Bölüm 4 - Tekrar 'Ring'

59 9 41
                                    

Yazar'ın Ağzından - İki gün sonra...

İkilinin elinde birer bavul arkalarından sürükleyerek sokakta yürüyorlardı. Evin kapısına vardıklarında Hazan cebinden anahtarı çıkardı ve kapıyı açtı. Ayağını içeri atmıştı ki kendini havaya kaldırılırken buldu. Pamir onu kucağına aldı ve ayaklarıyla bavulları içeri itekledi. "Pamir napıyorsun?" derken bir yandan da gülüyordu Hazan. "Ne yapıyorum, karımı kucağıma almadan mı eve girecektik?" sırtıyla evin kapısını kapattı. Bir elini Pamir'in boynuna dolayıp diğer elinde anahtarı çevirmeye başladı. "Doğru diyorsun. Böyle rahatmış zaten." gülen Hazan'ın gözlerine bakıp öylece kalakaldı Pamir.

Pamir'in Ağzından...

Yüzü yüzümün hizasında gözleri gözlerimde siyah saçları çevreliyor etrafını... Ona bakmaktan alamıyorum kendimi, üstelik artık karım. "Seni çok seviyorum." dedim nefesimi vererek. Elindeki anahtarları portmantoya atıp diğer elini de boynuma doladı. Gülüşü aklımı başımdan alıyordu. "Ben de seni çok seviyorum Pamir." dediğinde kendimi tutamadım ve uzanıp dudaklarından öptüm onu. Karımı. Eşimi. Hazan'ımı. Yürümeye başlayıp merdivenlere ilerledim. Kendimi ondan uzaklaştırıp gözlerimi gözlerine çevirdim. Basamakları bitirdikten sonra odamızın açık kapısından içeri girdik. Onu kucağımdan yatağa doğru bıraktım. Ayaklarını sarkıtarak oturdu. Önüne diz çöküp ellerimi dizlerine koydum. Gözleri buğulu bakmaya başlayınca anlayamadığım bir durum oluştu. Aramızdaki sessizlik hava asılı kalmıştı. Yüzümü avuçlarının içine aldı. Elini saçlarıma götürüp yavaşça geriye doğru taradı. Ben gözlerimi kapatırken yarım gülümsemesini gördüm.

Hazan'ın Ağzından...

Yüzünün her santimine aşinaydım. Pamir'e bütünüyle aşıktım. Tek düşünebildiğim şeyin o olmasını isterken aklımdan çıkmayan şeyi ona nasıl söyleyecektim. Maç beni huzursuz ediyordu. Belki de evliliğin ilk gününün heyecanıydı. Kendi kendime saçmalıyordum şu an, hep bu an için beklemiştik bu heyecan etse etse beni mutlu ederdi, huzursuz asla etmezdi. Salopetimin arka cebindeki telefonun gelen ani titreşimiyle irkilince Pamir'de gözlerini açtı. "Bir şey mi oldu hayatım? Sen gergin misin bugün?" deyince bir şey belli etmemek adına gülümsemeye çalıştım. "Hayır canım a-ah nerden çıkarıyorsun. Telefonumun titreşimini biliyorsun çok yüksektir, irkildim bir an." dediğimde neye daldın ki dememesini umdum. Ellerimi yüzünden çekmeden önce öne eğilip dudaklarına bir öpücük kondurdum. Yataktan kalkıp antreye doğru giderken arkama bakıp tebessüm ettim. Gözlerinin bana bakışları dizlerimin bağını çözmeye yetiyordu ama gerginliğim sandığından fazlaydı. Gözden kaybolunca telefonu çıkarıp mesaja baktım.

[Abla bir saate burada olmalısın. Olabilirsin değil mi?] yazmıştı Bulut.

Pamir'in meraklanmaması için hemen [Tamam.] cevabını yazıp yolladım.

Odanın kapısından girdiğimde Pamir'in yerimi aldığını gördüm. Karşısına geçmek üzere yürüdüm. Tam önünde durduğumda ellerini uzatıp kollarını belime doladı. Beni kendine çekmesine izin verdim. Bacaklarım iki bacağının arasında kollarını belimde çaprazlamışken kafasını yavaşça karnıma koydu. Sıcaklığıyla sakinledim. Saçlarını sevmeye başladım, parmaklarımı siyah tellerin arasında dolaştırırken kendimi rahatlatmaya çalışıyordum. "Gitmem gerek." deyiverdim. Kafasını kaldırıp bana baktı. "Üzgünüm. Gerçekten." desem de nafile. "Şart mıydı?" sorusuna diyecek cevap ise bulamadım. Belimdeki kolları gevşeyince öne eğilip kafasının üstünü öptüm. Kokusu burnuma doldu, ciğerlerime çektim aldığım tüm nefesi. "Gelecek misin?" dedim.

Yazar'ın Ağzından...

Kırk dakika sonra duşunu almış ve çantasını hazırlamış olan Hazan, koridorda onu bekleyen Pamir'e doğru ilerledi. Elini yanağına koyup "Gelmeyeceğine eminsen sıkıntı yok, gece görüşürüz zaten. Belki bana yemek falan hazırlamak istersen." diyerek konuyu dağıtmaya çalıştı. Muzipçe gülümserken saçını karıştırdı. O an Hazan, Pamir'in yüzünde yakaladığı gülümsemeyi kaybetmemek için tüm şaklabanlıkları yapabilirdi. "Heh gül şöyle ya... Her zamanki şeyler işte, sadece bu sefer zamanı hiç uygun değil kabul. Telafi edeceğim." dedi Hazan buruk bir gülümsemeyle. Pamir de tribin gereksiz olduğunu düşünerek sarıldı karısına ve "Geleceğim." dedi.

Bende Hüküm SürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin