Her türlü yetişkin içerik barındırmaktadır!
Genç milyarder ondan alınan şey için acımasız bir intikam peşindeydi.
Bunun içinse dünyanın dört bir tarafından mafya üyelerini toplamıştı.
Meksikadan, La Eme
Japonyadan Yakuzalar ve
İtalyadan Sicilyalıla...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Uyanıyor..." gözlerimi kırpıştırarak araladım. Başımdaki zebanilere bakarken bir elim alnıma gitti. "Chanel ceketim, Dior rujum, Hermes çantam...Ah!" ellerimi yatağa bastırarak ayaklandığımda kolumda hissettiğim sızıyla inlesem de kendime hızlı gelmiştim.
"Ne?" dedi Deniz boş boş bakarak.
"Baktınız mı? Bunlar yerinde duruyor değil mi? Bak her şeyi geçtim ama Versace ayakkabılarım çalındıysa o Rus karısını bulur alnının ortasından kurşunlarım!" deyip elimi belime koydum. Kolum beyaz sargıyla sarılmıştı. Hala uyuşturucu etkisi altında olduğumu biliyordum.
Silah acısını çok yakından tanırdım. Tabii bünyem güçlü olduğu için de olabilirdi. Büyük ihtimalle ikinci seçenekti.
"Ne?" dedi Hakan'da.
"Ne ne ne?!" diye çemkirdim. "Baktınız mı? Çalınmışlar mı yoksa?" beni cevapsız bıraktıklarında yakasına yapıştım ve ileri geri sallamaya başladım. "Hakan bana doğruyu söyle! Ayakkabılarımı sen mi çaldırdın!"
Bileklerimden nazikçe tuttu. "Evet! Ben yaptım!" diye bağırdığında "AAAAA!" diyerek karşılık verdim ve Deniz'in bacağına vurdum. Deniz inleyerek iki büklüm oldu ve zar zor doğrulup kötü kötü baktı. "Nedendi şimdi bu?" dedi bıkkın bir şekilde.
"Başka nereye vuracaktım? Kafanıza mı vuracaktım ha?" dedim. Aramızdan -benden çok olmasın- zeki olan Okan öne çıkarak omuzlarımdan kavradı ve beni gerisin geri yatağa oturttu. "İlk önce bir sakin ol. Yaran çok derin değil ama ani hareketler yapma." karnımı tuttum.
"Çok acıyor." inledim.
"Yalnız yaran kolunda." diye fısıldadı Deniz. Karnına dirseğimi geçirdim ve aynı yüz ifadesiyle kolumu tuttum. "Hasta döşek yatmak durumundayım." sırt üstü uzandım. "Bize neler olduğunu anlatmalısın." dedi Hakan, kollarını önünde birleştirerek.
Vallahi korumam diye demiyorum ama bayağı kaslıydı. Aynı zamanda çocukluk arkadaşım olmasaydı yürürdüm. Hakan, pazılarına baktığımı fark etmiş olacak ki başını iki yana salladı. Sırıttım. "Utandın mı kız?" dediğimde hasbinallah çekti.
"Şımarma Manya. Şımarma." dedi imayla. Ofladım. "Eğer bunlar çalınmadıysa bu Rus karısı neyden bahsetti ki?" diye mırıldandım. Bana göre dünyadaki en önemli şeyler kıyafetlerim, ayakkabılarım, arabalar ve takılarımdı. Bunlar dışında bir şey çaldıysa çokta umrumda değildi.
"Uyanmış." dedi bir ses. Babamdı. Yatakta doğruldum. Babam birkaç adımda yanıma geldi ve tam karşımda durdu. "Neler olduğunu anlatman için senin uyanmanı bekliyoruz. Çok profesyonel olmalılar." düşünceliydi. "Kameraları çevrim dışı bırakmışlar, ne hikmetse davetin olduğu günü beklemişler, korumaların değişim saatinde gelmişler." dediğinde kaşlarımı kaldırdım.
