Her türlü yetişkin içerik barındırmaktadır!
Genç milyarder ondan alınan şey için acımasız bir intikam peşindeydi.
Bunun içinse dünyanın dört bir tarafından mafya üyelerini toplamıştı.
Meksikadan, La Eme
Japonyadan Yakuzalar ve
İtalyadan Sicilyalıla...
west coast - lana del rey my kinda lover - billy squier görmezden - kerem keskin
(seksi sert italyanımızın bugün istanbulda olduğunu biliyor musunuz..)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Harika görünüyorsun. Ah, Madam. Buyrun lütfen." dedi Pablo serseri biçimde sırıtarak ve eliyle kapıyı gösterdi. Saçımın ucuyla oynarken gülümsedim. Üçlü beyin arasında benim kıymetimi bilen kesinlikle Pablo olmuştu.
Önden önden yürürken Nakayama üç adımda önüme geçti ve kapıdan çıktı. Elimi belime koydum. "Sinirli ya. Patlayacak her an." diye homurdandı Pablo ve elini belime koyarak ittirdi. Ona ayak uydurup odadan çıktık ve malikanenin önünde bizi bekleyen lüks arabama ilerlemeye başladım.
Arabam, lacivertin en güzel tonu, La Voiture Noire Bugattiydi. Bir ara babama pembe yapalım mı dediğimde bana attığı dehşet bakışlarını hala unutamıyordum. Bu evde benim kafadan kimse yoktu ya! Belki de arabayı gece gizli gizli boyatmalı ve barbie filmine bu bebeğimle gitmeliydim. Her neyse! Ona daha çok vardı. Bir şeyler düşünürdüm.
Evin önünden ayrıldık. Tam ortasında büyük, yuvarlak bir süs havuzu vardı. Onun etrafında onlarca araba varken, benim gözüme kestirdiğim bebeğime doğru yürürken babam, "Armando arabanı çok beğenmiş Manya. Bugünlük, ona tahsis ettim." dediğinde gülümsedim.
"Şoförüm olacağı için hiç problem değil." babam kaşlarını çatıp Armando'ya döndü. Onun tepkisiz kaldığını fark edince tek kaşını kaldırdı. Bana gözlerinden bile okuduğum bir biçimde 'yine ne halt yedin sen?' bakışları atıyordu ama onu boş verdim. Bir elimi Armando'ya uzatıp "E hadi." dedim. "Gitmiyor muyuz?"
Armando elime baktı. Aslında bir dokunsa, servet döktüğüm ellerimin yumuşaklığını güzelce kavrayabilirdi ama lanet olasıca adam ilk günden elimi bile tutmazken bacağımı ellemişti!
"Orada görüşürüz Manya." dedi babam ve kendi arabasına bindi. Armando'ya "Kolum uyuştu." dedim ve elimi sallamaya devam ettim. Gülerek parmak uçlarımdan tuttu. Beni prenses gibi arabamın yanına getirdi ve kapımı açtı.
"Yanına mı oturacağım?" dedim kaşlarımı kaldırarak. "Şoförüm olduğunu unuttun sanırım?" kıkırdadı. Harika. Sanırım bu sefer adamı gerçekten de kızdırmıştım. Arabanın kapısını açıp gözleriyle bin emri verince kollarımı birbirine bağladım.
Böylece daha da ortaya çıkan göğüslerimde oyalandı bakışları ve tekrar gözlerime döndü. "Bin şuna tanrının belası şımarık kadın!" diye tıslayınca sırıtarak diğerlerine el salladım ve koltuğa oturdum. Armando bir beyefendiye yakışmayacak şekilde arabanın kapısını çarptı. "Yuh ya!" diye homurdandım. Acaba bu kapının ne kadar ettiğini biliyor muydu bu italyan?
"Çok kabasın."
Arabayı çalıştırdı. "Kaba değilim. Sen, kaba olmam için zorluyorsun."
