6.Bölüm

2.2K 76 9
                                    

Merhaba güzel okurlar kıtabım okunuyor ama maalesef ne yorum ne oy alıyorum bu bölümden sonra artık yorum ve oy sınırı koyucam lütfen o kadar çabalıyorum beni kırmayın hakımı verin sizi çok seviyorum ❤️

(10 oy 10 yorum )

***
Hani boğazında oluşan ve geçmek bilmeyen o yumru gibi oturan sen ne kadar yutkunsanda geçmeyen o his ben artık her sofraya oturduğumda aile sohpetinde her nefes alışımda kocamın beni istemediğini sadece beni değil varlığından bir haber bebeğini Bile istemediği aklıma geldikçe oturup ağlamak istiyorum bu evde fazlalık gibi hissediyorum

Bu hissi bana yaşatan kocam olacak o adamdan nefret ediyorum zellal anne benim çekingenliğimin farkında olduğundan beni ne kadar rahatlatsada hep diken üstünde yaşıyorum.

  Bu gün bebeğimin 3.ayı varlığına o kadar alıştımkı yalnızlığımın tek yoldaşı oldu.

  Ne uykuda bile bitmeyen miğde bulantıları ne de inişli çıkışlı hormonlar artık bebeğim için her şeye katlanıyorum.

Bu gün kontrole gitmem gerek hem heyecan hemde utanç hisiyle başa çıkamıyorum heyecanım bebeğimi ilk defa görmeden utanç ise kime gidip beni hastaneye götür diyecem

Zaten kendimi yük gibi görüyorum onlar bana karşı ne kadar iyi olsalarda çok zoruma gidiyor bu yanlızlık.

  Saate baktığımda 9.30 olduğunu gördüm hemen kalkıp üstümü düzelttim kahvaltıdan sonra herkes dağıldı erkekler işlerine kadınlarda temizliğe başladı ne kadar yardım etmek istesem de net bir şekilde odama kovuluyordum.

Aşağı indiğimde zellal anne sedirde oturmuş kahvesini içiyordu beni görünce gülümseyerek

"gel kızım otur yamacıma ayakta kalma"

Yanına oturarak nasıl söyliyeceğimi düşündüm bir an tam ağzımı açacaken emir avluya girdi bana bakarak
 
"yenge hazırsan çıkalım randavüne az kaldı anca yetişiriz istersen Ezra da gelsin yanlız kalma"

Emir in sözleri boğazımda dizildi ben neler neler düşünüyordum kaç saatir kıvranıyorum nasıl söylesem diye gözlerimden akan yaşları durduramıyordum en sonunda hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım
Zelal annenin ve emrenin ne konuştuğunu anlayamıyordum öyle bir dolmuşumki taşmak için fırsat koluyordum en sonunda rahatladığımda zellal anne ezranın elindeki suyu alarak bana içirdi

Gözyaşlarımı sildi anlımdan öptü o kadar şefkatle baktıkı ben kendimi fazlalık görüyorum diye utandım

"İyimisin güzel kızım"

"iyim bir an çok doldum çok hasas olmuşum galiba bebekten"

Ezra"ay yerim ben onu halasının kuzusu hele bir doğsun her yerini ısırıcam"dediğinde güldüm

Emir ezraya ters bir bakış atarak "çok merak ediyorum aslanı nasıl kuzuya çevirebildin" ezradan cevap gecikmedi

"o halasına çekecek birlikte alışveriş yapıcaz prensesimi sizin gibi betonlara bırakırmıyım"

Zelal annem ikisine kızarak"doğmadan çocuğa neler ettiniz o kadar meraklısınız siz evlenin çocuk yapın "dediğinde ikisinde sustu çünkü ikiside evlilik konusunda katılardı ama emre şu an evlendirseler evet diyebilecek biriydi tam onu düşünürken avluya daldı

" geç kalmadım değilmi bu emir gelmiyim diye bir sürü iş yığdı başıma ama ben yeğenim için her şeyi göze aldım ve kaçtım" dediğinde benle Ezra kahkaha atmaya başladık

Emir sinirli bir şekilde "sana sorumluluk verildiğinde sahip çık sana güvenip iş verende kabahat bu sefer yeğenimin hatırına susuyorum yoksa o kadar kolay kurtulamazdın" emrenin konuşmasına fırsat vermeden bana bakarak

  "bizimkiler senden önce hazırlar eğer istemezsen yanlız gidebiliriz"

Başımı iki yana saladım elimi karnıma koyarak "bebeğim çok şanslı ve ailesini yanında görmek istiyor"

Hepsi gülümsüyordu ve biliyordum kocam beni terk etiği için yanımda duruyorlar beni yanlız bırakmıyorlardı ne kadar içim sızlasada bu ailenin bir parçası olduğum için mutluyum

Zelal annemin bana dokunmasıyla kendime geldim

"haydi yavrum gidelim"

Başımı salayarak arabaya geçtik hastaneye varana kadar emre ve Azra bebek hakında hayal kurup durdular ben se onlara gülümseyerek bakıyordum hastaneye girdikten sonra beni çağırdıklarında annem le Ezra kalktılar kapıya doğru gittiğimizde arkama döndüğümde emre ve emir yerlerinde duruyordu

"gelmiyecekmisiniz"

Emir "seni rahatsız etmeyelim"

Biraz utanırdım ama onların bana yaptıklarından sonra bunu göz ardı edebilirdim "saçmalamayın hadi bekletmeyin beni"

Odaya girdiğimizde doktor hanım gülerek karşıladı bizi

"hoşgeldiniz heyecanlı ve meraklıyız galiba bütün aile gelmişiz"

Ezra heyecanla "biraz öyle ee ne zaman görücez" doktor gülerek ayağa kalktı

"sizi fazla merakta bırakmayalım o zaman haydi bebeğimizi görelim"

Emre ve emir olduğundan aradaki paravanı göğüsüme kadar çekti heyecanla bizimkilere bakıyordum resmen çocuk gibi merak ediyorlardı

"evet annesi şimdi bebeğimizi görelim"

Karnıma soğuk jel sürdükten sonra bir alet ile karnımda gezindi

"daha önce ultrasona girdinizmi"

Başımı salayarak "yok ilk defa giriyorum"

"evet bakın burda bebeğiniz"

Parmağının gösterdiği karartıya bakarak gülümsedim

Bizimkiler gözlerini kısmış görmeye çalışıyorlardı Ezra en son dayanamayarak

"hani burda bir şey yok" dediğinde
Doktor gülerek

"bakın burda daha çok küçük tıpkı kardeşi gibi o da burda" diyerek ekranda başka bir kararı gösterdi

Ben bir an yanlış anladım sanarak doktora baktım

"anlamadım kardeşi derken"

"evet çoğul gebelik 2 kese gözüküyor ikizler bu yüzden kendinize daha iyi bakmalısınız"

Zelal annemin duaları emre ve ezranın sevinç çığlıklarını emirin doktora yönelttiği soruları duyuyor ama ne yapacağımı nasıl davranacağımı bilmiyordum

Şimdi ben ne yapıcam daha bir bebeğin varlığına yeni alışmışken diğerini öğrenmek ne kadar ailem yanımda olsada babasız nasıl büyütücem o öğrenirse ne tepki verecek kafamda binlerce sorularla uğraşmaktan bıktım artık hayatı akışına bırakarak allahtan en hayırlısını dilemekten başka hiçbir çarem yok
 
Herşeyi zamana bırakarak ne kadar yaşıyacaz...

Sevgili okurlarım sizi çok seviyorum lütfen kitabıma hakını verin sınırı geçmezse bölüm atamıyacam




mardin rüzgarı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin