Saat 05.00'te alarmın çalmasıyla yatağımda doğruldum. Odamın boydan boya olan pencerelerinden gökyüzünü izlemeye başladım. Bu kadar güzel bir şeyin bu dünyaya fazla olduğunu düşünmeden edemedim. Fazla oyalanmadan yatağımdan çıktım, elimi yüzümü soğuk su ile yıkadım, saçlarım kısa olmasına rağmen at kuyruğu yaptım ve kıyafetlerimi giymeye başladım. Üstüme siyah sporcu atleti ve altıma da siyah eşofman altı giydim. Telefonumu ve suyumu aldıktan sonra evden çıkıp asansöre doğru ilerledim.
Asansör her zamanki gibi boştu kısa sürede zemin kata ulaşıp binadan ayrıldım. Yüzüme çarpan serin ve rahatlatıcı havayla daha fazla kendime gelebilmiştim. Bu serin ve güneşsiz havayı kaçırmamak için koşmaya başladım. Sahil kenarına vardım ve koşmaya oradan devam ettim. Bir buçuk saattir aralıksız koşuyordum ve haliyle yorulmuştum. Bir banka oturdum ve nefes alışverişimi düzene sokmaya başladım.
Çok geçmeden elinde bir demet gül buketi ile gelen yedili yaşlarda, siyah kıvırcık saçlı ve ela gözlü bir çocuk gördüm. Bana doğru geliyordu. Ne olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Çocuk hiçbir şey söylemeden bana elindeki buketi uzattı. Hiçbir şey demeden elindeki buketi aldım bu sırada çocuk gitti.
Buketin içinde duran zarfı aldım ve tam açacağım sırada yakınlardan bir silah sesi geldi. Elimdeki zarfı eşofmanımın cebine koydum. Hızlı adımlarla silah sesi gelen yere doğru yürüdüm. Yanımda kendimi koruyabileceğim bir şey yoktu ama silah sesinin olduğu yere vardım etrafa bakındım ama şüpheli birini göremedim. Arkamı döndüğüm esnada kafama bir darbe aldım ve yere düştüm. Gözlerim kapandı kapanacak, net bir şey göremiyordum. Tam gözlerim kapanacağı sırada bir el gördüm, eldivenli bir el. Eldivenin parmak kısımları yoktu ve işaret parmağının üstünde bir dövme vardı.
Sonsuzluk dövmesi...
♾️
Acemice yazdığım bir kitap kendisi. Tüm eleştirilerinizi ve yardımlarınızı yorumlardan cevap vereceğim. Şimdiden teşekkür ederim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Sır
ActionBerrak peşinde olduğu adamları yakalamak isterken bir şeyler ters gitmiş ve olaylar başlamıştır.