Balkon kapısından gelen hafif esinti yere kadar uzanan perdeleri aralıyordu... Bulduğu boşluklardan içeri giren güneş, odayı sarının tonlarına bürümüştü. Beyaz çarşaflar arasında yatağın yumuşaklığıyla ikili bulutların üzerinde uyumuş gibiydi ve gözlerini ilk açan Hazan oldu. Uykunun verdiği mahmurluk ile gözlerini kırpıştırdı. Kafasının yumuşak yastıkta değil de daha rahat olan, kocasının göğsünde olduğunu fark etti.
Hafif kıpraşarak iyice sokuldu, Pamir de uyku sersemi kadının etrafına sardığı kolunu iyice sıkılaştırıp uykusunda mırıldanmaya başladı, "Hımm, Hazan..." diyince kadın kafasını yukarı çevirip öne uzanarak çenesine öpücük kondurdu. "Seni seviyorum..." diye sayıklamaya devam ederken Hazan'da ona gülümsedi ve cevaben fısıldayarak "Ben de seni seviyorum." dedi.
Pamir biraz kımıldanıp devam etti, "Ama sen biraz kilo mu aldın?".
Sırıtmaya devam eden Hazan öylece kalıverdi, "Kilo mu? Yuh Pamir." doğrulmak için hareket etti ama adamın kolunun altından kalkamadı.
"Yoksa hamile misin?" dedi bu sefer Pamir.
"Evet hatta 5 aylık, abart!" sanki uyanıkmış gibi ona cevap veren Hazan'ın sırıtışı yok olmuştu.
"Spora başlamalısın.. Bir dakika müşteri geldi.." diye devam eden Pamir'e daha fazla katlanamayan Hazan tam onu uyandıracaktı ki telefonunun titreşimini duydu. Önce Pamir'in beline koyduğu elini çekmeye çalıştı sonra yavaş yavaş kolunu kaldırıp altından yuvarlanarak kaçtı. Hareketlenerek yan tarafına dönen adam, "Buyurun hanımefendi, ah hayır eşim hamile değil.." deyince kadın öyle bir göz devirdi ki gözleri yuvalarından çıkacaktı.
"Sen bir uyan o zaman göreceksin!" diyerek öne uzanıp omzundan ileri doğru ittirdi adamı.
Homurdanarak yüzükoyun yatışa geçen adam yastığına sarılarak uyumaya devam etti. Hazan da komodinin üzerindeki telefona uzanıp aldı ve cevapsız aramaya baktı, 'SELİN'. Üzerine giyecek bir şey ararken geceliğini yerde gördü. Yataktan eğilip aldı ve üzerine geçirdiği sırada telefon tekrar çaldı.
Hazan'dan...
Bir kez daha gözlerimi devirip Selin'i geri aradım, "Arayacak zamanı bulan kişilerden oldunuz tebrikler." dedim.
"Sana da günaydın." dedi kadın sitemli bir sesle.
"Eh günüm seninle aydı, efendim Selin. Kusuruma bakma kuzeninle uğraşıyordum." dedim.
"Hayırdır?" diye sordu.
"Hamileymişim." dedim bıkkın bir sesle ama olayı anlayamayacağına dikkat etmemiştim.
"NE?!" tepkisini duyunca Selin'in ardı sıra gelen sorularını susturmak için bağıramazdım da Pamir uyuyor diye. Telefonu kapatıverdim. İki saniye sonra yeniden aradım.
Yataktan kalkıp balkona çıktım. "Hamile değilim sakin ol." dedim, Selin telefonu açtığı an. "Evlenmeden olmadı tabii ki Selin hamile falan değilim, o yüzden evlenmedik OF!" sustum, ben konuşmayınca o da sustu bu sefer.
"Sadece rüyasında görmüş." sallanan sandalyeye oturup kendimi sallamaya başladım.
"Hamile miydin?"
"Ne bileyim, kilo aldığımdan öyle sanmıştı herhalde."
"Ay kaç kilo, kızım az ye biraz boksörsün sen."
"Selin. Telefonu kapatayım mı?" yıldığımı bir hayli belli eden ses tonumla konuşup iç çektim.
"Tamam tamam, dur. İki güne maçın var Hazan."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bende Hüküm Sür
FanfictionRuhları birbirlerine lütuf iki yürek... Hayat onları karambole getirse de asla ayrılmayan Hazan ve Pamir'in hikayesi..