~9~

256 12 2
                                    

"Zor diyorsun...
Zor olacak ki imtihan olsun."
Hz. Mevlana

Tarık Bey gelmişti içeriye davet ettim. Masamın karşısında ki koltuğa oturdu ve şirket binası hakkında konuşmaya başladık. Benim isteğim üzerine yapıyı hızlandırıp 1 ay içerisinde hazır edeceklerdi fiyat konusunda anlaşıp el sıkıştık.

-"Görüşmek üzere."

-"Görüşmek üzere Beril Hanım" diyerek odadan ayrıldı ardından yine aynı kız gelip ortakları topladığını söyledi ve 15.30 için toplantı düzenlediğini söyleyip çıktı. Masanın üstündekileri dosyaları imzaladım. Ardından ikinci kahveyi de kafama diktikten sonra saate baktım 15.17'ydi. Saçımı vs. düzeltmek için şirketin tuvaletine girdim baya dağılmıştım saçlarımı kulaklarımı arkasına attım elimi yüzümü yıkadım rujumu tazeledim saçlarımı sıkı bir at kuyruğu yapıp tuvaletten çıktım .

     Odama uğrayıp dosyaları alıp toplantı odasına geçtim. Herkes yavaş yavaş toplanıyordu ben masanın başında oturuyordum. En son herkes toplandığında konuyu konuşmaya başladım.

-"Bazı nedenlerden dolayı artık burada yöneticiliğime devam edemeyeceğim bu nedenle şirket üzerinde benden sonra en fazla hisseye sahip kişiyi burada yönetici yapacağım pekala soruyorum size daha mantıklı fikri olan var mı?"

Gözümü hepsinin üzerinde gezdirdikten sonra kimseden ses çıkmayınca tekrar konuşmaya başladım.

-"Kimsenin daha mantıklı fikri olmadığına göre İstanbul bölge yöneticisi Aras Bey oluyor odamı boşaltınca odama geçebilirsiniz ve herhangi bir sorunda yine yönetici makamında beni arayıp bilgilendirebilirsiniz. Toplantıya katıldığınız için hepiniz tekrar teşekkürler." Ayağa kalkıp odadan çıktım ve kendi odama geçtim yarın bütün çalışanlarla birlikte bir toplantı yapmam gerekiyordu. Ama bugünlük bu kadar yeterli olduğunu düşündüm.

Odama geçince mini buzdolabından kola çıkartıp içmeye başladım sıcaklar yavaştan basmaya başlıyordu o sırada çalan telefonuma gözüm kaydı Tuğba abla arıyordu.

-"Efendim Tuğba abla."

-"Merhaba kızım nasılsın?"

-"İyiyim siz nasılsınız?"

-"İyiyiz teşekkürler müsaitsen akşam yemeği için sana gelelim demiştik."

-"Elbette müsaitim saat kaç gibi gelirsiniz?" Hiçte tereddüt etme

-"19.30 olsun o zaman sana da uygunsa."

-"Tamamdır görüşmek üzere evin konumunu atarım ben size."

-"Tamam güzelim görüşürüz."

Saate baktığımda 16.17'ydi herhangi bir aksilik olmasın diye erkenden şirketten çıktım ve aşağı inip çalışanlara selam verdikten sonra arabama binip eve doğru sürmeye başladım eve gelip arabayı garaja attıktan sonra eve girdim üstümdekileri değiştirip elimi yüzümü yıkadım ve mutfağa indim. Begümle Burak mutfakta oturuyorlardı.

-"Selam gençlik nasılsınız?" Diye sorarken dolabı açtım.

-"İyilik senden naber?" Dedi Burak.

-"Bende iyiyim sağol, sen nasılsın Begüm annen nasıl oldu?"

-"Sağol Beril abla iyiyim annemde işte yoğun bakımda gittik geldik." Dedi Begüm. Kafamı salladım ve evet buzdolabı bomboştu telefonu çıkartıp kapıdaki korumlardan birine alınacaklar listesini attım. Ve kendime şarap doldurup sandalyelerden birine oturdum.

-"Hayırdır erkencisin bugün."

-"Misafirimiz var bugün yemek yapacağım."

-"Kim geliyor?"

-"Hakan Abi ve eşi"

-"Ha anladım ben katılmam yemeğe."

-"Sen bilirsin Begümle yemeğe çıkın."

-"Olur aslında."

-"Begüm güzelim benim dolaptan ne istiyorsan onu alıp giyebilirsin."dedim

O sırada koruma istediğim siparişleri getirmişti kafamı sallayarak teşekkür ettikten sonra eşyaları tezgaha koydum.

-"Biz çıkalım o zaman."

-"Tamamdır, görüşürüz keyfinize bakın başbaşa."
Begüm utanarak mutfaktan çıkınca Burak onun arkasından çıktı. Onların gitmesi üzerine şarkımı açıp yemek yapmaya başladım. Marine edilmiş balık ve mevsim salatası yapmayı düşünüyordum yemeği yapmaya başladım...

Yaklaşık 1.5 saat sonra işim bitmişti her şey hazır olduktan sonra odama çıktım üstümdekilerden kurtulup duşa girdim hızlı bir duş alıp çıktım. Odama geri döndüğümde üstümdeki bornozdan kurtuldum iç çamaşırlarımı üzerime geçirdim onun ardından polo yaka elbisemi giydim saçlarıma elimle şekil verdim. Dudağıma bordo renklerde bir ruj sürüp, maskaramı kirpiklerime değdirdim. En son olarak saatimi taktıktan sonra aşağı indim masayı hazırlamıştım. Son olarak şarabı da masaya götürdüm ve evet her şey güzel gözüküyordu. 

Masaya göz atarken kapı çaldı öksürerek sesimi düzelttim ve kapıyı açtım. Ben sadece Hakan abi ve Tuğba ablayı beklerken arkalarında duran 5 tane 23-24 yaşındaki erkek sürüsünü elbette beklemiyordum. Aralarından sadece ikizim Çağrı'yı tanıyordum daha fazla bekletmemek amacıyla kapıyı sonuna kadar açtım. Herkes sırayla içeri girerken bende selam veriyordum.

En sonunda hepsi içeri girince kapıyı kapatıp arkalarından yürüdüm. Onları yemek masasına yönlendirdim. 
Onlar sandalyelere otururken, masaya beş tane daha servis açtım en sonunda balıkların servisini yapmaya başladım iyi ki fazladan yapmıştım kafamı seveyim be! Yanına herkes şarap isteyince şarapları doldurdum en sonunda bende oturduğumda yemekleri yemeye başladık ve hepsiyle teker teker tanıştık.

-"Eee kızım, şirketi nasıl yapacaksın?" dedi Tuğba abla sevecen sesiyle

-"Bugün tanıdığım bir mimarla konuştum benim için yapıyı 1 ay gibi kısa bir sürede yapacaklar." dedim

-"Ne iş yapıyorsun ki Beril?" dedi Haktan abi 2 dakika önce tanıştığımız abimiz

-"Ben 18 yaşında şirketimi kurdum ve işte 4 yıl gibi kısa bir sürede büyüyüp şirketimi geliştirdim." dedim

-"Nerede okudun peki?" dedi tekrardan Haktan abi

-"Şirketle uğraşırken Boğaziçi işletmeyi bitirdim."

-"Yani bizden önceki ailen bizim kadar varlıklıymış neden özel okulda okutmadılar ki seni?" dedi Hazan abi.


Selammm! Nasılsınız bakalım yazarınız yine kafasına göre bölüm atıyor kusura bakmayınızzz sizleri çook seviyoruum.


Mafya KadınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin