pull you down eventually

571 73 33
                                    

Koridorda hızla ilerlerken asistanı Dora arkasından koşarak geliyordu.Yeni Baş Hekim herkesi şaşırtacak şeyler yapıyordu. Şuanki ise asistanından kaçmasıydı.

"Bay Jeon dekan sabahtan beri sizi arıyor cevap vermeniz lazım." Koridorda kaçarken bağırdı.

"Kaçan kovalanır Dora, kaçan kovalanır." Boş kardiyoloji bölümünde aradığı odaya girerken hızla kapıyı kapadı.

Eşyalarını toplayan Yoongi bir aceleyle giren adama şaşkınlıkla bakıyordu.

"Bay Min değil mi?" Kendisine sorulan soruyla kafa salladı.

"Evet Bay Jeon." Yoongi yaklaşık bir saat önce kendisini kovan adamın odasında bulunmasını garipsemişti. Doğrusu eski odasında.

"Faturalarınızı inceleme fırsatı buldum. Tüm kardiyoloji departmanında ironik olacak ki hastanemize boş ameliyat faturalandırması yapmayan tek sizsiniz." Jungkook Yoongi'nin topladığı masaya dayanmış ve gözlerine bakıyordu. Yoongi cevap verdi.

"Hastalarımı kesip biçmeden tedavi etmeye önem veriyorum." Jungkook gülümseyerek parmağını şıklatmıştı. Onun uygun olduğunu biliyordu.

"Biliyorum işte bu yüzden sizden Seven'ın kurulacak yeni kardiyoloji departmanının bölüm başkanı olmanızı istiyorum." Yoongi karşısındaki adamın iş teklifine kaşlarını kaldırdı.

"Beni az önce kovmamış mıydınız?"

"Hayır, hayır.  Ben kardiyoloji departmanında çürümüş ve hastaneden istiflenen golfçüleri kovdum. Siz, sizse bu departmanı böyle olmayan insanlarla dolduracak insansınız." Jungkook söyledikleriyle elini uzatırken birkaç saniye eli havada kaldı.

Yoongi bu adamın gerçekten garip olduğunu düşünerek bu işi kabul etmişti.

//

Sabah saatlerine doğru girdiği odada sandalyesine oturup başını masaya yasladı. Bir ameliyattan çıkmış ve çift vardiya çalışıyordu.

Önündeki hasta dosyasını açtığında ismi görmesiyle şaşırmıştı.

'Jeon Jungkook' Dosyayı incelerken aklına Taehyung'un söyledikleri geldi. Baş Hekim'in ondan gırtlak biyopsisi istediğini söylemişti. Şimdiyse daha anlaşılır hale gelmişti her şey.

"Hemşire Cho?" içeri hızla giren minyon hemşire gözlerini yeşil gözlere dikti.

"Buyrun Doktor Park."

"Bana Doktor Jeon'u çağır, çabuk ol." Hemşire hızla giderken on beş dakika sonra kapıdan Jungkook girdi hızla. Adını bile bilmediği doktorun adını kapıdan öğrenmiş ve neden çağırdığını merak ediyordu

"Baş Hekimi ikinci gün ayağınıza çağırmak için güzel bir nedeniniz vardır umarım çünkü dekan ve Dora tepemde." Jungkook Jimin'in yeşil gözlerine baktığında bu ifadeyi biliyordu. 

"Dekanın tepenizde olması normal değil mi?Dünkü şovdan dolayı olabilir mi?"

"Onkoloji doktoru olmak için biraz ters değil misiniz?" Jimin kendisiyle atışmakta olan adamı ciddi anlamda çözemiyordu. Geleli iki gün olmuştu.

"Siz de kanser hastası olan biri için oldukça hareketli değil misiniz?Ama siz bunu biliyordunuz değil mi?" Jungkook'un ifadesi düzeldi. Biliyordu, doktordu ve belirtileri oldukça iyi biliyordu.

"Evet farkında olduğum bir şey. Hala beni neden aleleacele çağırdığınızı anlamadım?" Turuncu saçlı olan gözlerini kapatarak içinden karşısındaki adamı öldürmek istediğini düşünüyordu.

"Beni kovmadığınıza lanet ediyorum şuanda. Bay Jeon..."

"Jungkook." Jungkook'un lafını kesmesiyle daha da sinirlenmişti.

"Pekala Jungkook. Dişçi prosedürünü biliyorsun. En kısa zamanda bir randevu ayarlanacak. Sonrada kemoterapi ve radyasyona başlamamız gerek." Jimin ayağa kalkarak ışığını almış ve karşısında oturan Jungkook'un önüne geçmişti.

"Ağzını aç."

"Şuan gerçekten çok önemli işlerim var bunu sonra yapsak?" Jimin bu adamın tüm tedavi boyunca sorun çıkaracağının farkındaydı. Geleli 24 saat olmuş ve daha oturduğunu düşünmüyordu. Gırtlak kanseri olan birinin kendini bu kadar yorması tamamen sağlıksızdı.

"Aç ağzını." Tek eliyle Jungkook'un çenesini kavrayarak yanaklarından bastırıp ağzını açmasını sağladı ve ışık yardımıyla boğazına baktı.

"Doktorumu değiştirebiliyor muyum? Senin bana büyük bir bela olacağını düşünmeye başladım Doktor Park." Jimin'in parmakları Jungkook'un boğazında gezerken kontrol ediyordu. Jungkook'sa onun önlüğünün uçlarıyla oynuyordu.

"Değiştiremezsin."

"Pekala senden bir isteğim var. Bunu kimse bilmeyecek." Jungkook'un ciddileşmesi ile Jimin de onun koltuğunun birkaç santim ilerisindeki sehpaya oturdu.

"Biraz zaman geçince söylemen gerektiğini biliyorsun. Kemoterapiye başladığımızda saat başı kusacaksın, kilo kaybedeceksin. Baş hekimliğe devam etmeye kararlı mısın?" Jungkook dirseklerini Jimin'in dizine koyup yaklaştı.

"Kanseri gözünde büyütürsen yaşayamazsın Doktor Park." Jungkook hızla ayağa kalkarak kapıya ilerlerken Jimin bağırdı.

"Sen küçültüyorsun, tedaviye başladığımızda Jimin, Jimin diye peşimde dolanacaksın." Jungkook gülerek çıktığı kapıdan kafasını soktu.

"Seni hem sevdim hem de kovmak istiyorum."

"Bunu yapmayacağını ikimiz de biliyoruz Doktor Jeon." Siyah saçlı olan kafasını sallayıp gülerek baş parmağını Jimin'e doğrulttu.

"Evet, basına gözükmelerin konferansların falan hastaneye oldukça kar sağlıyorsun falan filan. Ama ben doktorculuk oynayacağın minik hastalardan biri değilim Doktor Park." Jungkook odadan çıkarken Jimin hızla kapıya ilerlemiş ve bağırmıştı.

"Jungkook, çarşamba günü saat 8.00de başlıyoruz. Orda ol."

"Şimdi peşimde dolanan kimmiş?" Jungkook'un cevap verip gülmesiyle Jimin sinirle kapısını çarpmıştı.

SevenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin