesilmişti, gözleri acıdan boş boş bakıyordu.

Zühre Hanım paniğe kapıldı, eli ayağı birbirine dolaştı.
"Allah'ım... Allah'ım ne yapacağım?" diye mırıldandı kendi kendine.
Sağa sola bakındı, çantayı aradı, ama çantayı bulmak bile aklına gelmedi o an.

Ahin karnını tutarak titredi, sonra gözyaşları içinde haykırdı.
"Anne... anne, canım çok yanıyor!"

Bu söz, Zühre Hanım’ın yüreğini parçaladı.

Kızının yüzüne bakıp yanağını okşadı, titrek sesiyle fısıldadı.

"Dayan kızım, dayan... Geçecek... Çocuğun iyi olacak... Allah yardım edecek..."

Ama ne diyeceğini bile bilmiyordu.
Eliyle Ahin’in alnındaki soğuk terleri silerken, içten içe çaresizlikle dua etti:
"Allah'ım... kızımı da torunumu da koru..."

Ahin bir adım daha atmak isterken dizlerinin bağı çözüldü, Zühre Hanım hemen kolunun altına girdi ama neredeyse ikisi birden yere kapaklanacaktı.

Zühre Hanım’ın elleri titriyordu, nereye tutunacağını, ne yapacağını bilemeden bir sağa bir sola bakındı.

O sırada Delin kapıdan içeri girdi.
"Sancılar başladı mı?! Aman Allah’ım!" diye bağırarak koştu.
Çantayı bulup kaptı, ama o da panikten ne yapacağını şaşırmıştı.
Sadece havluları çıkarıp yatağın üstüne attı, sonra bir bardak su getirmek için koştu.

Zühre Hanım, Ahin’in kulağına fısıldadı:
"Yalnız değilsin yavrum, yanındayım... Birlikte atlatacağız... Birlikte..."
Ama kendi sesi bile güven vermekten çok titreşiyordu.

LÂL SES [+18]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin